Dolar 32,5633
Euro 34,9764
Altın 2.428,67
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Az Bulutlu
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Cum 23°C
Cts 18°C
Paz 21°C
Pts 20°C

Corona kaynaklı işsizliğin sonuçları

Corona kaynaklı işsizliğin sonuçları
31 Mart 2020 14:44
376
A+
A-

Sendikalar Türk-İş, DİSK ve Hak-İş, Coronavirüs’e karşı alınması gereken tedbirler için ortak bir metin imzaladı. Açıklama ile iletilen , “İşten atmalar yasaklansın, zorunlu alanlar dışında tüm işler durdurulsun” talebini Avukat Çiğdem Şelli Dilek yorumladı.

Ölümcül Coronavirüs(COVID-19) salgınının tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de etkisi altına almasından sonra hiç şüphesiz tüm sektörler etkilendi. Dolayısıyla ortaya bir istihdam sorunu ortaya çıktı. Pek çok işletme personeline ücretli veya ücretsiz izin verirken birçoğu da personelinin bir kısmını veya tamamını işten çıkarma yoluna gitmektedir. Bu durum işletmenin dayanma gücüne göre değişiklik gösteriyor.

KIDEM TAZMİNATINI ÖDER

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’in imza attıkları metindeki “İş Akdi Fesihlerinin Askıya Alınması” taleplerinin uygulanabilirliğini Avukat Çiğdem Şelli Dilek yorumladı: “Sendikalar, ülkemizin en kısa sürede ve el birliği ile bu ağır felaketin üstesinden gelmesi dileğiyle alınması gereken tedbirler kapsamında işten çıkarmaların yasaklanmasını, zorunlu mal ve hizmet üretimi dışında tüm işlerin en az 15 gün süreyle durdurulmasını istedi.  Yaşanan salgın 4857 sayılı İş kanunun 24 ve 25 maddesine göre zorlayıcı sebeptir. Pek çok işletme genelge kapsamında kalsın veya kalmasın 1 haftadan fazla süreyle kapalı kalmak durumunda kaldı. Dolayısıyla 1 haftadan fazla iş yapmaktan alıkoyan durumun varlığı tartışmasız vardır. Bu durumda İş Kanunu’nun  24. Maddesine göre işçi haklı nedenle iş akdini feshedebilir,  işveren ise 25. Maddeye göre haklı nedenle iş akdini feshedebilir. Ancak işveren bu nedenle fesihte kıdem tazminatı öder. İşverenin bu durumda sadece ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü yoktur.

“BU TALEBİN CEVABI CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ İLE VERİLEMEZ”

Yani salgın hastalık işçi açısından da işveren açısından da zorlayıcı sebeptir ve bu durumda her iki tarafında iş akdini feshetme hakkı kanun hükmüyle düzenlenmiştir. Bu durumda DİSK ve HAK-İŞ gibi sendikaların getirdiği önerinin hukuki dayanağı yoktur. İşverenin kanunla tanınan bu hakkı askıya alınmaz. Bir an için Anayasanın 104. Maddesinde öngörülen Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle bu yapılabilir mi diye düşünsek dahi şunu göz önüne almalıyız, Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir demektedir ancak 104. Madde devamında da “Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.” demektedir.

Bahsi geçen talebin Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile düzenlenerek hayata geçirilmesi bu nedenle hukuki açıdan mümkün değildir. Sendikaların talepleri doğrultusunda; İş Kanun’unun emredici hükümlerinden 25/3’ün işlevsiz kılınabilmesi için meclisin devreye girerek yasa yapma yoluna başvurulması gerekmektedir. Aksi takdirde yapılan değişiklikler emredici hükümler gereğince hukuk düzenimizde yer bulamayacaktır.

“MECLİSİN DEVREYE GİRMESİ İLE YENİ KANUN METNİ KABUL EDİLEBİLİR”

Bu nedenlerle işverenin 25. Madde kapsamında iş akdini fesih hakkı hiçbir şekilde elinden alınamaz. Ayrıca unutulmamalıdır ki salgın durumu işçiyi olduğu kadar işvereni de ekonomik olarak çok zor durumda bırakmaktadır. Ayrıca işverenin bu duruma düşmekte hiçbir kusuru da yoktur. Dolayısıyla işvereni, kanunda kendisine açıkça tanınmış bu hakka rağmen altından kalkamayacağı bir ekonomik yük altına sokamayız.

Sonuç olarak Anayasamızda; Kanun ile Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi arasında bir çelişkinin varlığı halinde Kanun hükmünün uygulanacağı belirtilmiştir. Bu durumda İş Kanun’unun 25. Maddesinde düzenlenmiş olan; İşveren tarafından iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle derhal fesih hakkının sınırlandırılabilmesi için meclisin devreye girmesi ve hazırlanacak olan yeni kanun metninin meclis tarafından kabul edilerek yürürlüğe girmesi gerekmektedir.  Sendikaların talepleri bu usulün takibi ile işlerlik kazanabilecektir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.