Dolar 32,4956
Euro 34,5602
Altın 2.497,44
BİST 9.548,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 25°C
Az Bulutlu
Bursa
25°C
Az Bulutlu
Çar 22°C
Per 21°C
Cum 16°C
Cts 19°C

Sadece 18 Altı Yaşasa

22 Kasım 2020 13:32
511
A+
A-

20 Kasım 1989’da Çocuk Hakları Günü olarak kabul edilmiş.
Neden?
İhtiyaç duyulmuş, ne kötü.
Verilen her hak bir zamanlar olmadığına işaret.
Yani şu anda da var olduğuna delil değil tabi, ama bir zamanlar adı bile yokmuş demek.
Çocuk hakları, kadın hakları, insan hakları (kadınlar ve çocukları insanlardan ayırıp ayrıca bir daha korumaya almış devletler şükürler olsun ama kadın ve çocuk istismar ve cinayetlerinin sayısı da ortada).
Olması gereken tek hak, insan dışındaki canlı haklarıydı bence.
Kendilerini koruyamayan, bizimle konuşamayan varlıkları koruyan.
Koruyamayanlara da cezalar veren yasalar.
İnsan, insanın hakkını yememeliydi.
Bugün dışarıda yasak olmayan saatlerinde dışarıda çocuklar, gençler gördüm.
Biri sokakta koşuyordu, elinde arabasıyla heyecanla.
Bir diğeri gençlik merkezinin önünde arkadaşına dans gösterisi yapıyordu.
Durup onu izlemek isterdim.
Çok gurur duyuyordu; iyi de dans ediyordu bence .
Dünyada sadece çocuklar, gençler olsaydı nasıl olurdu düşündüm?
Onların dışarıya çıkma saatlerini daha önce de izlemiştim
Cümbüş, neşe, eğlence, gürültü. J
Harikaydı.
Düşünsenize bir sokak dolusu 5 yaş çocuk.
“Merhaba” deyip ya da daha da sık olanı başıyla selam verip geçerler miydi evlerine?
“Oynayalım mı?” ya da “Bana da versene o sakızdan” demezler miydi?
Ya da bir otobüs dolusu 15-16 yaş gençler.
Birbirlerine bakıp uzak mı dururlardı?
Acaba kimse oturur muydu o koltuklara?
Yoksa herkes en arkada otobüsün kasislerden geçerken ki hareketleriyle eğlenir miydi?
Hemen iletişime geçip birbirlerini eklemezler miydi sosyal medyada?
“Abi biraz daha hızlı git” diye şoförü gaza da getirirlerdi.
Otobüste yüksek sesle konuşanlara ya da gülenlere kızmazlardı.
Kimse kimsenin kıyafetini yargılamazdı.
Hele daha küçük çocuklar için hiçbir önemi yok.
Ne giymiş, annesi kimmiş, babası ne iş yapıyormuş hangi okula gidiyormuş?
Bizde eskiden öyleydik.
“Anne babalarımıza kızmaz mıydık?” insanları eleştirip kimseyi beğenmiyorlar diye
Büyümek bu mu?
5 yaş bir oyun arkadaşım var yemek yemek istemiyor; büyümemek için
O biliyor galiba, büyümenin keyifsiz olduğunu.
Zevksiz bir hayat yaşıyoruz yetişkinler olarak.
Israr edilmeden bir çay daha istememeliyim ayıp olur.
Strateji yapmalıyım, fazla konuşmamalıyım, açık vermemeliyim.
İçimizde kalıyor hepsi, taşlaşıyor.
Böylesi bir hayat çok mu güvenli oluyor? Tatsız tuzsuz olmuyor mu?
Biz onlara yasalarla hak vereceğimize onların yaşam becerilerine bir hak, bir şans versek.
Ve öyle yaşasak nasıl olurdu?
Tabi burada bebek gibi konuşan kadın ve erkeklerden, hiç yaşlanmamayı, ölmemeyi düstur edinmiş insanlar olmaktan bahsetmiyorum.
O da iyi bir şey değil.
Bir nesil ölmeden diğer nesil öğrenemez, büyüyemez.
Çocuk gibi düşünelim, kinci olmadan, plan yapmadan, olması gerekenler ve içimizden gelenleri kesin çizgilerle ayırmadan yaşasak diyorum sadece.

Müzeyyen Çuhadar
Psikolojik Danışman Kasımova Psikoloji Merkezi

@psikolojikdanışman_mcuhadar

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.