Dolar 32,3645
Euro 34,9526
Altın 2.325,33
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 27°C
Az Bulutlu
Bursa
27°C
Az Bulutlu
Cts 28°C
Paz 28°C
Pts 29°C
Sal 19°C

Pandemi yalnızlığımızı körükledi

Pandemi yalnızlığımızı körükledi
7 Aralık 2020 14:12
393
A+
A-

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nün pandemi araştırması yalnızlık kaygısına ilişkin çarpıcı gerçekleri ortaya koydu.

Türkiye’de pandemi sürecinin yaşlı bireylerin yalnızlık ve yaşam doyumu üzerine etkisini belirlemek amacıyla Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü tarafından “Pandemi Döneminde Yaşlılık ve Yalnızlık” başlıklı geniş katılımlı bir anket çalışması gerçekleştirildi. Türkiye’nin farklı illerinden 60 yaş ve üzerinde 872 kadın, 726 erkek olmak üzere 1598 katılımcıyla yürütülen çalışma sonucuna göre yalnızlığın çağrıştırdığı duygulara dair verilen yanıtlardan en yüksek oranlara sahip olanlar sırasıyla “mutsuzluk”, “üzüntü”, “çaresizlik”, “ölüm” ve “hüzün” oldu.

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı önderliğinde yürütülen çalışmada Üsküdar Üniversitesi öğretim görevlisi İdil Arasan Doğan, sosyoloji Bölümü lisans öğrencilerinden Ayşe Yaman, Sinem Doğangönül ve Zühal Sarı Arslan aktif olarak görev aldı.

20 Kasım-30 Kasım 2020 tarihleri arasında çevrimiçi anket yoluyla Türkiye’nin farklı illerinden 60 yaş ve üzeri bin 598 katılımcıyla gerçekleştirilen çalışmada oldukça ilginç bulgular ortaya çıktı. Toplam 30 sorudan oluşan ankette sosyodemografik bilgi içeren sorularla; katılımcıların yalnızlık duygusu, katılımcılara yalnızlığın çağrıştırdığı duygular, katılımcıların yalnız hissettiklerinde yöneldikleri aktiviteler, mutluluk düzeyleri, sağlık durumları, Covid-19 virüsüne yakalanma oranları ve Pandemi sürecinin yaşlı bireylerin sosyo-kültürel durumlarına etkisi üzerine sorular yer aldı.

KATILIMCILARIN ÇOĞUNLUĞU KADIN

Katılımcıların %54.5’ini (872) kadın, %45.5’ini (726) de erkek katılımcılar oluşturdu. Katılımcıların %43.9’u (701) 60-65 yaş arasında, %56.1’i (897) de 65+ yaş ve üzeridir. Katılımcıların %3,4’ü bekar, %67,4’ü evli, %4,0’ı boşanmış, %25,1’i dul olduğunu belirtti. “İkamet ettiğiniz yerleşim yeri hangisidir?” sorusuna katılımcıların %50,6’sı il merkezi, %32,8’i ilçe merkezi, %3,0’ı kasaba/belde, %4,1’i merkez/köy, %9,6’sı ilçe/köy olduğunu belirtti.

DUL VE BOŞANMIŞ OLANLAR DAHA YALNIZ

“Kendinizi ne sıklıkta yalnız hissedersiniz?” sorusuna katılımcıların %22,2’si “hiçbir zaman”, %37,7’si “ara sıra”, %22,8’i “nadiren”, %11,4’ü “çok sık”, %5,6’sı “her zaman” şeklinde cevapladı. Bu sorunun cevaplarına çeşitli sosyodemografik değişkenlere göre değerlendirildiğinde kadın ve erkek katılımcılar arasında anlamlı bir fark göze çarpmazken dul (%36,1)ve boşanmış (%20.9)yaşlı bireylerin evlilere göre kendilerini daha yalnız hissettikleri görüldü.

Bu süreçte yalnızlık duygusunun yüksek olduğu katılımcının %68,7’si Pandemi sürecinde yakınlarıyla görüşememesinin bir sonucu olarak kendini yalnız hissettiklerini dile getirdi.

KATILIMCILARIN ÇOĞU İBADETE YÖNELİYOR

“Yalnız hissettiğinizde ne yaparsınız?” sorusunu katılımcıların %39,4’ü “ibadete yönelirim”, %27,3’ü “televizyon veya telefona yönelirim”, %14,5’i “dışarı çıkarım”, %7,9’u “uyurum”, %10,9’u “başka bir aktivitede bulunurum” şeklinde cevapladı.

