Dolar 32,4308
Euro 34,8354
Altın 2.397,96
BİST 10.208,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 16°C
Hafif Yağmurlu
Bursa
16°C
Hafif Yağmurlu
Cts 18°C
Paz 20°C
Pts 23°C
Sal 24°C

Pandeminin Gölgesinde Oscar

11 Nisan 2021 14:00
765
A+
A-

Sevgili dostlar… Bugün köşemizi sevgili arkadaşım Tolga Şengül’ün yazısına bıraktım…
Dünyanın en önemli sinema organizasyonlarından Oscar’a ilişkin görüşlerini paylaştı…
Keyifli okumalar…
“Geçtiğimiz yıl 10 Şubat gecesi Güney Kore yapımı Parazit filmi büyük bir sürprize imza atarak Oscar ödül törenine damga vurmasının üzerinden koskoca bir yılı pandemi gölgesinde geçirdik. Pandemiden en fazla etkilenen sektörlerden biri de kuşkusuz sinemalar oldu, Çoğunlukla tüm yıl boyunca kapalı kalan sinema salonlarının açıldığı kısa sürede de izleyiciler salonlara gitmekten çekindiler.
Bu zorlu yılda akademi de kendi kurallarından feragat etmek ve belli şartlara uymak kaydıyla digital platformlardaki filmlerin önemli bir aktör olmasının önünü açmak zorunda kaldı. Her yıl Ocak-Aralık arası vizyona giren filmlerin yarıştığı ve Şubat ayında yapılması klasik hale gelen töreni 25 Nisan 2021’e attı ve 28.Şubat.2021’e kadar vizyona giren filmlerin de yarışmaya dahil olabileceğini duyurdu, Bu şartlar altında oluşan aday filmler de daha dar bir havuzdan seçilmek zorunda kaldılar. Ancak bu durum beklenenin aksine daha vasat filmlerin yarışması anlamına gelmiyor, hatta tam tersine bu yıl iddialı olan filmlerin geçmiş yıllara göre çok daha fazla olduğunu bile iddia edebiliriz.
Gelin bu seneki başlıca adaylıklara ve hangi filmin ne kadar şansı olduğuna dair tahminlerimize geçelim :
EN İYİ FİLM :
Oscarlarda oylama sisteminin farklılığından dolayı en fazla sürprize açık kategori en iyi film oluyor her yıl. Akademi üyeleri sadece en iyi filme oy vermeyip aday olan 8 filme 1’den 8’e kadar sıralama yapıyor, bir film üyelerin yarısından fazlasının 1.sıradaki oyunu alamazsa kaç kişinin üst sıralarda o filmi yazdığına göre puan alıyor ve bu sebeple en fazla 1.sıraya yazılan film yerine daha az kişinin 1.sıradan seçtiği bir film en iyi film oscarı alabiliyor. Bu nedenle son yıllarda hiç kimsenin ödül almasını beklemediği Moonlight, The Green Book, The Shape Of Water gibi daha geride kalması beklenen filmlerin Oscar’a uzanması hep bu nedenle oldu.

Bu yıl hemen hemen her ödül töreninden zaferle dönen Nomadland, Oscar’da da en öne çıkan aday gibi durmakla beraber, konusu ve işleyişi gereği herkese hitap etmesi beklenmeyecek bir film. Çok başarılı karelerle bezeli çok başarılı oyunculuklarla desteklenen bir film olmakla beraber filmi 1.sıraya koyacak üyeler kadar nefret edip son sraya atan üyelerin de olması çok normal olacaktır. Dolayısıyla ben bu film yerine aradan sıyrılacak bir başka filmin Oscar’a uzanmasını bekliyorum. Peki bu film hangisi olabilir? Bu seneki adaylar birbirinden kıymetli olsa da The Father ve akademinin çok hoşuna gidecek, Hollywood’un en efsane dönemlerinde geçen ve Yurttaş Kane’in yaratılış serüvenine odaklanan Mank burada fark yaratıyor. Benim şahsi olarak en beğendiğim film ise ses kurgusu, oyunculukları ve vurucu hikaye anlatımıyla senaryosuyla Sound Of Metal oldu, hiçbir ödül töreninde adı ön plana çıkmasa da plase bir seçim olarak bir kenara yazmak isterim.

