Bursa’nın Can Suyu Tehlikede!
 
			İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, kentteki içme suyu kaynakları ve Uluabat Gölü’nün geleceğini tehdit eden su tahsis planlamalarına karşı dikkat çeken bir uyarı yaptı.
İMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, “Bursa’nın can suyu olan Çınarcık Barajı’nın içme suyu hakkının sanayiye devri, kenti ekolojik bir felaketin eşiğine getirebilir. Bursa için köprüden önceki son çıkıştayız” dedi.
“Kent Anayasası Korunamadı, Su Riski Derinleşti”
Oda binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Erdem, iklim krizinin Bursa üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, çevre düzeni planlarının sürdürülebilirlikten uzaklaştığını söyledi.
“1998’de hazırlanmış olan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı yani kent anayasamız korunamamış, güncellenememiştir. Kırmızı çizgiler birer birer delinmiş, bugünkü su krizi bu ihmallerin sonucudur” dedi.
“Çınarcık Barajı Bursa’nın Can Suyudur”
Erdem, Bursa’nın su ihtiyacının Doğancı ve Nilüfer barajlarının yanı sıra yeraltı kaynaklarından karşılandığını belirterek, Çınarcık Barajı’nın hem içme suyu hem de Uluabat Gölü’nün ekolojik dengesi açısından hayati önemde olduğunu vurguladı.
“Barajın suyu üçe ayrılmış durumda: yüzde 23 içme suyu, yüzde 23 tarım sulama, yüzde 54 enerji üretimi için planlanmıştır. Enerji sonrası çıkan kuyruk suyu Uluabat Gölü’nü beslemektedir. Bu denge bozulursa Bursa geri dönülmez bir çevresel yıkımla karşılaşabilir” diye konuştu.
“70 Milyon Metreküp Su Sanayiye Aktarılamaz”
Erdem, DSİ’nin geçmişte yaptığı tahsis planlarının bugünkü koşullarda geçerliliğini yitirdiğini belirterek, Çınarcık Barajı’ndan sanayiye 70 milyon metreküp su aktarımı yönündeki girişimlere tepki gösterdi:
“Bursa’nın nüfusu 3,2 milyonu geçti, iklim krizi derinleşti. Böyle bir dönemde sanayiye su tahsisi kabul edilemez. Bu, kent anayasasının ruhuna aykırıdır.”
Ayrıca, TEKNOSAB ve TOSAB gibi sanayi bölgelerinin Uluabat Gölü’nü besleyen kuyruk suyundan 34 milyon metreküp su talep ettiğini belirten Erdem, bunun gölün ekolojik varlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
“Alternatif Su Kaynaklarına Yönelmeliyiz”
Sanayinin su ihtiyacını karşılamak için alternatif kaynakların kullanılabileceğini ifade eden Erdem, atıksu geri dönüşümü, yağmur suyu hasadı ve deniz suyu arıtımı gibi yöntemleri önerdi.
“Bursa OSB ve DOSAB’ta atık su geri kazanımı konusunda olumlu örnekler var. Batı ve Doğu Atıksu Arıtma Tesislerinden çıkan 150 milyon metreküp suyun yeniden kullanımı mümkün. Bu miktar, Çınarcık Barajı’ndan kente tahsis edilen sudan bile fazla” dedi.
“Sanayi Nicelikte Değil, Nitelikte Büyümeli”
Erdem, sanayicilerin ucuz ve kolay su temininden vazgeçip sürdürülebilir sistemlere yönelmesi gerektiğini belirterek,
“Artık Bursa’dan almanın değil, Bursa’ya vermenin zamanı geldi. Sanayimiz, yerel yönetimler, akademi ve halk el ele vermezse, 2050’ye varmadan ciddi bir su kriziyle karşılaşacağız” ifadelerini kullandı.
“Bursa Hepimizin”
Konuşmasını “Uluabat Gölü ve Çınarcık Barajı sadece su kaynakları değil, Bursa’nın yaşam damarlarıdır” diyerek bitiren Erdem, İMO Bursa Şubesi olarak konunun takipçisi olacaklarını vurguladı.
“Bu şehir için köprüden önceki son çıkıştayız. Su güvenliği konusunda artık vakit kaybetmeden akılcı, adil ve bilimsel çözümleri hayata geçirmeliyiz. Bursa hepimizin.”
				
							
 
					 
			 
			 
			 
			 
			