Flamingoların cennetine kepçeyle daldılar

İzmir’in Çeşme İlçesi’ndeki flamingolar başta olmak üzere 150’ye yakın kuş türüne ev sahipliği yapan Alaçatı Sulak Alanı’nda kepçeler ve büyük iş makinalarıyla yürütülen inşaat çalışmaları isyan ettirdi. Alanın doğal yapısının değiştirildiği ve kanal açılmaya çalışıldığını tespit ettiklerini aktaran TMMOB Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası şubeleri ise “Alaçatı Port’un sulak alanda devam eden kanuna aykırı inşaat derhal durdurulmalı” açıklamasını yaptı.

Doğal SİT olmasına ve Türkiye’deki kuş türlerinin yüzde 25’ine ev sahipliği yapmasına rağmen yapılaşmaya açılan Alaçatı Sulak Alanı, son günlerde artan inşaat faaliyetleri ile tekrar gündemde. Süper lüks villaların bulunduğu “Alaçatı Port” adıyla bilinen bölgedeki inşaatlar, Alaçatı Sulak Alanı’nın iyice içine taştı. Önceki günlerde kepçeler ve büyük iş makinaları ile sulak alanın içinin tarandığı, yoğun çalışmalar yürütüldüğü görüntülendi. Çevrecilerin tepkisini çeken gelişmelerin ardından TMMOB’a bağlı Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odası İzmir şubeleri de ortak bir basın açıklaması yaptı.

“Alaçatı sulak alanında (Alaçatı Port) devam eden inşaatlar, kanuna aykırıdır ve derhal durdurulmalıdır “ denilen açıklamada, inşaat faaliyetleri nedeniyle suç duyurusunda bulunulacağı bildirildi. Açıklamada, “İzmir’in Çeşme İlçesinde Alaçatı Port olarak bilinen alanda onaylanan imar planları ve kıyı kenar çizgisi değişikliği sonucunda yapılan fiziki müdahaleler nedeniyle Alaçatı Sulak Alanı’nın doğal yapısı olumsuz etkilenmektedir. Söz konusu alanı mevsimlere göre sayıları ve türleri değişen bir biçimde üreme ya da göç güzergahı üzerinde mola ve beslenme amaçlı olarak kullandığı tespit edilen 150’nin üzerindeki kuş türü; alana özgü olarak varlığı tespit edilen su yılanı ve yine bilimsel çalışmalarla tespiti yapılan endemik/endemik olmayan flora ve faunaya sahip alanın; toplum ve doğa yararı doğrultusunda değerlendirilmesi gerekirken sermayenin talepleri doğrultusunda müdahaleye uğraması hiçbir şekilde kabul edilemez” ifadelerine yer verildi.

HORTUMDA BÜYÜK HASAR ALMIŞTI

Sulak alandaki kıyı kenar çizgisi değişikliği işlemlerinin İzmir 3. İdare Mahkemesi’nce iptal edildiği hatırlatılan açıklamada, “16 Şubat 2021 tarihinde meydana gelen şiddetli rüzgar, İzmir kent genelinde etkili olurken ayrıca “Alaçatı Sulak Alanı” ile çevresinde hortuma dönüşerek ciddi hasara neden olmuştur. Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubeleri olarak yaptığımız inceleme sonucunda; “Alaçatı Port”olarak bilinen alanda onaylanan imar planları ve kıyı kenarı çizgisi değişikliği sonucunda yapılan fiziki müdahaleler nedeniyle Alaçatı Sulak Alanı’nın doğal yapısının olumsuz etkilendiği, ayrıca bu durumun şiddetli rüzgarın bölgede yarattığı hasar boyutunun yüksek olmasına neden olduğu tespit edilmiştir” denildi.

KANAL AÇMIŞLAR!

Açıklama, “Süreç bu aşamada iken, Alaçatı Sulak Alanı’nın bulunduğu bölgede kıyı kenar çizgisi tespiti yapılmadan inşaat faaliyetlerine başlandığı, kıyı çizgisine müdahalelerde bulunulduğu ve su kotunun derinleştirilerek kanal açıldığı tarafımızca 11 Nisan 2021 tarihinde öğrenilmiştir. Yapılan bu müdahalenin hukuksal dayanağının bulunmadığı ve alanın koruma/kullanma dengesinin geri dönülmesi mümkün olmayacak şekilde bozulmasına neden olacağı açıktır. Söz konusu alanda kıyı kenar çizgisi belirlenmeden yapılacak her türlü uygulama, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve uygulama yönetmeliğine aykırıdır ve suç unsuru taşımaktadır. Öte yandan bahse konu alandaki işlem için Valilikten herhangi bir izin alınıp alınmadığı bilinmemektedir” ifadeleri yer aldı.

YASAYA GÖRE ÇAKIL TANESİ ALINAMAZ

Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 5. maddesine göre, kıyılardan hiçbir şekilde kum, çakıl alınamayacağı, kıyının doğal yapısını bozacak nitelikte kazı yapılamayacağı vurgulanan açıklamada, “Bu nedenle, söz konusu alanda yürütülen inşaat faaliyetlerinin derhal durdurulmasının, ilgili idarelerin, meslek odalarının ve tüm İzmirlilerin sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Söz konusu alanda hukuka aykırı yürütülen inşaat faaliyeti hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı ve sürecin takipçisi olacağımızı, kamuoyunun bilgisine sunarız” denildi.