TELEVİZYON VE TELEFON

“Yalnız hissettiğinizde ne yaparsınız?” sorusuna kadın katılımcıların %46,9’u ibadete, %26,5’i televizyon veya telefona yöneldiğini, %9,2’si dışarı çıktığını, %7,1’i uyuduğunu, %10,1’i başka bir aktivitede bulunduğunu belirtirken; erkek katılımcıların %30,1’i ibadete, %28,4’ü televizyon veya telefona yöneldiğini, %20,8’i dışarı çıktığını, %8,7’si uyuduğunu ve %11,8’i başka bir aktivitede bulunduğunu belirtti.

MUTSUZLUĞU ÇAĞRIŞTIRIYOR

“Yalnızlık size hangi duyguları çağrıştırıyor?” sorusuna katılımcılardan en sık alınan cevap %20,8 ile mutsuzluk olmuştur. Katılımcıların %16,6’sı üzüntü yanıtını verirken %10,0’ı çaresizliği, %9,8’i ölümü, %8,3’üne hüznü çağrıştırdığını belirtti.

MUTLULUK DÜZEYLERİ

Ankette yer alan “genel olarak tüm yaşamınızı düşündüğünüzde kendinizi nasıl tanımlarsınız?” sorusuna katılımcıların %58,3 “orta düzeyde mutluyum”, %27,7’si “çoğunlukla mutluyum”, %10,6’ı ise “çoğunlukla mutlu değilim”, %3,4’i“hiç mutlu değilim” yanıtını verdi.

ERKEKLER DAHA MUTLU

Bu sorunun cevaplarına çeşitli sosyodemografik değişkenlere göre değerlendirildiğinde kadın katılımcıların %3,9’u “hiç mutlu değilim” %10,9’u “çoğunlukla mutlu değilim”, %58,4’ü “orta düzeyde mutluyum”, %26,6’sı ise “çoğunlukla mutluyum” cevabını verirken erkek katılımcıların %2,6’sı “hiç mutlu değilim”, %10,2’si “çoğunlukla mutlu değilim”, %58’i “orta düzeyde mutluyum”, %29,1’i ise “çoğunlukla mutluyum” cevabını verdi.

EN ÇOK ORTA DÜZEYDE MUTLULUK VAR

“Genel olarak tüm yaşamınızı düşündüğünüzde kendinizi nasıl tanımlarsınız?” sorusuna bekar katılımcıların %11,1’i “hiç mutlu değilim”, %24’ü “çoğunlukla mutlu değilim” %38,8’i “orta düzeyde mutluyum”, %25,9’u “çoğunlukla mutluyum” cevabını verirken; evli katılımcıların %2,5’i “hiç mutlu değilim”, %8,9’u “çoğunlukla mutlu değilim”, %57,5’i “orta düzeyde mutluyum”, %30,9’u ise “çoğunlukla mutluyum yanıtını işaretledi. Aynı soruya boşanmış olan katılımcılarımızın %4,7’si “hiç mutlu değilim”, %14,2’si “çoğunlukla mutlu değilim” %60,3’ü “orta düzeyde mutluyum” %20,6’sı çoğunlukla mutluyum” cevabını verdi. Eşi ölmüş, dul katılımcıların ise %4,2’si hiç mutlu olmadığını, %12,7’si çoğunlukla mutlu olmadığını, %62,3’ü orta düzeyde mutlu olduğunu, %20,6’sı ise çoğunlukla mutlu olduğunu ifade etti.

ERKEKLER DAHA SAĞLIKLI HİSSEDİYOR

“Sağlık durumunuzu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna kadın katılımcıların %50,9’u “pandemi öncesinde sağlıklı hissediyordum, hala sağlıklı hissediyorum”, %22,4’ü “pandemi öncesinde sağlıklı hissediyordum ama artık öyle hissetmiyorum”, %24,7’si “pandemi öncesinde sağlıksız hissediyordum, hala sağlıksız hissediyorum”, %1,7’si “pandemi öncesinde sağlıksız hissediyordum, artık sağlıklı hissediyorum” şeklinde cevapladı. Aynı soruyu erkek katılımcıların %60,6’sı “pandemi öncesi sağlıklı hissediyordum, hala sağlıklı hissediyorum”, %21,2’si “pandemi öncesinde sağlıklı hissediyorum ama artık öyle hissetmiyorum”, %16,3’ü “pandemi öncesi sağlıksız hissediyordum, hala sağlıksız hissediyorum”, %1,6’sı “pandemi öncesi sağlıksız hissediyordum artık sağlıklı hissediyorum” yanıtlarıyla değerlendirdi.

YÜZDE 90’I YAKALANMADI

“Covid-19 virüsüne yakalandınız mı?” katılımcıların %9,6’ı “evet”, % 90,4’i “hayır” yanıtını verdi.

