Dolar 32,5139
Euro 34,9187
Altın 2.436,58
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 22°C
Az Bulutlu
Bursa
22°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 19°C
Sal 19°C

Sorumlu Kim?

22 Kasım 2021 10:51
329
A+
A-

 

Yukarıdaki fotoğrafı Hindistan ya da Pakistan’da çekilmiş sanmayınız. Bu fotoğraf son birkaç yıldır ülkemin her yerinde görülen bir manzaranın Bursa’daki görüntüsüdür. Eli yüzü kapkara kir içindeki yoksul insanların (çoğu da Suriyeli) gerek kendilerinin gerekse motosikletten anormal bir taşıta dönüştürülmüş yük aracının çektiği hurda toplama aracıdır. Yoksulluk hiçbir zaman yoksul insanların aşağılanması adına kullandığım bir deyim olmayıp ülkemde yoksul insanlarının sayısının her geçen gün hızla artmasından duyduğum üzüntümün dile getirilişidir. Gönül istiyor ki ülkemde yoksul ve açlık sınırında bir tek insan bile kalmasın. Tüm insanlarımız insana yakışır şartlarda ve rahatlıkta yaşasın. Ancak, ne yazık ki bu böyle olamıyor bir türlü ve benimkisi sadece bir ütopya olarak kalıyor.

Kendi kendine yetebilen ender ülkelerden biriyken neredeyse tüm temel gıda ürünlerini dışarıdan ithal eden bir ülke haline geldik. Yetmezmiş gibi bir de sayıları yaklaşık resmi beş milyona ama reel olarak sekiz milyona varan yabancı uyruklu göçmenlere de bakmak zorunda kaldık. Suriyelisinden, Afganlısına, Afrikalısından Asyalısına kadar birçok yabancı ülke insanları ülkemizde barınmaya çalışıyorlar. Bunların sebepleri üzerinde durmak her yurttaşımızın görevi olmalı aslında ama ben bu sorumluluğun tüm siyasilere ait olduğu düşüncesiyle onlara bırakmak istiyorum. Benim üzerinde durmak istediğim husus her türlü başımızı belaya sokabilecek bu insanların farklı bir bakışla daha nasıl sorun yaratabileceklerine dair.

Bilinçli ya da bilinçsizce her gün milyonlarca hurda çöpe atılıyor. Bunlar kâğıt hurdasından tutun da metal hurdasına ve elektronik hurdasına kadar birçok hurda çeşidinden ibaret. Bunların toplanması ve yeniden bir katma değer yaratılması şüphesiz ki ekonomi için oldukça güzel bir girişimdir. Bu hurdaların toplanması hem çevre kirliliğini azaltacak hem de tekrar ekonomiye kazandırılabilecektir. Ancak, sorun bunların toplanmasında bana göre. Devasa bir çuval ve bu çuvalı taşıyan iki tekerli bir taşıt ve bunları çeken bir insan. Bu insanların bırakın hijyeni, insani hiçbir sağlık koruması bulunmuyor. Her türlü çöp kutusunu ve çöplüğü çoğu çıplak elleriyle karıştırıyor, atıkları ve hurdaları cinsine göre ayırarak torbalarına dolduruyor ve bunları toplama merkezlerine götürüyor. Açlıktan ölmemek için bazen çöplükten çıkanları bazen da yardım eden insanların verdiklerini yiyerek yaşamaya çalışıyorlar.

Manzara tıpkı filmlerde ya da belgesellerde gördüğümüz Hindistan veya Pakistan gibi ülkelerden pek de farklı değil. Tekrar tekrar söylüyorum bu çaresiz insanları hor görmek gibi bir aymazlık ve gaflet içinde hiç değilim ve olmayacağım da. Bir iş kapısıdır bu atık ve hurda toplama ve bunu da birilerinin yapması gerekmektedir. Ancak, bunun koşulları insanca olmalı ve çalışanları olduğu kadar bu insanlarla aynı caddelerde ve sokaklarda yaşayan insanları da tehlikeye atmamalıdır.

Sevgili dostlarım, yazımın üzerindeki fotoğrafı geçen gün evime giderken çektim. Bir motosikletten bozma bu hurda toplama aracında görüldüğü gibi herhangi bir işaret bulunmamaktadır. Önde bunu kullanan bir şahıs, aracının gücüne göre gitmektedir. Ne bir stop lambası ne de herhangi bir sinyal lambası yoktur. Yolu ortalamış ve normal bir taşıt gibi seyretmektedir. Gündüz vakti bir nebze de olsa risk azalmakta ise de gece olduğunda her an bir kazaya sebep olabilecek ve birçok cana mal olabilecektir. Ki, mesleğim gereği bunların sebep olduğu birçok kazayı ve meydana gelen hasarı biliyorum. Çok şükür ki herhangi bir can kaybına ve yaralanmaya ben rastlamadım. Ama ülkemin genelinde neler olduğunu bilme şansım yoktur.

Lütfen kimse bu yazdıklarımı siyaset malzemesi yapmasın. Çünkü bu durum öyle bir günde çözülebilecek bir sorun değildir. Ancak, sabırla ve ciddi bir takım kararlar alıp bunları taviz vermeden uygulamakla çözülmemesi de mümkün değildir. Yeter ki tehlikenin farkına varalım ve bunu bertaraf etmeye karar verelim. Şöyle bir empati yaptığımızda bu hurda toplama ve nakletme araçları (!) ile herhangi bir kaza yapmama olasılığı olan var mıdır? Kanımca yoktur. Herkesin böyle bir kazaya karışma olasılığı vardır. Peki, böyle bir kazadan sorumlu kim olacaktır. Bu taşıtları kullananlar mı, yoksa bunlara böyle kullanmaya izin verenler ya da göz yumanlar mı?

Sayın yöneticiler ve sayın yetkililer lütfen bu soruna bir çözüm getirin. Olası bir faciayı önleyin. Geç kalmadan öncelik sıralarınıza bunu alın lütfen. Aksi takdirde gerek yasalar önünde gerekse vicdanlardaki sorumluluktan kurtulamazsınız.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
10 Şubat 2021 09:28
8 Mayıs 2021 10:08
7 Mayıs 2021 09:48
29 Kasım 2021 08:57
9 Haziran 2021 09:37
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.