Dolar 32,5418
Euro 34,9429
Altın 2.426,49
BİST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 25°C
Az Bulutlu
Bursa
25°C
Az Bulutlu
Per 21°C
Cum 23°C
Cts 19°C
Paz 20°C

Bursalı platforma İstanbul Sözleşmesi sunumu

Bursalı platforma İstanbul Sözleşmesi sunumu
20 Ekim 2020 11:29
389
A+
A-

Avukat Nazan Moroğlu, Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu’na İstanbul Sözleşmesi’nin önemini anlattı.

Global Compact Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu’na bağlı Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu’nun düzenlediği 3. Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi’nin ilk konuğu İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Avukat Nazan Moroğlu oldu. İstanbul Sözleşmesinin ele alındığı söyleşide konuşan Moroğlu “Şiddeti önlemek için ayrımcılığın kaldırılması gerekir. İstanbul Sözleşmesi bu anlamda büyük önem taşıyor.” diye konuştu.

 2016 yılında BUİKAD, BUSİAD ve Yeşim Tekstil koordinatörlüğünde, KalDer’in desteğiyle kurulan Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu, 3. Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi’ni online platforma taşıdı. Ocak ayına kadar 6 oturumda farklı konu ve konukları ağırlayacak olan platform, iş dünyasında kadın istihdamının önemine yönelik yine farkındalık oluşturmayı hedefliyor.

İLK KONUK MOROĞLU

“İstanbul Sözleşmesi” konulu ilk söyleşinin konuğu İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Avukat Nazan Moroğlu oldu.

Sadece platforma üye firmalarının temsilcilerine değil, tüm iş dünyasına açık olarak düzenlenen söyleşiye BUİKAD Başkanı Av. Oya Eroğlu moderatörlük yaptı. Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Yeşim Tekstil Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur, BUSİAD Başkanı Ergun Hadi Türkay ve KalDer Başkanı Emin Direkçi’nin de katıldığı söyleşinin açılışında konuşan Oya Eroğlu, “Platform olarak son iki yıldır Eylül ayında yaptığımız Gücümüz Eşitliğimiz Zirvesi’ni pandemi nedeniyle ekim ve ocak ayları arasına aldık. 15 günde bir olmak üzere toplam 6 konuk ağırlayacağımız zirvemizde önemli konuları gündeme taşıyacağız.” dedi.

AYRIMCILIK KALDIRILMALI

Söyleşinin ilk bölümünde İstanbul Sözleşmesi’ne gelene kadar dünyadaki kadın hareketleri hakkında bilgi veren Moroğlu, şiddeti önlemek için ayrımcılığın kaldırılması gerektiğini, İstanbul Sözleşmesinin de bu anlamda son derece büyük önem taşıdığını belirtti. Uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesinin, imza atan taraf devletlere yükümlülükler getirdiğini ifade eden Moroğlu, sözleşmede şiddeti önlemek için neler yapılması gerektiğinin yanı sıra, mağduru korumaya yönelik net hükümlerin bulunduğunu da kaydetti.

Gündemdeki İstanbul Sözleşmesi tartışmalarına da değinen Moroğlu, “Türkiye’de şiddetle mücadele konusu 40 yıllık bir konu. Bu alanda çok önemli adımlar atıldı ve çok yol kat edildi. İstanbul Sözleşmesi şiddeti önlemek için kilit bir noktadır” ifadelerini kullandı. Moroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anayasamızda kadın erkek eşitliği açıkça ifade ediliyor. Ama bunu kanunlara yansıtamazsanız örneğin seçim kanununa yazmazsanız mecliste kadın sayısı yüzde 17’de kalır. Karar verici yerlerde kadın olmadıkça, kadın kendi hayatında da karar verici duruma getirilemedikçe şiddetle mücadele edemeyiz. Şiddeti önlemenin en önemli anahtarı eğitim. Üniversite bile geç değil diyoruz ama okul öncesi eğitim çok önemli. Türkiye kararlılıkla, bir yol haritası olarak, okul öncesi eğitimde eşitlik zihniyetini yerleştirmeyi seçerse 15 yıl sonra farklı bir nesil yetişecek. Roller ayrımı çocukların zihniyetinde olmayacak. Zihniyet değişimi için farkındalık oluşturmalıyız. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarına ve iş dünyasına büyük görevler düşüyor. Son yıllarda şirketler konuyu çok üstlendi ve iyiye doğru gidiyoruz ama zamana ihtiyacımız var. Dileğim eşitlik yolculuğumuz çok uzun zaman almasın.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.