Dolar 32,5180
Euro 34,8973
Altın 2.454,80
BİST 9.882,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 22°C
Az Bulutlu
Bursa
22°C
Az Bulutlu
Cts 17°C
Paz 19°C
Pts 18°C
Sal 18°C

Baba

1 Mart 2021 10:01
497
A+
A-

Her bayram sabahı ağlardı için için. Herkesi kaplayan sevinç O’nda hüzün olur sarardı tüm bedenini ve ruhunu. Hatta bir gün öncesinden arife günü başlardı mırıldanmaya “Bayram gelmiş neyime, anam anam garibem. Kan damlar yüreğime anam anam garibem.”  Komşuları kundura imalatçısı olan Orhan Amca her bayram birer çift ayakkabı da ağabeyine, kız kardeşine ve O’na alırdı. Eşi Sevim Abla, çok şakacı bir insandı. “Orhan, bu keloğlanın ayakkabısı özel olsun, o bizim mahallenin süslü delikanlısı’ diye takılırdı ortaokul yıllarında.

Şüphesiz ki, ayakkabı değildi içini burkan. Bir baba çok önemliydi bir çocuğun hayatında. Ölüm şüphesiz ki karşı koyulamayacak bir kaderdi. Ama baba sağken babasız olmak çok daha koyuyordu. Hele ilkokul yıllarında arkadaşlarının “benim babam senin babanı döver,” Ya da benim babam çok güçlü” diye atışmalarını uzaktan izlemek, “Hayır benim babam hepinizin babasını döver” diye bağıramamak çok ağırdı o küçücük omuzlarına. Babası olsa başlarında adam mı vururdu, babası olsa kimse laf mı atabilirdi. Babası olsa sinemaya götürürdü, kaynamış çekirdek de alır, yanına bir de zaman gazozu. Yaz aylarında ev geçindirebilmek için sattığı gazozu para verip içmek  kim bilir ne güzeldi. Hiç bunları bilemedi.  Tadamadığı bir sevgi ve içini kaplayan bir öfke onunla birlikte büyüdü.

Erkekliğe adım atarken babasından öğrenmeliydi nasıl erkek olunacağını, nasıl tıraş olunacağını. En önemlisi nasıl baba olunacağını, aile reisi olarak neler yapması gerektiğini babasından görerek öğrenmeyi çok isterdi. Bir rol modeli olmadı hiç. El yordamıyla, deneme yanılmayla öğrendi ve yaşadı bunları. Bayram öncesi hazırlıkları ve bayram sabahı babasıyla birlikte ilk bayram namazını kılmak hep içinde derin yaralar ve uçurumlar yarattı. En kötüsü de bunları hiç kimseye söyleyememek ve hep vakur durmak. Hani derler ya “Kan kusup kızılcık şerbeti içtim” demek. Aynen böyle geçti bir ömür. Bu nedenle çok şımarttı gücünün yettiği kadar kızlarını. Hele ağabeyinin deyimiyle “Oğlum, kızlarının eşeğinin çüşş dediği yere han dikmeye çalışıyorsun, bu kadar şımartma. İleride baş edemezsin.” Ama inadına şımarttı ve hiç de sorun yaratmadı kızları. Tabii ki bunda annelerinin payı çok büyüktü. Bu nedenle annelerine bu konuda hep müteşekkir oldu.

Zayıf, çelimsiz ve hastalıklarla mücadele ederek büyük yaşam savaşları vermişti. Bu yaşadıkları hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratmıştı ilk ergenlik ve delikanlılık dönemlerinde. Hem çok çalışkan bir öğrenci hem de aşırı zekası nedeniyle çok dik kafalı olmuştu. Çok sık kavga eder ve çok sık da dayak yerdi. Ama dönüp de kimseye sızlanmazdı. Kendi içinde yaşardı her şeyi. Bir babası olsaydı da keşke onunla paylaşabilseydi. Belki de hiç böyle hırçın bir çocuk olmayacaktı. Bunu hiç bilemedi yaşamı boyunca.

Baba, bir evin direği, kapısı, kalesiydi ona göre. Nerde bir yetim görse incitmeden yanına yaklaşır, başını okşar ve ona hediyeler almayı çalışır. Kızlarını da öyle yetiştirdi, şefkat ve merhamet dolu.  Tüm dostlarına en büyük öğüdü “çocuklarınızı babasız komayın” olmuştur.

Ölmedikçe çocuklarınızı babasız komayın lütfen.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
3 Mayıs 2021 11:58
18 Ekim 2021 23:59
5 Mayıs 2021 12:45
8 Ocak 2021 14:30
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.