Dolar 32,4390
Euro 34,7386
Altın 2.446,03
BİST 9.909,57
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 22°C
Az Bulutlu
Bursa
22°C
Az Bulutlu
Cts 18°C
Paz 20°C
Pts 19°C
Sal 18°C

Hiçbir darbe masum değildir

Hiçbir darbe masum değildir
12 Eylül 2020 15:55
386
A+
A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Eylül’ün 40’ıncı yılında 15 Temmuz’a göndermelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül darbesinin 40. yılında, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda Vesayetten Demokrasiye Milli İrade Sempozyumu’nda konuştu.

“Türkiye’de yapılmış veya teşebbüs edilmiş hiçbir darbe milli değildir, meşru değildir, masum değildir.” diyen Erdoğan, 15 Temmuz’u hatırlatarak, “O gece görülmüştür ki, millet kıyama kalktığı zaman darbecilerin silahı da topu da medyası da uluslararası destekleri de hiçbir işe yaramıyor.” ifadelerini kullandı. Erdoğan, “Darbe haberi, Washington’a ulaştığında birilerinin ‘bizim çocuklar başardı’ demesi 12 Eylül’ün gerisindeki karanlık yüzü ifade ediyor. Hiç şüphe yok ki 15 Temmuz gecesi yine “bizim çocuklar yine başardı” demek için bekliyordu” diye konuştu.

“HİÇBİR DARBE, MEŞRU, MİLLİ, MASUM, ONURLU DEĞİLDİR”

Vesayetten demokrasiye, milli irade sempozyumunun ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum.

Bu sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen başta Adalet Bakanlığımız olmak üzere özellikle teşekkür ediyorum.

İnsanlık tarihinde pek çok yönetim biçimi vardır. Bu yönetim sistemleri içinde milli irade üstünlüğüne dayalı olanların ayrı bir yeri bulunuyor.

Özellikle son bir asra damgasını vuran demokrasi zengin bir uygulama alanına sahiptir. Türkiye’de bu sürece en erken katılan ülkeler arasındadır.

Bu süreç oldukça zorlu ve sıkıntılı yürümüştür. Şöyle dönüp 1950’den bugüne baktığımızda darbeler, cuntalar vesayet lekeleriyle dolu olduğunu görüyoruz.

Siyaset mühendislikleri, zorbalıklar, sinsi tuzaklar ve daha nice oyunlar yaşadık. Bedelini demokraside ve ekonomide geri kalmışlık olarak, evlatlarımızın dar ağacından terör saldırılarında can vermeleri olarak ödediğimiz bu süreci asla unutmayacağız.

Her şeyden önce şu gerçeği ülkemizdeki herkesin kabul etmesi gerek; Türkiye’de yapılmış ve teşebbüs edilmiş hiçbir darbe, vesayetin hiçbir oyunu meşru değildir, milli değildir, masum değildir, onurlu değildir.

“MİLLET KIYAMA KALTIĞINDA DARBECİLERİN SİLAHI, TOPU, MEDYASI, ULUSLARARASI DESTEKLERİ DE HİÇBİR İŞE YARAMIYOR”

Her darbe bir önceki darbenin eksiklerini, yarım bıraktıklarını, başaramadıklarını tamamlamak amacıyla gerçekleşmiştir.

Türkiye’yi kendi başına bırakılamayacak kadar önemli bir yer olarak tarif edenler, ülkemizi mutlaka vasiler eliyle yönetmek için her yolu denemişlerdir.

Milletimiz 15 Temmuz’da gösterdiği cesaret ve kahramanlıkla, ortaya koyduğu dirayetli duruşla, geçmişteki kirli senaryolarla da hesaplaşmıştır.

Bugün 12 Eylül. Bu tarih hepimiz için takvim yapraklarındaki 365 sayfadan biri olmanın çok ötesinde anlamlara sahiptir.

Türkiye bundan tam 40 yıl önce bir 12 Eylül sabahı gözlerini silahların gölgesi altında açmıştır.

Tanıdık bir felaketin habercisi gibiydiler. Türkiye bir askeri darbeye daha maruz kalmıştı. Bizim çocukluğumuza denk gelen ama bizden önceki neslin tam hayatına yerleşen 1960 darbesi ve ardından gelen felaketler bugün hala yürekleri dağlıyor.

Bu acı gelişmelerin hepsi de, darbeye zemin hazırlamak ve toplumsal meşruiyet oluşturmak için yazılmış bilinçli bir senaryonun ürünüdür.

Darbe haberi, Washington’a ulaştığında birilerinin ‘bizim çocuklar başardı’ demesi 12 Eylül’ün gerisindeki karanlık yüzü ifade ediyor. Hiç şüphe yok ki 15 Temmuz gecesi yine “bizim çocuklar yine başardı” demek için bekliyordu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.