Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 16°C
Az Bulutlu
Bursa
16°C
Az Bulutlu
Pts 19°C
Sal 17°C
Çar 21°C
Per 22°C

CHP’li Akın: Türkiye İklim Anlaşmasını onaylamayan 6 ülkeden biri, bu bize yakışmıyor

CHP’li Akın: Türkiye İklim Anlaşmasını onaylamayan 6 ülkeden biri, bu bize yakışmıyor
23 Nisan 2021 15:02
321
A+
A-

İklim krizi ve karbon salınımı bütün dünyanın gündemindeyken Türkiye Paris İklim Anlaşması’nı onaylamayan 6 ülkeden biri. Türkiye’de yeşil mutabakatın bir zorunluluk olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Bu bize yakışmıyor. Bizim vizyonumuz da geleceğimiz de çok daha yukarılarda olmalı. Yeşil mutabakat demek çocuklarımıza bırakacağımız yaşanabilir bir çevre, bir Türkiye demek” sözleri ile anlaşmanın TBMM’den geçirilmesi için çağrı yapıyor.

Paris Anlaşması, 2015 yılında, Fransa’nın başkenti Paris’te, Kyoto Protokolü’nün sona erdiği 2020’den sonra geçerli olacak şekilde kabul edildi. Türkiye, anlaşmayı 2016 yılında imzaladı. Ancak, Türkiye anlaşmaya; Meclis’te onaylamadığı için taraf olmadı. Türkiye, anlaşmayı imzalayan, ancak onaylamayan 6 ülkeden biri. Diğer 5 ülke ise İran, Irak, Yemen, Eritre ve Libya.

EMİSYONUN EN BÜYÜK SORUMLUSU ENERJİ SEKTÖRÜ

Türkiye’nin ekonomik büyüme, nüfus artışı gibi nedenlerle mutlak emisyon azaltımı yapmasının imkânsız olduğunu, bu nedenle anlaşmanın onaylanmadığını savunan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye’nin desteklere erişebilmek için benzer ülkelerle aynı şekilde muamele görmesi gerektiğini öne sürüyor. Çünkü anlaşmaya göre ülkeler gelişmişlik düzeyine göre yaptırımlara muhatap oluyor.

Türkiye’de sera gazı salınımı, TÜİK’in bu yıl yayımlanan 2019 verilerine göre, kişi başına yaklaşık 6 ton. Bu rakam dünyanın yıllık salınımının yaklaşık olarak yüzde 1’ine denk geliyor. Türkiye’de sera gazı salınımının yüzde 72 ile en büyük sorumlusu enerji sektörü. Bu sektör içinde de en büyük yoğunluk kömür temelli termik santrallerde.

AHMET AKIN: BU BİZE YAKIŞMIYOR

Türkiye’nin bir an önce Paris İklim Anlaşması’nı, TBMM’den geçirerek kendine özgü bir yeşil mutabakat oluşturmasının bir zorunluluk olduğunu savunan CHP’nin Enerji Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Bu bize yakışmıyor. Bizim vizyonumuz da geleceğimiz de çok daha yukarılarda olmalı” diyor.

“GENÇLER DAHA DUYARLI, POLİTİKALARIMIZI HAZIRLADIK”

ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlarken hükümetin enerji politikalarını eleştiren Akın, “Artık dünyada yeni iklim stratejileri, yeşil dönüşüm konuşuluyor. Yeşil mutabakat demek çocuklarımıza bırakacağımız yaşanabilir bir çevre, bir Türkiye demek” diyerek Türkiye’nin yeni bir enerji stratejisi belirlemesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Gençlerin iklim krizine karşı daha duyarlı olduğunu ve politikalarını onlarla belirlediklerini anlatan Akın, “CHP iktidarında yeşil mutabakatı biz yapacağız. Altyapımızı, çalışmalarımızı, dönüşüm politikalarımızı hazırladık” sözleriyle küresel iklim krizi ile mücadelede kararlı olduklarını anlatıyor.

“HER YIL 2 MİLYAR TL’YE MAL OLACAK”

Paris İklim Anlaşması’nı onaylamamanın Türkiye’ye her yıl 2 milyar TL’ye mal olacağını savunan Akın, “Bu maliyetten dolayı sanayicimiz, üreticimiz ve ihracatçımız rekabet edemez. Biz üretimimizin yüzde 60’ını AB’ye yapıyoruz. AB diyecek ki, ‘Ben bu şartları sağlamazsan senden ürün almam, alırsam karbon vergisini ödersin’ diyecek. Sadece Avrupa’ya değil dünya ülkelerinin neredeyse tamamı bu konuda çalışma yapıyor. Bütün ülkeler bizi İran, Irak, Libya, Yemen ile aynı kategoride görüp bu seviyede bizle ticaret yapacak” sözleriyle anlaşmanın dışında kalmanın ekonomik risklerine işaret ediyor.

