Rüya…

Kalbime sakin olmayı anlatamıyorum,
Kelimelerimi nereye saklayacağımı bilemiyor, aşk’a mahcup olmaktan çok korkuyorum bazen,
Bırak elinden, o sımsıkı tuttuğun sözcükleri diyorum, hiç olmazsa biraz nefes alsınlar
Savrulacaksa da savrulsunlar…
İsterse bulunmasınlar, hiçbir zaman ikileme düşmeyen o gururunu da bırak, incinecekse incinsin, ne olacak biraz daha ağlarsın oldu olacak, bütün olasılıkları tarttıktan sonra, olmaması hiç aklıma gelmemişti…
Vardı ama yoktu,
hiç’ti fakat çoktu
Ne güzel, ne hoş bir dokunuştu, serin nehir kıyısında ayaklarımı yalayan buzul sular, öylece dalıp gitmiştim
nereye döküleceğini düşünerek,
birden
yanıbaşımda belirdi,
gözlerimi açmaya
çalışırken,
gizli bir bası hissi vardı
üzerimde sanki,
o derin uykudan
bir öpüş kurtarırdı ancak
beni,
ben de inanmıştım bir an, rüya olmayacak kadar gerçekçiydi kalp atışım, duygularım
hâlâ çarpıyor utanmıyorda
hey kendine gel, rüya o rüya!
neyse
kalktım zor da olsa, bir bardak su içtim bir solukta, ilk kez küfür ettim
u’yandığıma, ne olurdu gerçek olsa, dünya bitecek miydi sanki, nesli mi tükenecekti insanlığın
kıyamet vaktinden önce mi sirayet edecekti
ne olacaktı, hiçbişey!
uyandın bi kere kızım, kısmet bir daha ki rüyaya,
o’na sakın rüya diye yatma.