Filistinliler ölüyor, dünya seyrediyor

İsrail’in Hamas kontrolündeki Gazze’ye ve işgal altındaki Filistin topraklarına yönelik vahşi saldırıları bir haftayı geride bırakırken can kaybı 200’e dayandı. Gazze’de elektrik santralleri bombardımanlar sonucu büyük hasar gördü, birçok yerleşim yeri elektriksiz kaldı. Gazze’nin en işlek bölgelerine son iki gündür yapılan saldırılar sonucu aralarında çocukların da olduğu 42 kişi can verirken İsrail yönetimi saldırıların Hamas hedeflerine ve tünellerine yapıldığını savundu. Ancak bu gerçeği yansıtmıyor. Çocuklara yardım kuruluşu Save the Children’a göre, Gazze’de bir hafta boyunca her saat başı üç çocuk bombalı saldırılarla yaralandı. Kuruluşun Filistin direktörü Jason Lee, “Uluslararası toplum harekete geçmeden önce daha kaç kişinin ailesini kaybetmesi gerekiyor. Evlerine roket yağan çocuklar nereye kaçacak” tepkisi vererek saldırılarda 366 çocuğun yaralandığını aktardı. İsrail’in hava saldırıları sonucu evi bombalanan 10 yaşındaki kız çocuğu Nadeen Abdul Latif’in tepkisi ise sosyal medyada gündem oldu. Gözyaşları içinde yıkılan evinin önünden dünyaya seslenen Latif, “Ben sadece 10 yaşında bir kızım. Bu yaşanan olayları her gün görüyorum ve ağlıyorum. Kendime soruyorum, tüm bunları neden hak ediyoruz? Neden füze atarak çocukları öldürüyorsunuz?” dedi.

40 BİN KİŞİ GÖÇ ETTİ

İsrail yönetimi dün sabah düzenlediği hava saldırılarında Gazze’de Hamas yöneticilerinin evlerini hedef aldığını açıklarken yerel basın ana yolların ve güvenlikle ilgili yerleşkelerin vurulduğunu belirtti. Gazze’de elektrik santralleri, tarım arazileri, mülteci kampları ve işlek caddelerin bombalandığını hatırlatan Gazze’deki Sağlık Bakan Yardımcısı Yusuf Ebu Riş de “İsrail savaş uçakları, sağlık merkezlerini, ambulansları, yetimhaneleri, ibadet alanlarını ve yaralıların tedavisini engellemek amacıyla hastane yollarını hedef alıyor” açıklaması yaptı. Evleri yıkılan ya da bombardıman tehlikesi altında bulunan 40 bin kişinin Gazze’nin daha güvenli bölgelerine göç etmek zorunda kaldığı da aktarıldı. İsrail askerleri aynı zamanda Batı Şeria’da Gazze’ye destek eylemlerine de saldırarak çok sayıda Filistinlinin yaralanmasına neden oldu. Kudüs’teki Şeyh Cerrah Mahallesi’nde de önceki gün Filistinlileri evlerinden zorla tahliye etmeye çalışan İsrail askerleri, yaşanan zorbalığı kayıt altına almak isteyen gazetecileri de gözaltına aldı.

SAĞCILARDAN DESTEK

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun başını çektiği Tel Aviv yönetimi ise uluslararası kamuoyundan gelen ateşkes çağrılarına şimdilik kulak tıkıyor. 23 Mart seçimleri sonrası iç siyasette yaşadığı hükümet kurma krizini saldırgan politikalarıyla lehine çeviren Netanyahu her fırsatta Gazze’ye “müdahale”nin süreceğini söylüyor. Netanyahu en son pazar günü yaptığı açıklamada, “İsrail’in terör örgütlerine yönelik mücadelesi tüm gücüyle devam ediyor. Mücadelenin bitişi zaman alacak. Hamas’a ağır bir bedel ödeteceğiz” ifadelerini kullandı.

İsrail basını ise Netanyahu’nun güç kaybettiği koalisyon görüşmelerinden kazançlı çıkana dek İsrail sağını konsolide edecek adımlar atmaktan, Filistin halkının canını pazarlık kozu olarak kullanmaktan vazgeçmeyeceğine dikkat çekiyor. Times of Israel’in haberine göre, ABD’nin desteğini memnuniyetle karşılayan Netanyahu, Joe Biden yönetimiyle ilişkileri rayına oturtmak istiyor. Haberde, “ABD, Netanyahu’yla iyi ilişkiler yürütürken İsrail ve Hamas arasında derhal ateşkes ilan edilmesi çağrısını içeren bir ortak açıklamayı engelliyor” ifadelerine yer verildi. Netanyahu ise kendi iktidarını korumak için Gazze’ye saldırı başlattığı yönündeki tepkilerin “saçma” olduğunu söyledi. Netanyahu, ABD merkezli Face The National kanalına yaptığı açıklamada, “Güvenlik meselesi ve askerlerin hayatını siyasi çıkarlara feda etmem” dedi.

