Yılan hikayesine dönen Formula 1 yolculuğu

Sayın okurlarım;

İstanbul Park TR0010 sefer sayılı yolculuğumuza hoş geldiniz.

Bizler daima sizleri sevdiklerinize ulaştırmak için varız. Bazen yoğun trafik, otopark sorunu, bazen lastik izleri ve gökyüzü ancak daima bize sizler eşlik edersiniz. Yüzünüzde hüzün yerine gülücükler görmek bizlere her zaman enerji verir. Bunun bilinciyle her sabaha umutla uyanırız.

Bugün pilotunuz ben Duygu Doğan seyahatinizde sizlere eşlik edeceğim. Yolculuğumuz boyunca yorum butonlarını kullanarak bizlere ulaşabilirsiniz. Mutlu bir birlikteliğimizin başlangıcı olması dileğimizle.

Sırtınızı koltuğunuza yaslayın, kemerlerinizi takın Formula 1 yolculuğumuz yeniden başlamak üzere.

***

3 gün iki gece süren Formula 1 yarışları nerede düzenlenirse düzenlensin pek çok ülkeden turist getirirken konaklama, restoran, bilet gelirleri gibi pek çok girdiyi de ülkelere kazandırıyor.

Tabii yüzlerce kilometre yol gelip, ülke değiştirip yine de farklı şehirleri görmek istemiyorsanız.

Farklı rotalar da planlamalara dahil edilirse çok çok daha fazlası.

Formula 1 Grand Prixleri 2020 yılında 17 farklı ülkede yapılırken 2024 yılında ise artık 24 farklı ülkede düzenleniyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bugün basın yoluyla verdiği müjdede “2026 yılı itibariyle Formula 1 yarışlarının Türkiye getirmesiyle ilgili kontratlama süreci başlayacak” dedi.

***

Biraz da benim geçmişime gidelim.

Yıl 2005…

Şimdilerde hastalığı ile boğuşan ve yerini oğlu Mick Schumacher’e devretmek zorunda kalacak Ferrari Pilotu Michael Schumacher’in efsane olduğu yıllar…

Ben daha küçük bir çocukken sevgili babaanneme hava değişikliği olsun diye babaannem, ağabeyim Orhun ve ablam Ceren ile birlikte bir akrabamızı ziyaret için İstanbul’a gittik.

O yıllarda evin üç küçük çocuğu olarak biz de renkleri ve hızlarıyla heyecanlandığımız Formula 1 yarışlarını televizyon başında zevkle takip ediyorduk.

O günler bu ülkenin çocukları için büyülü günlerdi.

İstanbul’un boğuculuğundan, evin sıkıcılığından kurtulmamız için bizi bir alışveriş merkezine götürdüler.

Ve ilk kez orada gördük onları…

Formula 1’e dair pek çok şey oradaydı, araçlar, pilotların kıyafetleri, kasklar, imzalı materyaller…

Şehir içinde sembolik bir tur da atılmıştı, Boğaziçi Köprüsü’nden F1 araçları geçiyordu.

David Coulthard’ın üzerinde Türkiye logosunun bulunduğu Formula 1 aracıyla Boğaziçi Köprüsü’nden geçmesinin faturası 350 bin dolar oldu. Formula 1 aracının motorunun yanmasıyla ülkemize 120 bin dolar ek fatura çıktı.

Sahi o aracın motoru neden yanmıştı?

***

Heyecanımız gittikçe artıyordu.

Ablam Kimi Raikkonen, ağabeyim Michael Schumacher, ben Fernando Alonso taraftarıydım.

Televizyondan takip ettiğimiz yarış Türkiye’nin Formula 1 macerasının ilk sahnesiydi.

Ferrari ve Formula 1 efsanesi Michael Schumacher motor parçası değiştirdiği için 19. sıradan başladığı yarışın gerçekleştiği İstanbul Park o gün 60 bin kişiyi ağırladı.

Bizim gibi milyonlarca kişi de televizyondan takip etti o tarihi anları.

