18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 106.yıl dönümü

Hiç düşündünüz mü? Ege’yi, Akdeniz’i geçen düşman gemileri Çanakkale’de nasıl takıldılar? Nusret mayın gemisinin denize döşediği mayınlarla, Nusret mayın gemisi, İstanbul’a açılan kapıya büyük kilit astı. İngilizler, Fransızlar bizim mayın döşeyeceğimizi hiç mi akıl etmediler? Çanakkale savaşı başlamadan Türk subayları orada bir keşif uçuşu yapılmasını istedi, ancak orduda uçak yoktur. 1913 yılında Kaz dağlarına düşen bir uçağın enkazı alınır, İstanbul Yeşilköy’e getirilir. İstanbul’un en iyi makina ustası uçağa bakar ve uçağı parçalarını bir araya getirir. Ancak kim uçuracaktır? Bir kahraman pilot çıkar. “Cemal Bey” Ustanın adı ise Vahram’dır. Bir İstanbul Ermenisidir. İşte bu Cemal ve Vahram Beyler uçağı uçururlar. Ancak Çanakkale’ye nasıl gidecektir? Oraya kadar uçacak durumu yoktur. Uçak yeniden sökülür, sandıklarla gemiye konur ve Çanakkale’ye gider. Orada yeniden yapılır ve keşfe çıkar. Bir bakarlar ki denizde düşmana tehdir oluşturabilecek mayın yoktur, hepsi toplanmıştır. İşte Fransız, İngiliz donanmasının geldiği günün gecesi bu keşfi gerçekleştiren uçağın adı “ Ertuğrul”dur. Bunun üzerine Nusret mayın gemisi Çanakkale Boğazına mayınları döşer ve Ertuğrul uçağı da diğer kahramanların gibi hikayeleri ile Çanakkale destanında yer alır.

Bugün 18 MART Çanakkale Zaferi’nin 106.yıl dönümü, bu zafer kazanılmasaydı, boyunduruk ve esaret altında yaşayan bir millet olacaktır. Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e çok şey borçluyuz. Çanakkale cephesinde şehit düşen askerlerimizin ruhu şad olsun…

Sunay Akın’ın hikayelerinden etkilendiğim çok kısa bir bölümü paylaştım. Bilgi en büyük hazinedir. Bilginin yanında yürüyen, okuyan, merak eden, soruşturan insanlar olalım. Dama değil, satranç oyuncusu olalım.