Ey Ruh!

10 günden fazla süren bir milli aradan sonra, maçın başlaması ile pres yapan, istekli, yeşil çimen görmüş kuzular gibi zıp zıp zıplayan futbolcular görünce, ben de tribündeki seyirciler de büyük beklentiler içine girdik. Hatta bir ara Bruno bile sahada pres yapıyordu. Acaba oldu mu? Derken… birden o heyecanlı, o istekli takım gitti, yerine defansın solu ve ortasında kademe hataları yapan, rakibin arkasından koşmayı kademeye girmeye tercih eden bir takım ortaya çıktı. İstanbulspor’un üst üste aynı şekilde defansın sol tarafındaki madeni keşfederek çıkardığı 2 gole rağmen, bu takımın yenileceğine inanmadım. Benim inanmama karşın, takım da galip geleceğine inanmamıştı. Her zamanki gibi ilk dakikalarda seyirciyi arkasına alarak top oynayan takım, kabiliyeti ve kondisyonu doğrultusunda ilk 15 dakikada teslim oldu.
Geçen seneki takım için kümede kalma başarıdır derken, bu seneki takım için de aynı düşüncelere dahil olduk. Geçen sene transfer tahtası kapalıydı, takım çok genç ve tecrübesizdi, yabancı topçusu yoktu ama “takım ruhuna” sahipti. Bu sene transfer tahtası açık, yapılan yerli ve yabancı transferler var ama tüm transferlerin kalibresi bu ligin altında. Israrla haftalarca adını yazdığım VEFA, oyuna girince mevcut yabancı transferlerden bile daha yararlı olacağı sinyallerini verdi. Zaten takımda yaratıcı orta saha sıkıntısı var, neden bu gence daha fazla süre vererek bu genci kazanmıyoruz. Takım,” ilk 6 için olmayız ama küme de düşmeyiz” mesajı verirken, Bursaspor tekrar Vakıfköy’e özüne dönmeli diye düşünüyorum. Yabancıların katkısından daha fazla katkıyı bugün yerlerine oynayan Batuhan ve Vefa gösterdi. Taha için bir şey söylemek istemem, kırmızı kart futbolun içinde olan bir şey, esas olan ruh ve mücadeledir.
Özcan hoca elindeki oyuncu kalitesi ile bir şeyler yapmaya çalışıyor. Hocayı takdir ediyorum ama en sıkıntılı bölge olan orta saha için Burak ısrarı yerine, Emirhan ve Vefa ile başlayarak daha teknik ve yaratıcı bir orta saha kurugusu ile oynmasını tercih ederim. Takım haftaya Gençlerbirliği deplasmanında olacak, bizde elimizdeki gençlerle bir birlik kursak ve onlarla sahaya çıksak ne kaybederiz?