“TERMİK SANTRALLERE ‘DENETLENMEYECEK’ GARANTİSİ VERİLİYOR”

Akın, Türkiye’de karbon salınımının en büyük sorumlusu olan termik santrallerle ilgili şunları söylüyor:

“AK Parti iktidarı ‘sen bunu böyle çalıştır, bu santral zehir saçsın, hava kirliliği yapsın, verimsiz çalışsın ben seni denetlemeyeceğim’ diye garanti veriyor. Devlet eliyle ‘denetlenmeyecek’ garantisi veriliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Önce insan hayatı, önce çevre diyen politikalarla enerji politikalarının özüştürülmesi lazım. Türkiye’deki termik santralleri baştan aşağı gözden geçireceğiz. Halk sağlığını ve çevreyi tehdit eden verimli olmayan santralleri yeşil dönüşüme uyumlu yol haritamızla gözden geçireceğiz. Bazıları artık kullanılamayacak durumda. Bazıları devlet ruhsat vermiş, zehir de saçıyor, kontrol de edilmiyor. Bunlara diyeceğiz ki, ‘kardeşim bu nedir? Böyle çalıştırılamaz.

“STANDARTLARA UYGUN TERMİK SANTRAL SAYISI ÇOK AZ”

Dünyada şu anda süper ultra kritik sistemler var. En kötü sistemin bu şekilde olması lazım. Türkiye’de standartlara uyan termik santral sayısı çok az. Gelişmiş ülkeler kömürden çıkış stratejileri oluşturuyor. Biz de Türkiye’deki mevcut istihdamı, kendi potansiyelini göz önüne alarak verimli çalışan, halk sağlığını -tehdit etmeyen diyemem- ama bunu minimuma indirerek sistemleri inceleyeceğiz. Yaptırımlar sert olacak. İktidarın yaptığı gibi denetlemeyeceğiz diye süre verilmeyecek.”

“ÇEVREYİ DÜŞÜNMEYİN, HALKI DÜŞÜNMEYİN İŞTE MİLLETİ BÖYLE İSYAN ETTİRİRSİNİZ”

Türkiye’nin enerji politikalarında planlama ve denetim olmadığının altını çizen Akın yenilenebilir enerji kaynaklarının dahi uygun şekilde kullanılamadığını öne sürüyor:

“Jeotermal enerji yenilenebilir enerjidir. Kendi içinde dönen bir sistemdir. Devlet tarafından açık, net ve cezai şartların yüksek olduğu şekilde yapılması halinde bu enerjiyi kullanmak zaten doğru. Siz ben verdim ne yaparsanız yapın; çevreyi düşünmeyin, halkı düşünmeyin, parayı düşünün. Enerjiyi alın, harcamamak için bu enerjinin bir kısmını sokağa, tarlaya verin orayı çürütün derseniz, işte milleti böyle isyan ettirirsiniz.

Rüzgârda da aynı şey geçerli. Her yere koyulacak diye bir şey yok. Özellikle tarım arazileri üzerinde kurulmamalı. Türkiye’de marjinal araziler o kadar çok ki… Yerleşim yerlerine uzak taş toprak arazilere rahatlıkla kurulup Türkiye’nin enerji ihtiyacının çok büyük bir kısmı karşılanabilir.”

“83 MİLYONU MÜŞTERİ OLARAK GÖREN BİR ANLAYIŞ”

CHP’li belediyelerle yeşil enerji dönüşümü kapsamında projeler hazırladıklarını ancak kurmak istedikleri enerji kooperatiflerine mevzuattan kaynaklanan sorunlar öne sürülerek engel olunduğunu anlatan Akın, yeşil enerji dönüşümüne CHP Genel Merkezi ve CHP’li belediyelerden başlayacaklarını belirtiyor.

Akın, CHP iktidarında enerji bakımından kendine yeten üretim, ticaret ve yaşam birimleri oluşturacaklarını söylüyor:

“83 milyonu müşteri olarak gören bir anlayış var. Bu kooperatiflerle enerji fiyatları düşecekti, sanayi bölgeleri, ticarethaneler veya evler kendi elektriğini kendi üretecekti bunu engellediler. İstediler ki enerji lobileri hâkim olsun. Biz projemizden geri dönmedik, mücadele ediyoruz ve bunu başaracağız. Belediyelerimiz kendi tükettiği elektriği üretebiliyor ama haydi siz bu elektriği üretin diyemiyor. Bunu Avrupa standartlarına uygun hale getirip halkın elektriğe ulaştırılmasının kolaylaştırılması gerekiyor. Biz iktidara geldiğimiz zaman Enerjiye kolay erişilebilmesi için her türlü kolaylığı yapıp kendi elektriğini üreten evler, köyler, mahalleler, sanayi kuruluşları, ticaret haneler ve evler olması için bütün projelerimizi hazırladık.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.