Kimi Raikkonen, Fernando Alonso ve Juan Pablo Montoya podyuma çıkan pilotlar oldu.

Gündeme yarışa dair olumlu ve olumsuz pek çok konu geldi.

2003 Eurovision Şarkı Yarışması birincimiz Sertap Erener’in okuduğu İstiklal Marşı, Türk Yıldızları’nın gösterisi güzel hatıralar arasında kaldı.

Siyasetçilerin pistlerdeki seyircileri selamlaması yüzünden yarışın gecikmesi, yarış öncesi ve sonrası oluşan akıl almaz trafik ve park sorunu da maalesef unutulmadı. Bir de araçların önünden süzülerek geçtiği iddia edilen efsanevi çöp poşeti.

Yapılan 7 yıllık sözleşme 2011’deki yarışın ardından tamamlandı.

Sözleşme boyunca İstanbul Park’ta düzenli olarak yarışlar yapıldı

Formula 1 maceramıza yıllarca ara verildi.

Maliyet…

***

2020 yılında Covid-19 salgınının ardından pek çok ülkede yarışlar iptal edilince Türkiye’nin organizasyona katılma ihtimali de arttı.

Lewis Hamilton İstanbul’da kazandığı yarışın ardından 7 şampiyonluk ile en çok şampiyon olan F1 sürücüsü Michael Schumacher’in rekoruna ortak oldu.

Pistteki son Formula 1 yarışı 2021’de yapıldı. Pandemi nedeniyle 2020- ve 2021 yılında yapılan yarışlar organizasyon anlamında olduğundan daha düşük maliyetle gerçekleştirilmişti. Bu fırsatı kullanmıştık.

Valtteri Bottas, Max Verstappen, Sergio Pérez podyuma çıkan isimler oldu.

2021 de ülkemizin Formula1’e yeniden ara verdiği bir macera olarak akıllarda kaldı.

Formula 1 maceramızda en büyük düşmanımız maliyetti evet.

Ama yalnızca o değil. Biraz da kendimiz.

2005’in ardından ulaşımla ilgili devlet tarafından çeşitli düzenlemeler yapıldı. Ancak 2021’de 4 pist kapısı son yarışta 1’e düşünce 120 bin kişi aynı kapıdan girmek zorunda kaldı ve dönemin parasıyla yüzlerce liraya bilet alan yaklaşık 50 bin kişi start anını kaçırdı. Aynı yıl yine trafik ve otopark ile ilgili şikayetlere şahit olduk

FIA’nın kurallarının dışında ilginç bir seremoni gerçekleşti.

Biz de dünya da maalesef damaklarda şekerli ve köpüklü su tadı bırakan seremoniyi konuştu.

Bu yarışlarda İstanbul Park bol iniş-çıkışı ve virajlarıyla ünlü oldu.

4 virajın birleşiminden oluşan 8. viraj, efsane pist virajları arasında yer edindi.

***

Unutulmaması gereken bir nokta var. FIA pislerin ve çevresinin yaşayan ve yaşatılan alanlar olmasını tercih ediyor.

Kaçımız İstanbul Park’a gittik?

Gitmemiz için bize bir sebep verdi mi?

Yapılan seremoni ve organizasyonlar yarış takvimini oldukça etkiliyor.

Evet katıldığımız organizasyonlara yaşadığımız bu topraklardan katkılar sunmamız çok güzel.

Patronu olmadığımız ama katılmayı istediğimiz organizasyonları tamamen kendimize göre yaparsak bazı “küçük” noktalar ters tepebilir.

Eğer bu etkinliklerde katılımcı değil de patron olmak istiyorsak, ilgili federasyon tüm bu yıllarda yaşananlardan doğru dersleri çıkarmalı.

Motor sporlarına seyirci değil, sporcu ve yöneticiler olarak katılmalıyız.

Artık Türkiye, Formula 1 için başka ülkelerin bilet sırasını devretmesini beklememeli.

Bileti veren ülke olmalı.