Acil Durum!

Yine hüzün!.. Eksik Adanaspor’a 3-1 yenilen bir Bursaspor seyrettik. Bugünkü maç da göstermiştir ki, sorun hocalarda değil, sorun takım olamayan takımda, sorun mevcut ligin kalitesi altındaki yabancılarla takım oluşturmaya çalışan yönetimdedir.

Maça Tamer Hoca’nın “ayağa pas” futbol anlayışı ile başlayan Bursaspor’da en büyük eksik ayağa pas konusunda başarılı olan Bruno ve Namık’ın ilk 11’de olmamasıydı. Maç öncesi eksikleri nedeniyle “beraberlik” teklif etseniz kabul edecek Adanaspor, basit bir oyun ile 3 puan kazandı.

Takımın her alanda uyumsuzluğunun göze çarptığı ve “ayağa pas” çalışmasından sonra o topun kaleye nasıl itileceğinin çalışılmadığı çok belliydi. Gerçi topu kaleye itecek olan Tim Matavz’ın da topu nasıl iteceği ayrı bir tartışma konusu. Arkadaşlarla halı sahaya gitsek bir eksik olsa bile ben Tim Matavz’ı halı sahaya maça çağırmam, çağırsam da kaleye geçiririm. 90 dakika boyunca bir santrafor hiç mi kalçasını rakibe dayayarak mücadele etmez, hiç mi pas alıp veremez, hiç mi sırtı kaleye dönük oynayamaz. Maalesef bunların hiç birine sahip olamayan, takımın yabancı kontenjanını da işgal eden bir topçu.

Tamer Hoca, ayağa pas yanında orta alanı kalabalık tutarak sayısal üstünlüğü ele almak, alan daraltmak ve pres yapmak üzere sahaya çıkmıştı. Yenilen gole kadar, kalesinde başarılı olan Erhan’ın Luka çapan ile olan anlaşmazlığı sonun başlangıcı oldu. Luka Çapan’ın kendi müdahale alanındaki topu ısrarla, kaleci Erhan’a bırakmaya çalışması rakibin biraz baskısı ile hatalar zincirine dönüştü. Taha’nın şuursuzca, doğrudan rakibine yaptığı müdahale ise hatalar zincirinin ikinci halkasını oluşturdu. Taha’nın daha önce de böyle kırmızı kart ile sonuçlanan dengesiz, doğrudan rakibe müdahaleleri oldu. Taha gibi yetenekli bir futbolcuya, daha yumuşak, kartsız fauller de öğretilebilir. Risk doğuracak pozisyonlarda “Yugoslav Faulü” denilen bir kavram vardır. Bence bunun Taha’ya anlatılması ve rakibe daha teknik fauller yapması söylenmelidir.

Taha’nın haklı kırmızı kartından sonra gelen ikinci golde yine defans-kaleci anlaşmazlığından kaynaklandı. Maçın üçüncü golü de, hakemin ceza sahası dışındaki pozisyonu içeri taşımasıyla gerçekleşti ama ne fark eder. Maç berabere olsa “kıyamet kopartalım.” Bursaspor’da şeref golü Bruno’dan geldi. Bruno; “kaleye vurursan gol olur” mesajı yanında “Ben bu takımda kötülerin iyisiyim hocam beni sen düzenli ilk 11’e yaz” dedi.

Bursaspor, artık düşme hattının stresini yaşamaya başladı. En büyük sorun ise baskı ve stres altında maç kazanmaktır. Bundan sonrasını teknik heyet ve yönetimin alacağı kararlar belirleyecektir. Görünen tablo; mevcut takım bu lig için yeterli değil, acilen yerinde ve doğru takviyelerle takımın iyileştirilmesi gerekmektedir.