Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 18°C
Az Bulutlu
Bursa
18°C
Az Bulutlu
Paz 17°C
Pts 20°C
Sal 17°C
Çar 21°C

Düşmesini Bilmek

19 Temmuz 2021 09:06
512
A+
A-

Bursa’ya geldiğim 1991 yılında ilk tanıştığım insanlardan biridir sevgili Ferruh Ulukardeşler. Kendisi gerçek bir Bursalı ve gerçek bir beyefendi olan bu muhterem ağabeyimle bazen çok keyifli sohbetlerimiz olmuştu ve ara sıra yine sohbet ederiz. Sağlık ve uzun ömürler diliyorum ve kendisinden izin almadığım halde ondan öğrendiğim bir güzel sözle başlamak istiyorum.

Judo sporunu Bursa’ya getiren ilk kişi ve ilk judo antrenörü olması nedeniyle bir gün sohbet sırasında “Biz sporcularımıza “ÖNCE DÜŞMEYİ ÖĞRETİRİZ” dedi. “DÜŞMEYİ ÖĞRETİRİZ Kİ KALKMAYI DA BİLSİN”. Daha sonra işin teknik kısımlarını da anlattı. Müsabaka sırasında sporcunun düşerken her hangi bir yerini kırmaması gerektiğini ve hemen nasıl kalkabileceğini öğrettiklerini de anlattı. Ama bir önemli hususu daha altını çizerek anlattı ki çok duygulandım. Sporcuların giysilerinde “Ay yıldızlı bayrağımız vardır ve o bayrak yerlerde sürünmemelidir. Bu nedenle düşerken kalkmasını da bilmek gerekir” dedi.

Bu güzel insanın, bu güzel ağabeyimin anlattıkları kulaklarımdan hiç gitmedi. Hatta bu konuda düşmenin sadece fiziksel anlamda olmayıp hayatın her alanında da olabileceğini düşünerek klavyenin başına geçtim. İnsanoğlu yolda yürürken bile ayağı tökezleyip düşebilir. Bu düşme sırasında reflekslerini kontrol edebilirse düşerken vücudu fazla bir zarar görmez ve hemen kalkabilir. Bunun olması için de insanın öncelikle sağlıklı ve dikkatli olması gerekmektedir. Sosyal yaşamda da böyledir, insan bir şekilde bulunduğu makamdan, mevkiden düşebilir ve konumunu muhafaza edemez. Bu çevremizde çok sık yaşadığımız ve duyduğumuz şeylerdir.

Özellikle liyakat sahibi olmadan herhangi bir destekle ve hak etmeden bir mevkii ve makama gelenlerin o mevkideki ömürleri pek uzun olmaz ve bir gün o mevkiden geldikleri gibi giderler. İşte bu tip insanlar için düşmek pek sancılı olur ve kalkıp doğrulmaları oldukça bir zaman alır. Ya da herhangi bir şekilde  hızla servet sahibi olanların düşmesi de pek hızlı olur. Kendilerini toparlamaları da zor olur bu insanların. Ama emin adımlarla ve sabırla çalışarak ve hak ederek bir yerlere gelenlerin veya bir servet sahibi olanların yıkılmaları veya düşmeleri pek sık rastladığımız bir durum değildir. Ki, olsa bile toparlanmaları çok daha kolay olur. Zira bu insanlar dünyanın her türlü haline karşı hazırlıklı olup ona göre de tedbirlerini almışlardır. Hayatının bir çok evresinde şu ya da bu nedenlerle birkaç kez düşmüş ve çok şükür ki kalkmış biri olarak hep dikkatli olmuşumdur. Hiçbir zaman “NE OLDUM DEMEMİŞ, NE OLACAĞIM” diyebilmiş bir kişiyimdir. Belki de bu özelliğim sayesinde ve Tanrı’nın izni ve de dostlarımın yardımıyla hala ayaktayım.

Hani dilimizde bir söz vardır; “Düşmez kalkmaz bir Allah” diye. Bu da gösteriyor ki her insan bir gün bir şekilde düşebilir. Ama her şeye karşı hazırlıklı olabilirse bu düşmeler o insanda derin yaralar açmaz ve toparlanması daha kolay olur. Yaşamımızın her alanından örnekler vermek mümkündür düşmek üzerine. Çok iyi bir sporcunun zirveye çıktığı gibi zamanla zirveden inmesi gerektiğini de bilmesi gibi. Çünkü kendisi zirveye çıktığında o zirvede daha önceden başka biri vardı ve kendisi çıkınca onun inmesi gerekti. İleride bu kendisi için de olacaktır. Onun için bu zirveye yakışan olgunlukta ve onurda olmalıdır. Ki, zirvenin yeni sahibi geldiğinde yerini gururla bırakabilmelidir.

Dün albümü milyonlar satan şarkıcı son albümünde sıfır çekebiliyor ve yerini milyonlar satan bir başka albüm sahibine bırakabiliyor. Ancak, gerçek anlamda sanat ve liyakat sahibi insanların sürekli olarak zirvede kaldıkları da yadsınamayacak bir gerçektir. Çünkü hasbelkader gelmemişlerdir o zirvelere. Bir ömür harcamışlar ve sadakatle çalışarak gelmişlerdir. Popülist davranışlardan çok gerçekçi davranışlar kendilerini buralara taşımıştır. Bu yüzden değil midir sonsuzluğa gitmiş birçok edebiyatçının ve sanatçının dünya klasikleri hala okunuyor ve hala dinleniyor. Çünkü bu eserleri bırakanlar düşmeyi de göze alarak yaşamış ve üretmişlerdir.

Nereden nereye geldim. O halde sevgili Ferruh ağabeyimin sözleriyle noktayı koyayım. DÜŞMESİNİ BİLMEYEN KALKMASINI BİLEMEZ.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.