Futbol Hayattır

Dün oynanan milli maçtan sonra yazdığım yazıda turnuvaların futbolculara sağladığı prestijden bahsetmiştim. Benim de ucundan kıyısından dahil olduğu futbol arenasında ilk ciddi turnuvamı hatırlıyorum. 1983-1984 sezonunda Gemlik Sümerspor olarak genç takımlarda grubumuzda lider olmuştuk. 1984 yılı nisan ayında, diğer grup liderleri olan; Altınsabanspor ve Mudanyaspor ile Bursa Bölge şampiyonluğu için oynamıştık. Şimdiki Timsah Arena’nın olduğu yeri eskiler hatırlar, dönemin gözde sahalarından “İç Veledrom” tabi ki bizim zamanımızdaki her saha gibi toprak… 16-17 yaşları için inanılmaz bir heyecan ve adrenalin, tek devreli lig usulü oynanacak maçlardan sonra hedef; Türkiye Genç Takım Finalleri için ilk etap olan Eskişehir’de, ülkenin diğer bölge şampiyonları ile kozlarımızı paylaşacağımız, kendimizi tartacağımız inanılmaz bir turnuva, bu yaşlarda bile hatırlayıp, o dönemki takım arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde konuştuğumuz ilk konularından biridir.

Gelelim Bursa finallerine, ilk maç Mudanyaspor maçı; soyunma odasında herkesin gergin, heyecanlı, kulakları çınlasın Gemlik futbol camiasının yakından tanır, Haydar Yiğit Hocam (buradan ona da selamlar) sakin olmamızı ve her zamanki oyunumuzu oynamamızı isterken, göz göze geldik; “Bakın Savaş hiç korkuyor mu?” dedi… “Ödüm patlıyor” dedim. Sahaya çıkınca, ilk önce karşı takımın fiziğine, sonra malzemelerine bakarsınız, biraz abartı varsa, eyvah eyvah… Ama maç başlayınca farklı faktörler devreye girer. İşbirliği, takım çalışması, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma, o gün favori ekip karşısında 1-1 beraber biten keyifli bir oyun ortaya koyduk, kendi adıma en unutulmaz maçlarımdan birini oynadım. Belirli bir hedefe yönelik çalışan bir takımın parçası olmak, takım arkadaşlarımız ve antrenörümüz ile kurduğumuz iletişim, kendimi bir bütünün parçası olarak hissetmemi ve ekibe katkıda bulunmamı sağlamıştı. Takım hedeflerine ulaşıldığında birbirini takdir eden ekipteki herkesin kendine olan saygısı artar ve karşılıklı takdir de öğrenilir.

Takımdaşlık ve arkadaşlık yanında büyük emek veren Haydar Yiğit hocamız ile ikinci maçımızı da 3-0 kazanmış ve Bursa Bölge şampiyonu olarak, Bursa’mızı temsilen Eskişehir’de oynanacak finallere gitmeye hak kazanmıştık.

Takım oyunu, birlikte çalışmayı gerektirir. Her oyuncu, anlık durumlara göre karar vermek ve harekete geçmek zorundadır. Birbirini destekleyen bir takımda oyuncuların zamanla kritik düşünme becerileri de önemli ölçüde gelişir. Bir ekiple çalışabilme becerisi, benim hayatım boyunca işime yaramış bir beceridir. İş bölümü yapmak, ekip arkadaşlarının güçlü ve zayıf yönlerini bilerek buna göre taktik geliştirebilmek, kendini bir ekibin içinde doğru konumlandırabilmek; iş hayatımdan aile yaşantıma kadar hayatın her alanında doğru kararlar alabilme becerimi geliştirmiştir. Gerçekten de “futbol hayattır”..