Dolar 32,4790
Euro 34,9431
Altın 2.436,33
BİST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 22°C
Az Bulutlu
Bursa
22°C
Az Bulutlu
Cum 23°C
Cts 16°C
Paz 17°C
Pts 20°C

Al Oltayı Eline

18 Ağustos 2021 08:56
343
A+
A-

Çocukluğumdan hatırlarım, bir uzun kamış kesersin ırmağın kenarındaki sazlıklardan, budaklarını elini kesmeyecek şekilde bıçakla ince ince temizlersin, sonra da birkaç metre misina ve ucuna da birkaç tane olta iğnesi ve biraz da kurşun takarsın ki ırmağın akan suları pek fazla götürmesin oltayı. Atarsın şöyle bir gerilerek ve beklersin ucundaki şarap şişesinden sökülme mantarın hal ve hareketini. Acaba bir balık vuracak mı diye. Tüm gün boyunca güneşin altında farkına bile varmadan atletin koruyamadığı vücudunun bazı bölgeleri kıpkırmızı olur ciğer gibi. Akşam annenden yediğin veya yiyeceğin sopaya mı yanarsın, yoksa ertesi gün evden nasıl tekrar kaçıp da ırmak kenarına gidemeyeceğine mi ?

Böyle giderdik Adana’da Seyhan ırmağının deli deli ama tertemiz akan sularında balık tutmaya. Eğer biraz balık tutabilmişsek affa uğrardık evde. Ama balıktan önemlisi o oltayla uğraşıp akan deli suları seyrederken kurduğumuz hayallerdi. Çok güzel hayallerim olurdu o günlerde. Okulu bitirmek gibi bir hayalim hiç olmadı. Çünkü okulu bitirmek hem de derece yapmak zaten asli görevimdi. Bunun hayalini kurmak abesle iştigaldi. İyi bir iş, iyi bir ev ve annemle kız kardeşimi kraliçeler gibi yaşatmak en büyük hayalimdi. Hayallerimin temelinde ailem vardı, bir de kendim için kurduğum hayallerim. En önemlisi de tatil yapmaktı. Zira hatırladığım hayatımda hiç tatil anım yoktu. Tatil yapmamıştım ki anım olsun.  Hele temmuz ayı bence tatil ayı idi. Temmuz ayında tatil yapmayan tatil yaptım dememeliydi. Temmuz nedense hep olmazsa olmazımdı.

Lise, üniversite, iş hayatı çoluk çocuk derken bir de bakıyorum ki neredeyse ömrümün tamamı hep çalışmakla geçmiş ve tatil denilen olguyu hiç yaşayamamışım. Bir de son yıllarda aptalca tüm yazlarımı bitirdiğimi fark ettim ve hiç olmazsa bu yazı kurtarmayı çok ama çok istedim. Ama ne hikmetse yine temmuz ayını ıskaladım. Hiç olmazsa geçen hafta birkaç gün tatil yapayım diye karar verdim ve perşembe günü tüm iş arkadaşlarımın inanamaz bakışları arasında ofisten çıktım ve arabama binip Ege sahillerinde çocukluk arkadaşıma gittim. Uzatmayacağım, hani “alışmamış bedende don durmaz” derler ya ertesi gün iş arkadaşlarımın şaşkın bakışları arasında ofise girdim. Aklımca bir de şaka yaptım; “En iyi eserler birkaç provadan sonra ortaya çıkar” diyerek her hafta sonu tatile gideceğim söyledim. Gerçi her kes gibi ben de inanmadım ya ağzımdan çıkan bu sözlere.

Fakat bu kez kesin kararlıyım dostlarım, hafta sonu bir olta tedarik edip bir deniz kenarına gidecek ve olta atıp balık tutmaya çalışacağım. Balık tutma rolümü oynarken yine çocukluğumdaki gibi derin hayallere dalmak istiyorum. Gerçi çocukluğumdaki hayallerim içinde önümde en az elli yıllık bir ömür vardı ve bugün asla yok. Ama yine de hayaller kuracağım. Daha gerçekçi hayaller mi olacak yoksa daha delice hayaller mi bilemiyorum ama önümüzdeki temmuz ayının tamamında tatil yapmak hayallerimin birinci sırasını alacak bundan eminim.

Hayallerimin ikinci sırasında ise ülkem olacak. Elli yıl önceki Türkiye’yi hayal edeceğim. Bugün televizyonlardaki haber kanallarında sadece vahşet görüntülerinin olduğu adliyelerin bulunduğu Adana’yı değil, genç kızların akşamları mini şortlarla, mini eteklerle özgürce pastanelere, yazlık sinemalara gidebildikleri, Atatürk parkında veya Ulus parkında oturup kızlı erkekli sohbetler yapabildikleri, ekonomi ve siyaset üzerine uygarca tartıştıkları Adana’yı hayal edeceğim. Erkekler tarafından taciz edilmediklerini ve evlerine rahatça gidebildiklerini hayal edebileceğim. Kadınlarla erkeklerin her konuda bir arada ve özgürce yaşayabildiklerini ve eşit olduklarını hayal edebileceğim.

Ülkemin büyük çoğunluğunun yoklukta eşit olduğunu, az sayıdaki varlıklı insanların da varlıkları ile görgüsüzcü yaşamadıklarını ve kendilerine göre daha az varlıklı olan insanları horlamadıklarını hayal edeceğim. İnsanlık onurunun kırılmadığını, dinin istismar edilmediği günleri hayal edeceğim. İçki içenlerin akşam evine rakısını bir kese kâğıdına sarıp da götürdüğünü ve ne içenin ne de içmeyenin birbirini eleştirmediği günleri hayal edeceğim. Her oltayı atışımda bir balık vurmasını beklerken okullarda Atatürk’ün yaptığı tüm büyük devrimlerin Atatürk çocuklarına Atatürk’ün öğretmenleri tarafından anlatıldığını ve öğretildiğini hayal edeceğim. Atatürk’e bırakın hakaret etmeyi, en küçük bir eleştiride dahi bulunanların aforoz edildiği günleri hayal edeceğim. Atatürk’e ve silah arkadaşlarına duyulan saygıyı ve özlemi hayal edebileceğim.

Okullarımızda gerçek anlamda öğretim ve eğitim verildiğini, hurafelerle beyinlerin yıpratılmadığını hayal edeceğim. 23 Nisanların, 19 Mayısların, 30 Ağustosların ve 29 Ekimlerin nasıl kutlandığını hayal edeceğim. 10 Kasımlarda yüreğimizin nasıl burkulduğunu hayal edip, Fatiha okuyacağım o kahramanlarımıza. Ormanlarımızı ve akarsularımızı gözümüz gibi koruduğumuzu, büyüklerimize saygıda kusur etmeyip küçüklerimizi nasıl kolladığımızı da hayal edeceğim.

İnsanlığın ölmediğini, sevmeyi ve sevilmeyi de hayal edeceğim yalnızlığımın sularında yüzerken.

Hadi bakalım, AL OLTAYI ELİNE……

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
8 Nisan 2021 13:00
5 Ağustos 2021 10:07
1 Mart 2021 10:01
7 Mayıs 2021 09:48
10 Şubat 2021 09:28
15 Haziran 2021 08:21
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.