Dolar 41,9844
Euro 48,8966
Altın 5.402,45
BİST 10.910,12
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Açık
Bursa
21°C
Açık
Cum 19°C
Cts 20°C
Paz 20°C
Pts 21°C

Tekstil ve Hazır Giyimde Alarm Zilleri Çalıyor

Tekstil ve Hazır Giyimde Alarm Zilleri Çalıyor
30 Ekim 2025 10:03
1
A+
A-

Anahtar Parti (A Parti) Bursa İl Başkanı Fikret Aslan, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektöründe yaşanan gerilemeye dikkat çekerek, “Rekabet gücünü hızla kaybediyoruz. Bu gidişat durdurulmazsa sektör, üretimden ihracata kadar büyük kayıplar yaşayabilir” uyarısında bulundu.

“Hazır giyim endeksi 149,7’den 5,77’ye geriledi”

Aslan, Türkiye’nin hazır giyim rekabet endeksinin 1989–2001 dönemi ortalamasında 149,7 iken, 2024 yılında 5,77’ye kadar gerilemesinin sektörün derin bir kriz içinde olduğunun göstergesi olduğunu söyledi.

Yüksek girdi maliyetleri, finansmana erişim zorlukları, döviz kurlarındaki oynaklık, yeşil dönüşüm maliyetleri ve pamukta dışa bağımlılığın bu düşüşün temel nedenleri olduğunu belirten Aslan, sektörün hem iç pazarda hem de ihracatta zorluk yaşadığını ifade etti.

“Deprem illerinde konkordato yoğunluğu alarm veriyor”

Tekstil ve hazır giyim sektörünün Türkiye ekonomisinde stratejik bir rol üstlendiğini vurgulayan Aslan, özellikle deprem bölgesindeki firmalarda artan konkordato başvurularının dikkat çekici olduğunu belirtti:

“Sektör; üretim, istihdam ve ihracatta taşıyıcı kolondur. Ancak özellikle deprem illerinde konkordato yoğunluğu alarm vermektedir. Çözüm, katma değerli üretim, yeşil dönüşüm ve finansmana erişim için akılcı, seçici bir politika setidir.”

Sektörün öne çıkan sorunları

Aslan, tekstil ve hazır giyim sektörünün temel sıkıntılarını şu başlıklarla özetledi:

  • Tekstil rekabet gücünü korurken, hazır giyim sektöründe sert düşüş yaşanıyor.

  • Pamuk üretiminde planlama ve makineleşme eksikliği ithalat bağımlılığını artırıyor.

  • Sektörün istihdam payı yaklaşık %6,5, Türkiye ise küresel ihracatta 6. sırada yer alıyor (yaklaşık 32 milyar dolar).

  • Deprem bölgesinde sektöre özel yeniden yapılanma eksikliği sürüyor.

Anahtar Parti’nin çözüm önerileri

Fikret Aslan, Anahtar Parti’nin sektöre yönelik çözüm önerilerini 10 maddede açıkladı:

  1. Katma değerli ve markalı üretim: Fason bağımlılığından çıkış, özgün tasarım ve markalaşma, yurt dışı mağaza ve e-ticaret yatırımları.

  2. Ar-Ge ve inovasyon: Tasarım merkezlerine teşvik, üniversite-sanayi iş birliği, fuar ve yarışma destekleri.

  3. Yeşil dönüşüm: Karbon ayak izini azaltan yatırımlara düşük faizli kredi ve hibe desteği.

  4. Lojistik ve tedarik zinciri: Lojistik merkezleri kurulması, demiryolu-liman bağlantılarının güçlendirilmesi.

  5. İhracat destekleri: Eximbank kredilerinin kapsamının genişletilmesi, KOBİ’lere özel finansman imkânı.

  6. Maliyetlerin azaltılması: Yenilenebilir enerji, yerli pamuk ve iplik üretimi, SGK ve vergi indirimleri.

  7. Dijitalleşme ve e-ihracat: Küresel pazaryerlerinde varlık, dijital eğitim programları, e-ticaret teşvikleri.

  8. Yeni pazarlar: Afrika, Orta Doğu ve Latin Amerika’da ticaret ataşelikleri ve yeni anlaşmalar.

  9. Mesleki eğitim: Sektöre özel meslek liseleri, MYO’lar ve sanayi-içi eğitim programları.

  10. Sektörel koordinasyon: Ulusal Rekabetçilik Stratejisi ve paydaş platformlarıyla bütüncül yönetim.

“Pamukta üretim planlaması şart”

Pamukta dışa bağımlılığın sektörü zayıflattığını vurgulayan Aslan, üretim planlamasının yeniden ele alınması gerektiğini söyledi:

“Harran, Çukurova, Amik ve Aydın ovalarında pamuk üretiminin planlı şekilde artırılması; makineleşme ve AB kırsal fonlarıyla verimliliğin yükseltilmesi mümkündür. ‘Daha İyisi Mümkündür’ vizyonuyla üretim planlaması yapılacak, sektör yeniden küresel ölçekte rekabetçi konuma taşınacaktır.”

“Sanayiciyi sektörü terk etmeye zorlamayalım”

Aslan, açıklamasının sonunda hükümete ve ekonomi yönetimine çağrıda bulundu:

“Ülkenin emeğini ve sermayesini taşıyan sanayiciyi sektörü terk etmeye zorlamak yerine; maliyetleri düşüren, yatırımı ve ihracatı artıran, nitelikli istihdamı destekleyen akılcı politikaları hızla hayata geçirmek zorundayız. Türkiye’nin üretim gücü kaybedilmemeli, yeniden büyümenin motoru olmalıdır.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.