Usta Yazarlar Bursa’da Uyardı
Bu yıl ilk kez kapılarını kitapseverler için açan Osmangazi Kitap Fuarı, Bursalıların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Osmangazi Belediyesi tarafından, YAYKOOP (Yayıncılar Kooperatifi) iş birliğiyle düzenlenen fuar, yedinci gününü geride bırakırken Türk edebiyatının önemli isimlerini okurlarla bir araya getirmeyi sürdürüyor.
Fuarda, eserleriyle topluma dokunan ve edebiyat dünyasında saygın bir yere sahip olan Şükrü Erbaş ve Latife Tekin, ayrıca toplum üzerine çalışmalarıyla tanınan gazeteci-yazarlar Mine Söğüt ve Ayşen Şahin, gerçekleştirdikleri söyleşilerle edebiyat ve düşünce dünyasına dair önemli tespitlerde bulundu.
Şükrü Erbaş: “Hayal Gücü Olmayan Hiçbir İnsanın Yaşamla Doğru Dürüst İlişkisi Olamaz”
‘Şiirin Kaynaklarına Bir Bakış: Ben Annemin Hecesiyim’ adlı söyleşide okurlarıyla buluşan Şükrü Erbaş, sözcüklerle kurulan bağın önemine değinerek şunları söyledi:
“Sözcüklerle bağı olmayan hiçbir insanın sanatın herhangi bir dalıyla bağı olamaz. Edebiyat, müzik, resim ya da tiyatroyla ilgileniyorsak, bu daha iyi bir dünya isteğimizdendir. İnsan, yetindiği dünyaya karşı cümle kuramaz; hayal gücü olmayan hiçbir insanın da yaşamla doğru dürüst ilişkisi olamaz. Analitik düşünmezseniz sentez yapamazsınız; olgular arasında bağlantı kuramazsınız.”
Dil ve sözcüklerin başka dünyalar kurduğunu vurgulayan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Edebiyat iki şeyi öğretir: Bir, başka bir dünyanın mümkün olduğu fikrini; iki, bu dünyayı değiştirebileceğimiz inancını. Bu bana da, okura da yaşama gücü veriyor. Ben yazarak iyi bir insan oldum.”
Bir dinleyicinin “Bugün ‘Koşaradım’ şiirinizi yazsanız nasıl olurdu?” sorusu üzerine Erbaş şu yanıtı verdi:
“Daha ağır yazardım. Teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor ama bizi gerçekliği bütünsel olarak algılamaktan koparıyor. Asıl yıkıcı yanı bu. Bunun önüne nasıl geçilir bilmiyorum.”
Fuara ilişkin değerlendirmesinde ise Erbaş, Osmangazi Kitap Fuarı’nın kalıcı hale gelmesi temennisinde bulunarak Osmangazi Belediyesi’ne teşekkür etti.
Latife Tekin: “Kız Çocuklarının Özgürleşme Süreci Hâlâ Devam Ediyor”
Günün ikinci etkinliğinde okurlarla buluşan Latife Tekin, ‘Sevgili Arsız Ölüm’ adlı romanı üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Duygularını,
“O kadar uzun zamandır yazıyorum ki, bazen gerçek değilmişim de sözcüklerden ibaretmişim gibi geliyor,”
şeklinde ifade eden Tekin, yazmanın dünyada var olmanın en güçlü biçimlerinden biri olduğunu söyledi.
Çocukluğundan söz eden Tekin, “Köyde büyüdüm, televizyon bile yoktu. Sözlü kültür çok canlıydı; hikâyeler, masallar dinleyerek büyüdük. Kitap bizim için büyülü bir şeydi,” dedi.
Romanının yazım sürecine de değinen yazar,
“Sevgili Arsız Ölüm’ü ödünç bir daktilo ile yazdım. Kız çocuklarının özgürleşme süreci hâlâ tamamlanmadı. Romanın temelinde bir kız çocuğunun evde verdiği özgürlük mücadelesi yatıyor. Göç olgusu da aynı zamanda büyük bir kopuşu ve zorunlu olduğunda bir acıyı anlatıyor,”
ifadelerini kullandı.
Tekin, ayrıca kurucuları arasında yer aldığı Gümüşlük Akademisi’ne ilişkin bilgiler paylaşarak, edebiyata ve kültüre katkı sunmaya devam edeceğini belirtti. Yazar, fuarın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.
Mine Söğüt: “Bu Fuarın Ortaya Çıkması Büyük Bir Umut”
Günün son söyleşisinde gazeteci-yazarlar Mine Söğüt ve Ayşen Şahin, ‘Özgür Düşünce ve Fikir İşçiliği’ temasıyla okurlarla buluştu.
Mine Söğüt, konuşmasında kitap fuarlarının önemine değinerek şunları söyledi:
“Kitabın en zor dönemlerini yaşıyoruz. Ekonomik ve sosyal olarak her şeyin geriye gittiği bir zamanda, sıfırdan böyle bir fuarın Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenmesi çok büyük bir umut. Hem yazar hem de okur olarak çok seviniyorum. Umarım uzun soluklu olur.”
Ayşen Şahin: “Kitap Fuarları, Sosyal Çürümenin Önündeki En Güçlü Bariyerlerdir”
Ayşen Şahin ise sosyal çürümeye dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ekonomiler kısa sürede toparlanır ama sosyal çürüme çok uzun yıllar alır. Bunun önüne geçmek için insanların açık fikirli olmaya, okumaya ve düşündükleri üzerine tartışmaya ihtiyaçları var. Kitap fuarları bu anlamda büyük bir bariyer oluşturuyor. Biz yazarlar kendimizi fikir işçisi olarak görüyoruz; emeğimizin en güzel karşılığı ise okurla buluşmak.”
Mine Söğüt, otosansürün en büyük tehlike olduğunu belirterek,
“Yasaklar kayda geçer ama otosansür yazılmaz. Düşüncelerimizden korkmamız, fikir özgürlüğüne yönelik en büyük tehdittir,”
ifadelerini kullandı.
Ayşen Şahin ise kimlik üzerinden yapılan ayrımcılıklara dikkat çekti:
“Kimlik ayrımı, fikir özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biri. Farklı yaşam tarzlarına tahammülümüz kalmadı. Bu kadar keskin olursak, özgür düşünmeyi de kendimiz yok ederiz.”
Söyleşinin sonunda Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, konuşmacılara teşekkür ederek hediye takdim etti.