Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 19°C
Az Bulutlu
Bursa
19°C
Az Bulutlu
Paz 19°C
Pts 19°C
Sal 18°C
Çar 19°C

Daha fazla sevgi, daha az nefret

10 Mart 2021 10:31
462
A+
A-

Hep “sevgi” demişimdir yaşamımda. Sevgi, evrenin en büyük anahtarıdır. Açamayacağı kapı yoktur.  Sabah kalktığınızda ilk gördüğünüz kişiye gülümseyerek “günaydın” demekle başlar sevgi ve gece yatarken “iyi geceler” derken sonlanmaz. Zira uykuda dahi sevgi egemen olur ve mutlu uyuyan bir insanın kötü rüya görmesi kanımca pek olası değildir. 1979 yılında ilk yurt dışı gezimde tanımadığım insanların kendi lisanlarıyla ya da gülümseyerek başlarıyla selam vermelerini önceleri pek algılayamamış, ama kısa bir süre sonra bunun insanlık gereği olduğu kafamın içine balyozla çivi çakılır gibi çakılmıştı. O günden bu yana belki deli diyenler de çıkıyordur ama herkese selam vermenin içimde büyük bir huzura yol açtığını görüyorum ve tüm insanlara da bunu öneriyorum. İnanın hiçbir şey kaybetmiyorsunuz tanımadığınız bir insana bile gülümseyerek bir baş selamı vermekle.

Hele bir yılı aşkın süredir yaşadığımız insanlık tarihinin bilinen en büyük salgınını düşündüğümüzde insanların bir an için ulusal çıkarlarını veya ulusal kavgalarını bir yana itip bir aşı bulmak için nasıl el ele verdiklerini görünce “daha önceleri neredeydiniz” diyesi geliyor insanın. Sanki “bir musibet bin nasihatten evlâdır” sözü sanki bu günler için söylenmiş. İnsanlığın yaşadığı bu kaotik durumdan kurtulabilmesi ve sağlıklı bir biçimde yaşayabilmesi için dayanışma ve bu dayanışma için de insanlık sevgisi gerekmekteymiş.

Nefret duygularını bir yana bırakıp tüm bilim adamlarının seferber olması ve bu salgın için muhtelif aşıların bulunması bunun en güzel örneğini oluşturmaktadır. Tutup da “ben bu bilim insanını sevmiyorum, onun rengi hoşuma gitmiyor.” Ya da “ben bu ırktan nefret ediyorum, onlarla bir arada çalışmam” diyemiyor insanoğlu. Nefret duygularını bir kenara bırakabiliyor ve el birliğiyle bir aşı, bir çare bulmak için çaba sarf edebiliyor. Ha, bu aşıyı bulan doktorlar Türk asıllıydı deyip daha fazla mutlu olabilen ve milli duygularını öne çıkaranlar yok mu, elbette var. Ama bu duyguların alt tabanında yatan duyguları da çok iyi irdelemek gerekir sanırım, ama bu da yine bilim adamlarının konusudur ve çizmeden yukarı çıkamam.

Demek ki, insanlığın var olması, varlığını sürdürebilmesi için DAHA ÇOK SEVGİYE VE DAHA AZ NEFRETE İHTİYACAMIZ vardır.

Bu gerçeklikle olan tanışmamızı yakın akrabalığı dönüştürebilmek umuduyla.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
20 Nisan 2021 09:38
6 Mart 2022 13:14
17 Mayıs 2021 09:57
2 Ocak 2021 12:35
21 Temmuz 2021 08:32
14 Ağustos 2021 20:11
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.