Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 17°C
Hafif Yağmurlu
Bursa
17°C
Hafif Yağmurlu
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 26°C
Sal 27°C

Gelişmek

3 Nisan 2021 14:53
565
A+
A-

İnsanoğlu yaradılışından bugüne sürekli evrim geçirmiş ve gelişmiştir. Gerçi gelişmişliği bugün göreceli olarak değerlendiren guruplar da vardır. “Neye göre gelişmişlik?” diye sormaktadırlar. Onların sorularına cevap vermek benim bugünkü yazımın konusu değil ama gelişmişlik bana göre dünden biraz daha ileri gitmek, düne göre bugün daha çağdaş ve uygar olabilmektir.

İnsan dağlardaki bir kaya gibidir önceleri. Hamdır, her tarafı kaya gibi girintili çıkıntılıdır. Yıllar içerisinde rüzgar vurdukça çıkıntıları yavaş yavaş azalır ve daha az girintisi ve çıkıntısı olan bir yontulmuş hale gelir dağlardaki bu ham kayalar. İnsanoğlu da böyledir, doğduğunda bir kaya parçası gibi ham olan insan öğrendikçe, eğitildikçe hamlıklarından ve çıkıntılarından arınarak olgunlaşır. Bunu gelişim olarak algılamak gerekir.

Gelişmişliği kişisel ve toplumsal olarak veya ülkesel olarak değerlendirmek ve birbirinden ayırabilmek de gerekmektedir. Kişisel bağlamda bakacak olursak,  bir kitap daha okumaktır. Bir tiyatro oyununu daha izleyebilmek ya da bir sanat sergisine daha gidebilmektir. Ana dilimize ilâve olarak ikinci ve de üçüncü bir dili daha öğrenebilmektir. Böylece dünya ile bütünleşebilmek ve kendi sınırlarımızı aşıp tüm dünyayı tanıyabilmek ve takip edebilmektir. Okumak, okuduğunu anlayabilmek ve yorumlar yapabilmektir..

İnsan sağlığının ağızda başladığını ve ağız temizliğinin de vücut sağlığının temeli olduğunu gören Peygamberimiz Hz. Muhammed her yemekten sonra dişlerini o günün yegâne temizleyicisi olan misvak ile temizleyerek insanlara örnek olmuştur. Bu günün dünyasında ise bilimsel çalışmalar sonunda diş fırçaları ve diş macunları geliştirilmiş ve ağız sağlığında devrim yapılmıştır. Çok çarpıcı bu örneği vermemin nedeni hala ellerinde misvak ile dişlerini karıştırarak gezen kara cüppeli insanların olmasıdır. Bu da ayrı bir yazı konusu olup başka bir yazımda değinmeye çalışacağım.

Gelişmekten korkmamak gerekir. Kişisel gelişim aile içi gelişimi ve aile içi gelişim de tüm çevremizi ve sonunda tüm toplum ile birlikte tüm ülkeyi kapsar. Dünü ile bugünü arasında olumlu bilimle bütünleşmiş bir ileri gidiş olmayan insan kısa zaman içerisinde toplumun en zayıf ve ezik halkalarından biri olmaya mahkûmdur. Çevresindeki tüm insanlar onu geçmiş ve ondan ileride olacak ve bu insanların elinde oyuncak haline gelecektir.

Toplumlar ve ülkeler de böyledir. Gelişimini tamamlayamamış ve aydınlanma çağını yakalayamamış toplumlar ve bu toplumların yaşadığı ülkeler diğer toplumlar ve ülkelere boyun eğmek zorunda kalacaklardır. Bu gibi ülkeler özellikle bizim içinde bulunduğumuz coğrafyada oldukça çoktur. Gelişim veya gelişmek deyince çok parası olan ya da çok zengin olan ülkeler anlaşılmasın. Çevremizde o kadar çok zengin Arap ülkesi vardır ki,  şöyle bir incelediğimizde neredeyse tamamı gelişmemiş ve gelişmiş ülkelerin mandası halindedirler. Kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, coğrafyamızdaki bu çarpıklığı olağanüstü sezgileri ve bilgisi ile keşfetmiş ve peş peşe yaptığı devrimlerle çağı yakalamış ve çağın gerisinde kalan ülkelerin ve bu ülkeleri oluşturan toplumların yok olacağını sezinleyebilmiştir. Harf devrimi ile çağdaş eğitimi, kadınlara seçme ve seçilme hakkı ile çağdaşlığın öncülüğünü yapmıştır.

1789 Fransa devrimi ve devrimin devamındaki aydınlanma çağı dahi bu kadar muhteşem olamamıştır. Ki, Fransa devrimi çok kanlı olmuş ve aydınlanma yolunda çok kan dökülmüştür. Ama ulu önderimiz şehitlerimizin kanlarıyla yoğrulmuş topraklar üzerinde kurulmuş olan gencecik Türkiye Cumhuriyetinde bu devrimleri kan dökmeden yapmıştır. Gerçi bazı gerici ve yobaz güruhlarla ayrılıkçı bazı guruplar yer yer başkaldırmaya kalkışmışsa da Cumhuriyet yasaları eksiksiz uygulanmış ve yasalar çerçevesinde  her türlü yobazlığın önü alınmıştır. Her konuda olağanüstü öngörüleri olan Atatürk’ümüz sanki bugünleri ve bugünlerdeki yobazları görür gibi Gençliğe Hitabesini yazmıştır ve Türk gençliğine ithaf etmiştir.

Gelişmek, bilgi ile ve ilim ile olmuştur ve olmaya devam edecektir. Akıl ve bilim olumlu olarak birleşirse gerek kişilerin gerekse toplumların ve ülkelerin gelişimi o kadar muhteşem olacaktır. Bilimin olumlu olarak kullanılmaması halinde ne akıl işe yarayacaktır ne de bilim. Bu nedenle bilim ve akıl mutlaka birlikte ve olumlu yönde kullanılmalıdır.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
10 Şubat 2021 09:28
28 Kasım 2020 14:14
4 Ocak 2021 11:34
19 Eylül 2021 09:57
13 Haziran 2021 11:32
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.