EN İYİ YÖNETMEN :
Bu seneki Oscarlarda en fazla dikkat çeken kategorilerden biri bu oldu, çünkü tarih boyunca en iyi yönetmen kategorisinde 2 farklı kadın yönetmenin yarıştığı bir yıl olmamıştı ve bu seneki Nomadland’in Çinli kadın yönetmeni Chloe Zhao ve hiç kimsenin beklemediği bir başarı yakalayan Promising Young Woman’ın yönetmeni Emerald Fennell bunu başardılar. Bu yılın yine tüm eleştirmenlerce göklere çıkarılan Amerika’ya yerleşen Koreli bir aileyi anlatan, esasen bir ABD yapımı olan Minari’nin yönetmeni Günay Kore asıllı Lee Isaac Chung ve Mank’in yönetmeni Holywood efsanesi David Fincher çok güçlü adaylar. Bu sene kadın hakları, azınlık hakları, ırkçılık gibi konuların ABD’de fazlasıyla gündem oluşturduğu göz önünde bulundurulunca, yanı sıra harika yönetimiyle sıradan bir filme kattığı hayat ile Nomadland’in yönetmeni Chloe Zhao fazlasıyla ön plana çıkıyor bu kategoriye en büyük aday. Buna mukabil Zhao’nun 10 yıl önce Çin’i kötülediği ve ağır eleştirdiği röportajın ortaya çıkması sonrasında Çin’de kendisine çok büyük bir tepki oluştu ve Çin, ABD’nin asla kaybetmek istemeyeceği çok önemli bir pazar. Bu göz önünde bulundurularak verilecek oyların bu tepkilerden etkilenebileceği düşünülürse ödülün David Fincher’a kayması da olası gözüküyor.
EN İYİ ERKEK OYUNCU :
The Father’ı izlemiş herhangi birinin 83 yaşında harikalar yaratan, oyunculuk dersi veren Anthony Hopkins’ten etkilenmemesine imkan yok. O zor karakteri o kadar muhteşem oynamış ki adet izleyiciye gerçek bir demans hastası izlemişlik şokunu yaşatabiliyor. Ne var ki hatta ne yazık ki bu seneki en iyi erkek oyuncu dalının en büyük favorisi kendisi değil. 2020 yılı içerisinde kanserden henüz 24 yaşında hayatını kaybeden ve Ma Rainey’s Black Bottom’da müthiş bir portre çizen Chadwick Boseman, bu dalın en büyük adayı, tüm Hollywood’da herkesçe çok sevilen Boseman’ın vefatı herkeste derin yaralar açmıştı ve bu duygularla birlikte harika performansı birleşince oyların çoğunluğunun ona kayması çok doğal olacaktır. Her ne kadar ödülü alma konusunda adı hiç anılmasa da Sound Of Metal’deki beklenmedik harika performansıyla Riz Ahmed’den de bahsetmeden geçmek istemem.
EN İYİ KADIN OYUNCU :
Bu kategoride ödülün en yakınında duran isim Promising Young Woman’daki harika performansıyla Carey Mulligan gibi gözüküyor, Bu sene verilen neredeyse tüm törenlerden zaferle ayrıldı diyebiliriz. Onu bu kategoride en fazla zorlaması beklenen isim ise yine Ma Rainey’s Black Bottom’daki performansıyla Viola Davis olacaktır. Davis daha önce en iyi yardımcı kadın oyuncu rolüyle Oscar’a ulaşmış bir isimdi. Mulligan ise ödülü alırsa 11 yıl sonra gelen 2.oscar adaylığından ilk ödülünü çıkaracak.
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU :
Bu kategoi belki de en fazla sonucu belli olan kategorilerden birisi olacak, çünkü adaylar arasında Judas And The Black Messiah filmiyle Daniel Kaluuya ışıl ışıl parlıyor ve diğerlerinden performans olarak 1 adım önde. Zaten bugüne kadar yapılan ödül törenlerinden eli boş döndüğü olmadı.
