Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 17°C
Az Bulutlu
Bursa
17°C
Az Bulutlu
Pts 21°C
Sal 17°C
Çar 20°C
Per 18°C

Yarım Kalmak

28 Ekim 2021 09:16
676
A+
A-

Olmak, tamamlanmak ve bütünleşmek gibi çok güzel ve aynı zamanda çok da zor olan konular vardır. Bunlar yaşamın her boyutunda vardır ve herkesin ulaşmak istediği yerlerdir. Birçok öğretilerde ve inanışlarda sıkça karşılaştığımız ve duyduğumuz kelimelerdir aynı zamanda. Uzak doğuda Nirvana’ya ulaşmak denir bizim ülkemizde ariflerin vardığı noktalara. Olmak olarak adlandırılır bazı inanç felsefelerinde bu durum. Tasavvuf inancında insanlar önce hamdırlar, sonra pişerler ve simgesel olarak yanarak olgunlaşırlar ve sonunda olurlar. Yine bazı inanışlarda “hiçlik” de erişilmek istenen bir başka olmak biçimidir. Yunus Emre gibi senelerce odun taşımak da vardır dergâha. Halvet olup yıllarca Şems-i Tebrîzî ile ondan sonra Mevlana olabilmek de vardır olmak yolunda. Daha çok örnek verebiliriz olmak konusunda. Her biri kendi çapında dünyaca ünlü erenler ve büyük alimlerdir. Ki, bunlar ayrı birer yazı konusudurlar.

Tamamlanmak da insanoğlunun hep düşlediği bir olgudur. İnsan doğduğu andan itibaren hep bir boşluk içinde hisseder kendisini ve hep bir arayış içindedir. Kendisini anlayabilecek, onunla aynı duygu ve düşünceleri paylaşabilecek birini arar. Bu kadın ya da erkek olabilir hiç fark etmez. Burada aranan inanç, duygu ve dünya görüşlerinin birbirine yakınlığı ve uyumudur. Zaten arkadaşlıklar ve dostluklar da böyle değil midir? Birbiriyle ortak yönleri olan insanlar arkadaş olabilirler. Uyum sorunu olan insanların arkadaş olmaları mümkün değildir. Evlilikte de durum bundan pek farklı olmayacaktır kanımca. Sevgi bir müddet sonra azalabilir ve belki de yok olabilir. Ama eşler birbirleriyle diyalog kurabilmiş ve arkadaş olabilmişlerse birbirlerini tamamlamaya başlamışlardır ve bu tamamlama bütünleşmeye doğru ilerler.

Mutluluğun pek de kolay elde edilemediği günümüzde tamamlanmak ve bütünleşmek neredeyse imkânsız hale gelmiştir. “Bir hırka, bir lokma ekmek” devrinden “hep bana hep bana” devrine gelinmiştir artık ve ne yazık ki buradan geriye de dönüş yoktur. Maddeciliğin her zerremize işlenmiş olduğu bir dünyada yaşıyoruz artık. Bırakın “Hiçlik” mertebesini hiçbir şeyden mutlu olmayan ve hiçbir şeyle yetinmeyen insanlar haline dönüştük. Sürekli tüketen ve pek de üretmeyen insanların çoğunlukta olduğu bir dünyaya doğru hızla yol alıyoruz. Hep bir şeyler eksik hep bir şeyler yarım kalıyor. Bir zamanlar kerpiçten de olsa tek katlı ve bahçesinde kediler ve köpeklerle birlikte tavukların cirit attığı, çocukların eriği manavdan değil ağacından toplayıp yediği günler yok artık. Şimdi yumurta bile çeşit çeşit. Organik, yumurta, köy yumurtası, Gezen tavuk yumurtası gibi yumurta çeşitleri var artık. Ben en çok da şu gezen tavuk yumurtası masalına gülerim. Sanki diğer tavuklar evlerinden dışarı çıkmıyor ve sürekli camdan dışarıyı seyrediyorlarmış gibi çok komik gelir bana.

Evlilikler de öyle, aşklar da arkadaşlıklar da. Birbirleri için ölen yanan çiftler kısa bir süre sonra ilk heveslerini alıp, sudan bahanelerle hoop mahkemeye. İki tarafın avukatı anlaşıverir ve duruşmaya bile çıkmadan ilk celsede ayrılık. Bırakın birbirleriyle bütünleşmeyi ya da birbirlerini tamamlamayı hep yarım kalıyorlar. Aşklar da pek farksız olmuyor. Tanışmanın birkaç ay sonrası ^tak sepeti koluna herkes kendi yoluna”. Dedim ya her şey madde olmuş, her şey geçici ve yarım. Birbirlerini anlayıp dinlemek yerine hemen karşısındakini eleştirip mutsuz son. Çok sık kullandıkları bir kelime var oysa; EMPATİ. Ancak, bu kelime sadece cümle içinde anlam kazanabiliyor, gerçekte ise hiçbir işe yaramıyor. Çünkü sadece kendileri konuşuyor, kendileri dinliyor, sadece kendileri var. Karşısındaki insan hevesi alınmış, suyu sıkılmış ve posası kalmış bir limondan farksız.

Her şey yarım kalıyor, her şey yarım bırakılıyor. Zira sabır ve anlayış da ortadan kaybolmuş. Nereye gizlenmiş belli değil bu kavramlar. Bakın lüks semtlerin çöplüklerine yemekler bile yarım. Her çeşitten bir kaç lokma, gerisi çöplüğe. Sadece çöplüğe atılan yemek artıklarından belki bir küçük kasaba doyar. Daha önce de söylediğim gibi çok çabuk tüketen ve hiçbir şeyi tamamlamayan insanlar çöplüğüne dönüşüyor dünya. Yarım yarım ve yarım. Her taraf yarım kalmış. Sevgiler yarım, mutluluklar yarım velhasıl insanlık bile yarım.

TAMAMLANABİLMEK VE BÜTÜNLEŞEBİLMEK DİLEĞİYLE.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
7 Temmuz 2021 09:19
3 Ağustos 2021 15:51
19 Nisan 2021 14:01
3 Mart 2021 16:20
30 Haziran 2021 13:41
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.