Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 16°C
Az Bulutlu
Bursa
16°C
Az Bulutlu
Pts 21°C
Sal 17°C
Çar 20°C
Per 18°C

Ayak topu

2 Nisan 2021 09:23
742
A+
A-

Türkiye’ye futbolu 19.yüzyılın başlarında İngilizler getirdi. Bu konuda önce, İslam’a aykırılık tartışması yaşandı. Dönemin anlayışına göre, futbol İslam gelenekleriyle bağdaşmadığından bu spor dalının öncüleri Müslüman olmayan azınlık mensuplarıydı. Özellikle İzmir ve Selanik’deki Rum, Ermeni, İngiliz ve İtalyan asıllılar, kendi aralarında kurdukları takım ve kulüplerde futbol oynamaya başladı. 1875 yılında Selanik’te, 1877’de İzmir’de futbol, azınlıkların oynadığı, Müslümanların da seyrettiği bir oyun olarak dikkati çekti. ‘Ayaktopu’, 1930’lu yıllarda en popüler spor dalı haline geldi.

1980 yılı Türkiye’deki birçok alanda olduğu gibi futbol için de bir milattır. Bu tarihten sonra futbolun önemini çabuk kavrayan dönemin hükümetleri tarafından yakın ilgi gösterilmiş ve futbolun geniş kitleler üzerindeki etkisinden yararlanılmaya çalışılmıştır. Askeri yönetim gençleri terör belasından uzaklaştırmak için futbolun çekiciliğinden yararlanmış, depolitizasyon sürecinin sağlanması için futbol ve futbol sahaları kullanılmıştır. Ankaragücü’nün Kenan Evren’in talimatı ile birinci lige alınması da yine bu dönemde gerçekleşmiştir. Hükümetlerin futbolu kendi siyasal amaçları doğrultusunda kullanmaya çalışmalarının ilk örneği o yıllarda ‘politik lig’ olarak adlandırılan üçüncü ligin kuruluşudur. 1987 yılında ligden düşen bazı takımların tekrar lige alınmaları sağlanmış, bu durum 1.lige kadar ulaşınca ligler üç hafta kadar durdurulmuş ve Kocaelispor ile Bursaspor tekrar 1.lige alınmışlardır. Futbolun yaygınlaştırılmasını amaçlayan dönemin siyasileri, o yıllarda ‘politik lig’ olarak adlandırılan 3.ligin kurulmasına karar vermiş ve kararını gerekli alt yapıyı oluşturmadan uygulamaya koymuştur.  İstisnasız her kentin, büyük ilçelerin takımlarının bu ligde mücadele etmesinin sağlanması ile “herkes futbol sevdasına dalacak, kafalar başka hiçbir şey için yorulmayacaktır.”

Futbola adeta toplumumuzu bir arada tutan tutkal işlevi yüklenmiş ve devlet gençleri ‘futbol’ kanalıyla kazanmaya çalışmıştır.

Türkiye’de futbol 1980’lerin ortasına kadar kendi içimizde oynadığımız, sınırların dışına çıktığımızda ise şerefli yenilgilerle döndüğümüz bir yapıyı, batıya olan hayranlığı temsil eden bir alandı.  Bugün ise Türk milli takımının katıldığı uluslararası futbol karşılaşmalarında da kendini Avrupa’ya kanıtlama, Türklerin ne olduğunu gösterme duygusu hakim. En sevilen tezahürat da meydan okuma hatta kendini kanıtlama sözcükleri içeriyor.  “Avrupa Avrupa duy sesimizi, bu gelen Türklerin ayak sesleri…” Kazanma, ölümüne başarı elde etme düşüncesi oyunun ruhunu ve özünü yok etti, “Vur-kır-parçala- bu maçı kazan” mantığı futbol sahalarına yerleşti. Taraftarların yan yana maç izlemesi bizlerin göremediği bir nostalji olarak kaldı.

Önceleri gençleri terörden uzaklaştırmak için kullanılan aşırı doz futbol, daha sonra kendi canavarını kendi yarattı. Fanatik gruplar, tribünden gerçek taraftarı kaçırdı. 80’li yıllarda başlayan depolitizasyon süreci şimdi karşımıza “futbol fanatizmi” olarak çıkmakta. Her şeyin ölçüsü önemli, bakın 80’li yılların yan etkisi, günümüzde sadece futbola böyle yansımış. Diğer alanlarda da benzer ipuçlarını takip edin, Bakın nereye gidiyoruz.

 

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
9 Eylül 2023 09:06
18 Nisan 2021 09:41
12 Ekim 2021 08:04
13 Eylül 2021 00:14
17 Ekim 2021 23:48
20 Şubat 2022 23:52
YORUMLAR

  1. Eren Ömer DÜNDAR dedi ki:

    Duygularımıza tercüman oldunuz Savaş Bey. Teşekkürler 🙏

  2. Günt@n dedi ki:

    Yazınız çok güzel, hafızamızı tazelememizi sağladınız Savaş bey, tebrikler… Ben de bir ek yapayım; ne zaman ki eften püften sebeplerle, içi boş senaryolarla, bazı mihraklarca futbolumuz şike kumpasının içine sürüklendi, eski keyiflerimiz kalmadı, artık maçları izlerken ya bir şeylerle uğraşıyorum, ya da uykum geliyor ekran başında uyuyorum. Ben ki; tuttuğum takımın formasını giyer ve ekran başına geçerdim. Tabi bunu sadece şike sürecine dayandırmamak lazım, VAR sistemi de bu olumsuzluğun tuzu ve biberi oldu, hatta acı biberi, işin cılkı çıktı.

  3. Aliihsan Cengiz dedi ki:

    Yazdıklarına hak vermemek elde değil.Kokuşmuşluk çok hızlı yayılıyor.

  4. Uğur ÖZBAY dedi ki:

    Sürekli yazıyorum , birileri de tv.lerden söylüyor futbol sadece futbol değildir. Halkı uyutmak, meşgul etmek için bazı güç odakları tarafından kullanılan bir araç olmuş durumdadır. Maalesef eğer biz seyirci, taraftar yada halk nasıl ifade edilirse artık TEPKİ göstermeyi öğrenemediğimiz sürece bu düzen devam edecektir. Dekoder almayacaksınız, maçları izlemeyeceksiniz, gazeteleri almak sureti ile takip etmeyeceksiniz . Gerekiyorsa kulüp lisanslı ürün kullanmayacaksınız ki birilerinin dikkatini çekmek mümkün olabilsin. Haydi görelim…..