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU :
İnsanın içini cız ettiren bir yarış olacak bu seneki en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülleri. 45 yıllık muazzam oyunculuk kariyeri boyunca tam 7 kez Oscar’a aday olan ve hepsinden eli boş dönen Glenn Close’un oynadığı Hillbilly Elegy filmini ve oynadığı roldeki müthiş oyunculuğu görünce bu sene bu iş tamamdır demiştik, ancak karşısına öyle beklenmedik ve öyle enteresan bir rakip çıktı ki bu sene onu 8.kez eli boş döndürebilir. Bu kişi de daha önce çok kısıtlı bir oyunculuk geçmişine sahip Borat filmindeki beklenmedik harika oyunculuğu ile bir yerde filmi taşıyan genç Bulgar oyuncu Maria Bakalova. Rolüyle öyle büyük övgüler aldı ve ilgili odağı oldu ki bu ödüle Glenn Close’dan daha fazla yaklaştığı görülüyor.
EN İYİ SENARYO ÖDÜLLERİ :
En iyi özgün senaryoda gerçekten iddialı 3 filmi görebiliriz. Minari, Chicago Yedilisinini Yargılanması ve Promising Young Woman öne çıkan adaylar, senaryo kategorisinde akademi üyelerinin senaryo yazarları ödüllerine çok kulak kesildiği ve bu paralelde kararlarını verdikleri bilinen bir şey ve bu sene yazarlar ödül töreninde bu kategoride Promising Young Woman’ın ödüle ulaşması Oscar’da da şansını epey arttırıyor.
En iyi uyarlama senaryoda ise The Father’ın önünde en güçlü adayın beklenmedik bir biçimde Borat filmi olduğunu görüyoruz. Borat ilk filmiyle dalga geçilen, avam bir film izlenimi vermekle ve bu devam filminde daha fazla şey vaat etmemekle beraber bu yılın parlayan yıldızlarından biri oldu ve ödülü alırsa da şaşırmamak gerekiyor. Bu kategoride plase ise adaylığı bile beklenmedik olan The White Tiger olacak gibi duruyor. Akademi üyeleri bu filmi gerçekten sevmişler göründüğü kadarıyla.
EN İYİ ANİMASYON VE EN İYİ YABANCI FİLM :
En iyi animasyonda bu sene yine zirve değişecek gibi durmuyor. Yine Pixar ve Disney ortak yapımı olan The Soul bu ödülü rahatlıkla kucaklayacak gibi duruyor. Farklı konusu, harika planları, yaratıcı fikirleriyle The Soul değil en iyi animasyon, en iyi filmde bile kendisine adaylık bulabilecek kalitede bir yapımdı.
Minari’nin en iyi yabancı film kategorisinde aday olmaması diğer filmlerin şansı oldu. Çünkü aday olsa diğer filmlerin pek bir şansı kalmazdı. Mevcut filmler içinde de Norveç yapımı Another Round(Druk) bu sene uluslararası alanda da çok parlayan ve festivallerin gözbebeği filmlerden biri oldu. Uluslararası bir yıldız olan Mads Mikkelsen’i de kadrosunda barındıran filme pek rakip olabilecek bir başka film görmüyorum. Ancak bu kategoride yarışan Rumen belgesel filmi Collectiv ve Bosna katliamına değinen, TRT’nin de yapımcılarından biri olduğu Quo Vadis Aida?’nın da çok kaliteli filmler olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.”

 

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
1 Kasım 2021 23:53
18 Nisan 2021 09:41
17 Haziran 2021 07:03
5 Eylül 2021 01:07
11 Mart 2021 12:14
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.