Dolar 32,2818
Euro 34,6566
Altın 2.413,13
BİST 10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 18°C
Az Bulutlu
Bursa
18°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 17°C
Cts 17°C
Paz 20°C

Gerilim

1 Haziran 2021 13:58
681
A+
A-

Her iki ucundan birer güçle karşı yönlere çekilen bir telin her noktasında o çekici güçlere karşı koyan güce gerilim denir.  Bu her iki ucundan çekilen tel güçlerin birinin fazla gelmesi halinde o tarafa doğru gidecektir. Güçlerin eşit olması halinde bu karşılıklı çekim gücüne karşı koyamayarak sonunda kırılacaktır. Hani piknikte aileler arasında oynanan bir halat çekme oyunu vardır hatırlarsanız. Her iki aile bir derenin her iki kıyısına geçer ve her aile ortada bulunan bir halatın ucundan tutarak halatı kendi taraflarına çekmeye başlarlar. Ya halat kopacaktır güçlerin eşit olması halinde (ki, bu pek rastlanılan bir şey değildir) ya da kuvvetli olan taraf ağır basacak ve karşı aile ya halatı bırakacak ya da derenin içine yuvarlanacaklardır. Böylece aileler arasında oynanan bu piknik oyunu o hafta sonu pikniğini daha da eğlenceli hale getirir.

Ancak, sonu pek de iyi olmayan sosyal çekişmelere ve gerilimlere de dikkat etmek gerekmektedir. Dünya üzerinde egemenler sömürge alanlarını genişletmek ve sömürgelerini daha da iyi sömürebilmek için sürekli olarak dünyanın her tarafında ve her ülkede sürekli olarak suni gerilimler yaratmaktadırlar. Gerilim yaratılan ülkeleri bölmek ve parçalayarak yönetmek her zaman daha kolay olmuştur. Ki, birçok yazımda buna benzer konuları naçizane irdelemeye çalışmıştım.

Özellikle Ortadoğu adını verdiğimiz coğrafyamızda, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde bu çok görülen bir tablodur.  Kifayetsiz muhterisler ve ülkesinin çıkarlarından çok kendi ikbal ve çıkarlarını düşünen yöneticiler tarafından yönetilen ülkelerde egemen güçler rahatlıkla at oynatabilmektedirler. Önce yöneticiler ve yönetici adayları uzun bir süre incelenir ve her birinin kişisel özellikleri ve zaafları tespit edilir ve buradan hareketle o kişiler yönetime getirilir. Egemen güçlerin desteği ile yönetime getirilen bu kifayetsiz muhterisler zorunlu olarak egemenlerin her dediğini yapmak zorunda kalırlar bundan böyle.

Çevremizi şöyle bir incelediğimizde bu anlattıklarımın tamamen gerçek olduğu tüm çıplaklığıyla görülecektir. Bu işlemler sırasıyla yapılır. Önce en zayıf halkalardan başlanır ve buralara iyice nüfuz edildikten sonra yavaş yavaş güçlü ülkelere sıra gelir. İşte sevgili dostlar güzel ülkemiz de bu egemenlerin salyalarının aktığı o güçlü ülkelerin başında gelmektedir.  Bilek gücüyle bir türlü yenemedikleri Türk ulusu ve bu ulusun kanıyla, canıyla kurmuş olduğu Laik ve demokratik Cumhuriyeti parçalamak için Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana her türlü oyunlar oynanmıştır.

Amerikan yardımları, NATO ve ülkemizde kurulan Amerikan üsleri ve iliklerimize kadar işleyen bölücülük faaliyetleri her devirde ülkemde gerilim yaratmış ve kardeş kanları dökülmüştür. Ama her defasında kökleri sağlam olan bu ulu çınar, tekrar kendini toparlamış, sararan yapraklarını döküp yerine daha gür dallar ve yapraklar çıkarmıştır. 1950’den itibaren yapılan sivil darbeler, akabinde bunlara karşılık veren askeri darbeler, muhtıralar ve nihayetinde 12 Eylül faciası. Ülkemizin gelişmesine vurulan büyük bir darbe ve yıllarca geriye gitmek.

Akabinde tekrar demokrasi ve mezhep gerilimleri. Daha sonra etnik ayrımcılık ve PKK terörü. Dökülen masum kanlar ve yitirilen nice canlar. Aynı ülkemin insanları arasında yaratılan gerilim ve kardeş savaşından, iç savaştan kıl payı dönüş. Gezi olayları ve tekrar tekrar hortlatılmaya çalışılan bir başka gerilim. Bunca gerilim yetmezmiş gibi son yıllarda Atatürk üzerinden yaratılmaya çalışılan en tehlikeli gerilim.

Özellikle Ayasofya camii imamları tarafından toplumu neredeyse ikiye bölme noktasına getiren Atatürk’e hakaret etme yarışı. Ağzını açan imam, bu muhteşem ülkenin kurucusu Atatürk’e hakaret ederek çok tehlikeli gerilimlere sebep oluyor. Düşünmüyor mu diyemiyorum, görev yaptığı bu kurum ve bu kurumdan aldığı maaşlarla en iyi şekilde yaşadığını inkâr edercesine söylemlerinin nerelere kadar gidebileceğini bilmiyor mu bunlar? Şüphesiz biliyor, ama Atatürk ve aydınlıkla olan kavgası hiç bitmiyor ki bu nankör yaklaşımların. Ama bunun ardında yine egemenler var kanımca. Amaçları ülkeyi germek ve bu gerilimin sonucu insanlarımızı birbirine düşürmek ve halkı sokaklara dökmek.

İşte bu durumda sevgili yöneticilerimizin, iktidarımızın, muhalefetimizin ve tüm yurttaşlarımızın infiale kapılmaması ve sükûnetle davranıp yasalarımıza ve yargımıza güvenmesi gerekmektedir. Birbirimize darılmak yerine birbirimize sarılmalı ve sevgi yumağı oluşturmalıyız.

En büyük görev ve sorumluluk halkımızın sağduyusuna düşüyor. Birkaç tane aymaz ve bağnazın sözleri nedeniyle öfke seline kapılmadan en demokratik ve uygar protesto haklarımızı kullanalım. Ancak, birbirimize daha çok sarılalım. İnanıyorum ki bu tür adamlar çok azınlıktadır ve amaçları bizleri birbirimize düşürmektir.

İnanıyorum ki, sağduyulu yüce Türk Ulusu bu Bizans oyunlarına gelmeyecektir.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
12 Mart 2021 12:15
19 Şubat 2021 10:54
20 Kasım 2021 09:40
18 Mart 2021 07:20
19 Eylül 2021 09:57
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.