Dolar 32,3798
Euro 34,7670
Altın 2.434,94
BİST 9.986,39
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Az Bulutlu
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Sal 16°C
Çar 18°C
Per 19°C
Cum 17°C

Aldım, verdim, ben seni yendim…

17 Haziran 2023 06:31
415
A+
A-

UEFA 2024 Avrupa Şampiyonası Elemeleri üçüncü maçında Türkiye Milli Takımı son saniye üçlüğü ile 3 – 2  Letonya’yı yendi.

Aldım, verdim ben seni yendim… Çocukluğumuzda mahalle maçlarında takım kurmak için yapılan bir çeşit oyuncu seçimiydi. Amaç, en iyilerle takım kurmak ve karşı tarafın kuvvetli oyuncularıyla  mücadele edecek takım kurarak rakibi  yenmekten  ibaretti.

Bizim Milli Takım hocamız herhalde bu oyunu Almanya’da bilmedikleri için oynamamış. 40-45 metre atılan uzun toplarla oynayan, üst düzey fizikli ve koşan bir ekibe karşı, tekniği yüksek, top ayağına gelince seyir zevki veren ama omuz omuza mücadeleden kaçan bir ekip ile sahaya çıktık. Artık günümüz futbolu fizik kalite, istikrar ve mücadele ile oynanıyor. Eski futboldan en büyük farkı bu , eski futbolu daha çok sevme nedenimiz; ayağına top alınca tekniğini konuşturan göze hoş gelen paslar atan daha görsel bir futbol olmasıydı. Günümüz futbolunda artık atılan uzun taçlar, kora kor mücadele eden daha atletik futbolcular gözde..

Hele bu akşamki Letonya’ya karşı Arda gibi bir yeteneği kaybetmeyi göze almak çok büyük bir hoca yanlışıydı. Arda gelecekte üzerine takım kurulacak bir oyuncu ama onu böyle maçlarda doğrudan 10 numara pozisyonunda oynatırsanız çok çabuk kaybedersiniz. Rakibin fizik gücü altında  ezilmesini seyretmektense Arda’nın oyunun gidişatına göre değerlendirilmesi , yavaş yavaş artan sürelerle Uluslararası arenaya atılması daha doğru olacaktır.

Attığı gol dışında takıma benim kadar katkısı olan Cengiz’i de unutmamak gerekiyor. Her zamanki kendine has hareketleri ile topu kaybetmesi ve takım savunmasına katkı vermemesine karşın atılan güzel bir pası da çok klas bir vuruşla sonuçlandırması onun adına tek olumlu hareketti. Attığı golün yüzü suyu hürmetine sahada kaldı, takım savunması katkısı yoktu ama skor tabelasında adı var…

Milli Takımın diğer yanlış aldım verdimi ise Umut’un santraforda bilinçsiz çırpınışlarıydı. Aslında biraz Türkiye Liginde oynayan iyi golcüleri seyretse ; ” Benden Milli Takım santraforu olmaz ” diyecektir. Elin santraforu hiç bir şey yapmasa stoperleri gezdirip alan boşaltıyor, ön direk arka direk koşuları yapıyor, duvar oluyor, asist yapıyor.. o nedenle adına şarkılar söylenip, milyon EURO’lar talep ediyor..

Kuntz’un fizik kalite ve istikrarla ilgili hatasından dönmesi 70.dakikaya Kadar bekledik. Bir anda “aydınlanan” Milli Takım teknik heyeti, Arda’yı kurtlar sofrasına yem etmenin yanlış olduğunu anlayıp, yerine daha fizik kalitesi yüksek bir oyuncu ile oyun dengesini kurdu. Olması gereken diğer hamle ise orta sahada boğuşacak Salih Özcan’ı sahaya almasıydı ki çok doğru ve yerinde bir hamleydi. Hakan ve Orkun hem boğuşmak hem de oyun kurmak zorunda kaldıkları için kaliteli bir üretim ortaya çıkmıyordu. Rakibin 10 kişi kalması ile hepimiz sevindik ve maç bitti havasına girdik.  Kuntz’un uzun toplarla oynayacağını bildiği ve ona göre çalıştıklarını söylediği Letonya aynı hocanın anlattığı gibi beraberlik golünü attı. Hocam madem biliyorsun rakibin uzun orta yapacağını, o topun neden ceza sahasına gelmesine izin veriyorsun? ortayı yapan adamlara neden forvetin pres yapmıyor?

Maçın son sözünü yine fiziki kalite belli etti, son dakikada Barış’ın rakiple mücadele edecek ve ayakta kalacak kadar güçlü olması ve yine uzun bir yan top ile kale içine yapılan ortada galibiyet golü geldi.

Galler’in de puan kaybı ile attığımız son dakika üçlüğü sayesinde şimdilik lider olduk. Oynanan oyun kalitesizliği yanında hocanın yanlış oyuncu seçimleri ve oyun okumaktaki zafiyetleri bu liderliği ne kadar sürdürebileceğimiz konusunda bizi karamsarlığa sevkediyor. Pazartesi günü Galler maçının önemi daha da artmış durumda, kendi sahamızda İngiliz ekolü futbol oynayan bir ekibe karşı mücadele edeceğiz. Hocaya artık pek güvenmiyorum ama Letonya maçından dersler alarak rakibe göre bir takım çıkarması umuduyla..

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
13 Ekim 2023 08:54
29 Mart 2021 12:25
12 Aralık 2021 09:08
17 Mart 2021 08:04
12 Nisan 2021 17:49
12 Ekim 2021 08:04
YORUMLAR

  1. Eren dedi ki:

    Rakibe göre takım önemli!

  2. Aliihsan Cengiz dedi ki:

    Kalemine kuvvet,çok yerinde tespitlerin var.Ermenistan’ın Galleri yenmesi bizim işimize dahada zora soktu.Hadi bakalım

  3. Uğur ÖZBAY dedi ki:

    TFF başkanının hala bizim çocuklar dediği grup benim milli takımım olmaktan çook uzak. O nedenle hiç heyecan vermeyen sıradan adamın yönetimindeki, sıradan insanlardan oluşan bir kalabalık ne yaparsa yapsın boş .Önce milli bir hoca, sonra milli ruha sahip son saniyeye kadar koşan, veren yürekten oynayan oyuncular ve gerçekten milli duyguları barındıran seyirciler olmalı ki milli maç izlensin.😉🤗🇹🇷

  4. Günt@n dedi ki:

    Artık hiç bir şey eskisi gibi güzel değil, güzel ve keyif mazide kaldı Savaş bey, buna futbol da dahil, milli maçın olduğunu ve maçın 3-2 sonuçlandığını bir gün sonra öğreniyorsam ki eskiden futbol ile yatıp kalkan biri olarak yazıyorum bunları, durumun vahametini anlayabilirsiniz, benim gibi milyonlarca kişinin olduğu gerçeği ile…Arda yı kazanamadan kaybetmemek lazım, yerinde bir tespit yapmışsınız. Milli takımın başında her zaman yerli hoca olması tarafındayım, ayrıca küme düşmüş olmak da ayrı bir keyifsizlik veriyor çünkü oynadığımız takımlar heyecan vermiyor onlar da sıradan ekipler aynı bizim gibi…