Balkanlarda Yeni Vizyon Zamanı
Bursa’nın ve Balkan camiasının en köklü sivil toplum kuruluşlarından biri olan Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ), kritik bir yönetim değişimine hazırlanıyor. Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, derneğin geleceğine yön vermek ve yönetime talip olduğunu duyurmak amacıyla basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Adaylık açıklamasında BAL-GÖÇ’ün Balkan Türkleri için ortak bir çatı olduğunu hatırlatan Ağca, mevcut yönetimin kuruluş amaçlarından uzaklaştığı eleştirisinde bulundu. Ağca, “Biz asimilasyonu, baskıyı ve zorunlu göçü bizzat yaşamış insanlarız. BAL-GÖÇ bir mülk değil, bir emanettir. Bu emaneti şeffaflık, ortak akıl ve sorumluluk bilinciyle yönetmek için adayız” dedi. Ağca, yönetim anlayışlarının temel taşlarını şu başlıklarla özetledi: Ayrıştıran Değil, Birleştiren: Kişisel çıkarlara değil, ortak faydaya hizmet eden bir yapı. Şeffaflık ve Katılımcılık: Her üyenin söz hakkına sahip olduğu, “konuşan değil icraat yapan” bir yönetim. Siyaset Üstü Duruş: Derneği her türlü siyasi ajandanın üzerinde, güven ve birlik odaklı bir yapıya taşımak. Mesleki tecrübesini dernek yönetimine de yansıtacağını ifade eden Prof. Dr. Ağca, “Kalp doktoru olmak sadece bir meslek değil; dinlemeyi, anlamayı ve iyileştirmeyi gerektirir. Şimdi aynı sorumluluk duygusunu BAL-GÖÇ için taşıyoruz. Gücümüzü halkımızdan ve 1984 ruhundan alıyoruz,” ifadelerini kullandı.
ŞEFFAF YÖNETİM SÖZÜ
Ağca, derneğin kuruluşundaki “1984 ruhu”na atıf yaparak üye sayısının 2 bin seviyelerine gerilemesini “kan kaybı” olarak nitelendirdi. Mevcut Başkan Emin Balkan döneminde yönetimin tabanla bağının koptuğunu savunan Ağca; üyelik başvurularına yanıt verilmemesi, kongre takviminin kısa tutulması ve aidat şartının oy kullanma engeline dönüştürülmesi gibi iddiaları gündeme taşıdı. “Kalp doktoru hassasiyetiyle yöneteceğiz” diyen Ağca, seçilmesi halinde başkanlığa iki dönem sınırı getireceklerini, kongrelerde aidat şartını kaldıracaklarını ve delege sistemini iptal ederek tüm üyelerin doğrudan oy kullanmasını sağlayacaklarını açıkladı. Derneğin siyaset üstü bir çizgide, şeffaf ve hesap verebilir şekilde yönetileceğini vurgulayan Ağca, adaylık sürecinde maruz kaldığını belirttiği iftiralara karşı hukuki yollara başvuracağını da söyledi. Ağca, BAL-GÖÇ’ün yalnızca Türkiye’de değil, Balkanlar’da da etkin bir güç olması gerektiğini belirtti. Bulgaristan’daki yaklaşık 1,5 milyon Türkün hâlâ azınlık statüsü alamamış olmasını büyük bir eksiklik olarak değerlendiren Ağca, derneğin Balkan coğrafyasında kültürel ve siyasi anlamda daha güçlü bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Konuşmasını “Bu dava hepimizin davası. Salonları yeniden on binlerle dolduracağız” sözleriyle tamamlayan Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, BAL-GÖÇ’te yeni bir dönemin kapısını aralamayı hedeflediklerini söyledi.