Yeni Nesil Anne Babalar, Bağımlı Bireyler Yetiştiriyor
Geçmişte çocuklar daha erken yaşta büyürdü. Mahallenin bir köşesinde oynarken düşüp kalkmayı, yemeğini kendi yemeyi, büyüklerin yanında susmayı öğrenirdi.
Anne-babalar, direkt “Biz sana güveniyoruz” cümlesini pek kurmazdı belki ama davranışlarıyla “sen bu hayatla baş edebilirsin” mesajını verirlerdi..
Bugünse bambaşka bir tablo var. Modern ebeveynler, çocuğunun küçücük bir düşmesinde bile hemen yanında. Ödevine yardım etmekle kalmayıp bazen baştan sona kendisi yapıyor. Arkadaş ilişkilerini planlıyor, öğretmeniyle birebir konuşuyor, hatta bazen çocuğun adına özür diliyor.
Çünkü bugün ebeveynler geçmişte kendi eksik çocukluğunun acısını telafi etmeye çalışıyor aslında.
“Ben böyle büyüdüm ama çocuğum eksik kalmasın” diyerek fazlasını vermeye çalışıyor.
Sonuç: Sorumluluk Alamayan Çocuklar!
Ancak bu yaklaşımın sonucunda, kendi kararlarını vermekte zorlanan, sorumluluk almakta isteksiz, duygularını ifade edemeyen bireyler yetişebiliyor.
Aşırı ilgi, çoğu zaman sevgiyle karıştırılıyor. Oysa çocuğun gerçek ihtiyacı, her an müdahale eden değil, kendi duygularını tanımasına, hayal kırıklığıyla başa çıkmasına alan tanıyan bir aile.
Öte yandan bir başka grup ebeveyn de var ki, onlar birçok koşuşturmanın içinde fiziksel olarak evde ama zihinsel olarak çok uzak. Telefonla meşgul, iş stresiyle yorgun, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını duymaya mecali kalmamış.
Ve yine sonuç? Aşırı kontrol edilen ama duygusal olarak ihmal edilen çocuklar. Dengeyi Nasıl Kuracağız?
Her şeye yetişmeye çalışmak yerine, çocuğun gerçekten neye ihtiyacı olduğunu fark ederek başlamak gerek.
Onun yerine her şeyi yapmayıp, yanında olduğunuzu hissettirerek.
Düştüğünde hemen kaldırmak değil, kalkabilmesi için cesaret vererek.
Her sorunu çözerek değil, birlikte çözüm yolları arayarak.
Kısacası: Sürekli koruyarak değil, güvenerek. Her an kontrol ederek değil, alan tanıyarak.
Çocuğun size değil, kendi gücüne güvenmeyi öğrendiğinde işte o zaman denge kurulmuş demektir.