***

ABD YAPTIRIMLARI ENGELLİYOR

İsrail güçlerinin göz göre göre çocukları, sivilleri hedef aldığı apaçık ortadayken yaptırım uygulama gücüne sahip Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) pazar günü başladığı toplantıları herhangi bir karar almadan tamamladı. Tüm bu saldırılara karşılık BM üyelerinden İsrail’e karşı yaptırım ve silah ambargosu kararı alınmasını isteyen Filistin yönetimi adeta bir başına bırakıldı. ABD’ye muhalif ülkelere BMGK’den jet hızıyla yaptırım kararları aldırabilen Washington, Tel Aviv’i yatıştırma yolları deniyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, BMGK üyelerine hitaben yaptığı konuşmada “İyi niyetli bir ateşkesin sağlanması için destek olmaya hazırız. Her sabah hem İsrailli hem de Filistinli çocukların hayatlarından korkmadan uyandıkları bir gün yaşatmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız” dedi. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el Maliki ise toplantıda “Bir kınama kararı almak için daha kaç Filistinlinin ölmesini bekliyorsunuz? Biz tek bir İsrailli öldüğünü biliyoruz ama bugüne kadar 200 Filistinli öldürüldü. Bunların üçte biri çocuklar ve kadınlar. İsrail savaş ve insanlık suçu işliyor. Kendinizi bizim yerimize koyun ülkenize saldırılsa kendinizi savunmaz mısınız?” tepkisi verdi. İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan da “Biz teröre karşı mücadele ediyoruz. Hamas teröristleri silahlarını, roketlerini korumak için çocukları canlı kalkan olarak kullanıyorlar. İsrail ve Hamas’ın eylemlerini muadili olarak gösteren her türlü girişimi kabul etmiyoruz” dedi.

ÇİN TEPKİLİ

BM’nin İngiltere Temsilcisi Dame Barbara Woodward da “Hamas, derhal İsrail ve sivillere yönelik attığı füzeleri son vermeli. İsrail, meşru savunma hakkını kullanıyor” dedi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin ise “Çatışma bölgesindeki durumun hızlı bir şekilde bozularak silahlı bir çatışmaya dönüşmesi, çok sayıda insan kayıpları Moskova’da derin endişelere neden oldu” şeklinde diplomatik bir açıklama yapmakla yetindi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’ de İsrail saldırılarını Hamas’a yıkarak “Şiddet son bulmalı” şeklindeki çekingen açıklamaların ötesine geçemedi. Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliği’nden “BMGK’nın İsrail’e sessiz kalması kabul edilemez” tepkisi verilirken Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Bessam Sabbağ ise “İsrail’in işlediği suçlar ABD ve Batı desteğiyle geliyor. Suriye Arap Cumhuriyeti, İsrail’in işgal yönetiminin Kudüs’te Filistin halkına karşı barbar saldırılarına devam etmesinin şiddetle kınıyor” açıklaması yaptı. ABD, İngiltere ve Rusya İsrail-Hamas arasında müzakereleri zorlarken Çin, İsrail’e karşı yaptırım uygulanmasını Washington’ın engellediğini savundu. Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, “ABD’ye adil bir tutum sergileme ve sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıyoruz” açıklaması yaptı. Çin Komünist Partisi’nin yayını Global Times’ta yayımlanan yazıda da “ABD seçim yapmak zorunda olduğunda her zaman İsrail’in yanında olacak. Washington, İsrail’in Filistinli hedeflere yönelik saldırılarını küçümserken Hamas’ın İsrail hedeflerine yönelik saldırılarını sürekli olarak kınadı. Bu, ABD’nin ne kadar iki yüzlü olduğunu gösteriyor” denildi.

***

GAZETECİLER SORUŞTURMA İSTEDİ

İsrail güçlerinin Gazze’de uluslararası basın kuruluşlarını hedef almasına yönelik tepkiler sürüyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in El Cezire ve Associated Press (AP) gibi basın kuruluşlarının bulunduğu binayı bombalamasını olası bir savaş suçu olarak soruşturulması için girişimleri başlattığını duyurdu. AP’nin üst düzey editörü Sally Buzbee, 15 yıldır ofislerinin bulunduğu Cela binasını Hamas’ın kullandığına dair herhangi bir kanıt olmadığını ifade ederek “AP çalışanlarına ve diğer kiracılara tahliye için yaklaşık bir saat süre veren İsrail ordusu, Hamas’ın söz konusu binayı askeri istihbarat ofisi olarak ve silah geliştirmek için kullandığını iddia etti. Ne olduğuna dair bağımsız bir soruşturma yapılmasının bu noktada uygun olduğunu düşünüyoruz” açıklaması yaptı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “O binada İsrailli sivillere karşı terör saldırıları planlayan ve organize eden bir istihbarat ofisi vardı” diyerek gazetecilerin hedef alınmasını savunmuştu.

***

PAPA’YA İLK KEZ ÇAĞRI

Dünyanın dört bir yanında Filistinlilerle dayanışma eylemleri düzenlendi. Berlin, Paris, Londra’da hafta sonu gösteriler düzenlenirken Kanada’nın Montreal kentinde yapılan protestolara polis biber gazıyla saldırdı. İsrail saldırılarına tepkili ülkelerden biri olan Türkiye’de ise AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Papa Francis’e ilk kez yaptığı çağrı gündemde. Erdoğan, telefonla görüştüğü Papa Francis’i İsrail’in katliamlarına son vermesi için girişimde bulunmaya davet etti. Görüşmeye ilişkin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Filistin’de bir vahşet yaşandığını belirterek, İsrail’in saldırılarının muhatabının sadece Filistinliler değil tüm Müslümanlar, Hristiyanlar ve insanlık olduğunu ifade etti” açıklaması yapıldı. Almanya’da Bavyera eyaletinin İçişleri Bakanı Joachim Herrmann ise ülkedeki Filistin’le dayanışma eylemlerinin “antisemitik” bir içeriğe sahip olmasından Erdoğan’ın sorumlu olduğunu iddia etti. Herrman, “Şu anda yaşadıklarımız ağırlıklı olarak aşırı sağcılar değil, daha ziyade, kısmen Recep Tayyip Erdoğan ve diğerlerinin gaddar konuşmalarıyla kışkırtılan ve bu çatışmaların Alman sokaklarına yayılması gerektiğine inanan Müslüman kökenli kişiler” açıklaması yaptı.