Bekar katılımcıların %5,5’i, evli katılımcıların %9,3’ü, boşanmış katılımcıların %12,6’sı, eşi ölmüş (dul) katılımcıların ise %10,2’si Covid-19 virüsüne yakalanmışken; yine bekar katılımcıların %94,4’ü, evli katılımcıların %90,6’sı, boşanmış katılımcıların %87,3’ü, eşi ölmüş (dul) katılımcıların ise %89,7’si virüse yakalanmadığı belirlendi. Buradan hareketle virüse yakalanmamış kişiler arasındaki en yüksek oranın bekarlara ait olduğu söylenebilir.

GÜNLÜK RUTİNLER DEĞİŞTİ

Katılımcıların %69,6’sı COVİD 19 süreciyle ilgili yeterince bilgilendirildiğini düşünüyorken, %30,4’ü bilgilendirilmediğini düşündüğü ortaya çıktı.

Katılımcıların %63,1’i salgın sürecinin genel sağlık sorunlarıyla ilgili takip ve tedavisini aksattığını, katılımcıların %57,6’sı pandemi sürecinde ekonomik sıkıntı yaşadıklarını %61,8’i pandemi sürecinde yeme sıklığında bir artış gözlemlendiğini,%55,2’si pandemi sürecinde ailesiyle bağlarını kopmuş hissettiğini belirtirken, katılımcıların %66,6’sı pandemi sürecinde günlük rutinlerinin değiştiğini ifade etti.

Üsküdar Üniversitesi’nde ikincisini bu yıl düzenledikleri ‘Uluslararası Yalnızlık Sempozyumu’ nda yalnızlığı bir çok yönüyle ele aldıklarına dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, araştırma sonuçlarıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Araştırma sonuçlarına göre yalnızlık duygusu bakımından öne çıkan özelliğin medeni durum olduğu göze çarptı. Boşanmış veya eşini kaybetmiş yaşlı bireylerin evli katılımcılara nazaran kendilerini daha yalnız hissettikleri tespit edildi. Pandemi boyunca yakınlarıyla görüşememe yaşlı bireylerin “yalnızlık” duygusunu daha yoğun bir şekilde hissetmesinde etkili faktörlerden biri olduğu ortaya çıkmıştır.

SOSYALLEŞME ÖNEMLİ

Yalnızlığın çağrıştırdığı duygulara dair verilen yanıtlardan en yüksek oranlara sahip olanlar sırasıyla “mutsuzluk”, “üzüntü”, “çaresizlik”, “ölüm” ve “hüzün” oldu. Dolayısıyla, yakın çevresiyle görüşme imkânı kısıtlanmış olan yaşlı bireylerin yalnızlığı en olumsuz anlamlarıyla hissedip tecrübe ediyor olmaları muhtemel görünmektedir. Katılımcıların yalnızlık hissettiklerinde en çok ibadete, televizyon ve telefona ve dışarı çıkmaya yöneldikleri görülmüştür. Bu sonuç, yalnızlık hissini aşmaya yönelik ruhsallığın ve sosyalleşmenin önem taşıdığını göstermektedir. Yalnızlıktan kaynaklanan olumsuz ruh hallerinin teselli, yakınlık ve bağ kurma gibi duygusal ihtiyaçlar ortaya çıkarıyor oluşu önemli bir nokta.

Salgına yakalanma oranlarında “hayır” cevabı %90,4 gibi büyük bir orana sahiptir ve katılımcıların çoğunun sağlık düzeyleri bakımından genellikle sağlıklı hissettikleri yönünde yanıt vermiş oluşu da bu oranla uyumlu görünmektedir. Virüse yakalanmayan katılımcılar arasında bekarların oranı ise beklenebileceği üzere daha yüksektir.

SOSYO KÜLTÜREL DURUMLAR ETKİLENDİ

Katılımcıların çoğu, Pandemi boyunca gündelik rutinlerinin değiştiğini, genel sağlık sorunlarını takip etmede zorlandıklarını, birtakım ekonomik zorluklar yaşadıklarını, yeme sıklığında artış gözlemlediklerini ve aile bağlarında kopma hissettiklerini ifade etmişlerdir. Bu bakımdan, Pandeminin sosyo-kültürel durumlarına doğrudan etki ettiği açıktır.

Katılımcıların büyük çoğunluğu virüse yakalanmadığı halde, diğer sağlık sorunlarını yeterince düzenli takip edemedikleri ve tedavileri aksadığı için sağlık açısından kırılganlık göstermeye devam etmektedirler. Ekonomik sıkıntıların varlığı, sosyalleşme eksikliği, artan yalnızlık duygusu ve yakınlık özlemi çekmek psikolojik iyi oluş açısından da güçlük çektiklerinin göstergesidir. Pandemi sonrasında da 65 yaş üzeri nüfusun hem fiziksel hem ruhsal sağlık problemler bakımından daha kırılgan ve olumsuz etkilenen kesim olması gözden kaçırılmaması gereken bir ihtimaldir.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.