İnsan Hakları, Sürdürülebilir Bir Geleceğin Temeli
10 Aralık İnsan Hakları Günü kapsamında yaptığı açıklamada; teknoloji, iklim krizi ve küresel tedarik zincirlerindeki dönüşümün, şirketlerin insan hakları sorumluluğunu her zamankinden daha kritik hâle getirdiğini vurguladı.
İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı değerlendirmede, hızla dönüşen dünyada iş dünyasının artık yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir aktör olarak konumlandığını belirtti. Açıklamada; artan eşitsizlikler, iklim krizinin sosyal etkileri, dijitalleşme ve tedarik zincirlerindeki kırılmaların insan haklarını doğrudan etkilediğine dikkat çekildi.
Küresel krizlerin; adil ücret, güvenli çalışma ortamı, eğitim, sağlık ve temsil hakkı gibi temel başlıklarda milyonlarca insanı tehdit ettiği vurgulanan açıklamada, sürdürülebilir kalkınmanın ancak hak temelli ve kapsayıcı iş modelleriyle mümkün olduğu ifade edildi.
İş dünyasının sorumluluğu genişliyor
UN Global Compact Türkiye, yapay zekânın yaygınlaşmasıyla birlikte mahremiyet, ayrımcılık ve algoritmik şeffaflık konularının yeni nesil insan hakları başlıkları arasına girdiğini belirtti. İklim değişikliğinin geçim kaynakları üzerindeki etkisine ve tedarik zincirlerinde artan çocuk işçiliği ile zorla çalıştırma risklerine de dikkat çekildi.
Şirketlerin yalnızca kendi faaliyet alanlarında değil, tedarik zincirlerinin en alt halkalarına kadar insan haklarını gözeten bütüncül bir yaklaşım benimsemesinin zorunluluk haline geldiği kaydedildi.
İnsan hakları: Riskten koruyan değil, değer yaratan bir yaklaşım
Açıklamada; insan haklarına saygının artık yalnızca risk yönetimi değil, aynı zamanda kurumsal değer yaratımı stratejisi olduğu vurgulandı. İnsan hakları durum tespiti (HRDD) uygulamalarının; itibar risklerini azalttığı, hukuki ve operasyonel krizleri önlediği ve şirketlerin uzun vadeli performansını güçlendirdiği belirtildi.
Bu kapsamda etik hassasiyetleri önceleyen şirketlerin; çalışan bağlılığı, yatırımcı güveni ve marka itibarında anlamlı avantajlar sağladığı ifade edildi.
Küresel ilkeler ve bağlayıcı düzenlemeler
UN Global Compact’in insan haklarına ilişkin evrensel ilkelerinin, şirketler için güçlü bir etik çerçeve sunduğu vurgulandı. Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok ülkede zorunlu insan hakları durum tespiti düzenlemelerinin yaygınlaştığına dikkat çekilerek, bu sürecin insan haklarını iş dünyasında bağlayıcı bir standart haline getirdiği ifade edildi.
Şirketlere destek
UN Global Compact Türkiye; eğitim, webinar, öz değerlendirme araçları ve programlarıyla şirketlerin bu dönüşüme uyum sağlamasına destek olmaya devam ediyor. Kurum tarafından yürütülen İş Dünyası ve İnsan Hakları Programı’nın yeni dönem başvurularının 19 Aralık 2025 tarihine kadar açık olduğu paylaşıldı.