TÜRK DENİZ TAŞIMACILIĞINDA YENİ DÖNEM: ULUSAL FİLO GÜÇLENİYOR, EKONOMİ KAZANIYOR
Türkiye, Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan yeni deniz taşımacılığı ağlarıyla lojistikte yeni bir yapılanma sürecine giriyor. Küresel krizlerin deniz taşımacılığını yeniden şekillendirdiği bir dönemde, Türk denizcilik sektörü kendi filolarına ve hatlarına yatırım yaparak “lojistik bağımsızlık” hedefine adım adım yaklaşıyor. 40 yılı aşkın tecrübesiyle yeni hatlar kuran Cenk Shipping Group, ekonomiye doğrudan döviz girdisi sağlayarak Türkiye’nin mavi ekonomi vizyonuna katkı sunuyor.
“Türkiye’nin Geleceği Denizdedir”
Cenk Shipping Group Yönetim Kurulu Başkanı Attila Yener, deniz taşımacılığının yalnızca bir taşıma biçimi değil; üretim, ihracat ve ekonomik sürdürülebilirliğin temel halkası olduğunu vurguladı:
“Deniz taşımacılığı, bir ülkenin üretim ve ihracat gücünü destekleyen en stratejik alanlardan biridir. Türkiye’nin geleceği denizdedir.”
Türk Bayraklı Hatlarda Kalıcılık Şart
Son yıllarda artan filo yatırımlarının sektörde sürdürülebilir büyümenin önünü açtığını belirten Yener, Türk bayraklı hatların kalıcı hale gelmesinin stratejik bir gereklilik olduğuna dikkat çekti:
“Türk denizcilik sektörü kendi filosunu güçlendirerek dışa bağımlılığı azaltmalıdır. Kriz dönemlerinde yabancı firmalar çekiliyor, normalleştiğinde geri dönüyorlar. Bizim hedefimiz, kalıcı Türk bayraklı hatlar oluşturmak. Bu yalnızca ekonomik değil, stratejik bir zorunluluktur.”
Rekabet Gücü İçin Mevzuat ve Altyapı Reformu Gündemde
Türkiye’nin bölgesel denizcilik merkezi olabilmesi için liman altyapısında ve vergisel düzenlemelerde yenilik gerektiğini belirten Yener, şu değerlendirmede bulundu:
“Ro-Ro hatları için özel teşvik modelleri geliştirilmeli. Yakıt üzerindeki KDV ve ÖTV yükü azaltılırsa kabotaj hattı yeniden cazip hale gelir. Bu düzenlemeler sadece taşımacıyı değil, ihracatçıyı da doğrudan destekleyecektir.”
Yener, limanlardaki Ro-Ro rampaları ve terminal altyapısının standardizasyonunun da uluslararası rekabet gücü için kritik olduğunu vurguladı.
Yeşil Dönüşümle Yeni Bir Denizcilik Çağı
Dünya denizcilik sektörü “yeşil dönüşüm”e hızla geçerken, Cenk Shipping Group da çevreci teknolojiler ve yerli üretim modelleriyle öncü adımlar atıyor. Yeni nesil düşük emisyonlu gemi yatırımlarını planlayan şirket, Türk tersaneleriyle yerli Ro-Ro üretimi için ortak projeler yürütüyor.
Yener, “Türk tersaneleri desteklenirse kendi gemilerimizi üretebiliriz. Çin ve Hindistan bunu devlet teşvikleriyle başardı. Biz de karbon salımını azaltacak çevreci gemi teknolojilerine yatırım yapıyoruz. Yeşil dönüşüm artık bir tercih değil, zorunluluk.” dedi.
Türkiye Lojistikte Bölgesel Üs Olma Yolunda
Türkiye, önümüzdeki beş yıl için sürdürülebilir büyüme, yerli üretim ve entegrasyon temelli bir strateji izliyor. Cenk Shipping Group da bu vizyon doğrultusunda çevreci gemi yatırımları ve demiryolu–deniz entegrasyonu ile Türk filosunun kapasitesini artırmayı hedefliyor.
Yener, “Denizcilik yalnızca gemi işletmek değil; üretimi, ihracatı ve savunmayı aynı zincirde buluşturmaktır. Türkiye bu zinciri tamamladığında yalnız taşımacılıkta değil, ekonomide de bölgesel lider konumuna gelecektir.” ifadelerini kullandı.