Nilüfer’de Karagöz Ustasından Geleneksel Sanata Yolculuk
Nilüfer Belediyesi’nin “Bursa’nın Değerleri” söyleşisinde konuk olan Karagöz ustası Şinasi Çelikkol, Karagöz sanatını Bursa’da yeniden canlandırma mücadelesini ve uluslararası alanda görünür kılmak için yürüttüğü çalışmaları anlattı.
Nilüfer Belediyesi, geleneksel kültürün önemli temsilcilerini ağırladığı “Bursa’nın Değerleri” söyleşi serisinde bu ay Karagöz ustası, tasvir yapımcısı ve Karagöz Müzesi’nin kurucusu Şinasi Çelikkol’u konuk etti. Akkılıç Kütüphanesi’nde Mehmet Ali Dönmez’in moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Çelikkol, Karagöz sanatıyla tanışma hikâyesinden bu kültürel mirası yaşatma mücadelesine uzanan yolculuğunu katılımcılarla paylaştı.
Karagöz’le ilk kez ilkokul yıllarında tanıştığını belirten Çelikkol, o dönemlerde 10 kuruş vererek Karagöz oyunları izlediğini anlattı. Çelikkol, özellikle Ramazan ve sahur vakitlerinde radyodan dinlediği Hayali Küçük Ali’nin kendisi için ilham kaynağı olduğunu söyledi.
1960’lı yıllarda babasının turizm işine başlamasıyla Koza Han’a taşındıklarını ifade eden Çelikkol, o yıllarda Bursa’da Karagöz sanatının büyük bir durgunluk yaşadığını dile getirdi. Yabancı turistlerin “Karagöz nerede oynuyor?” sorularıyla karşılaşmalarının, geleneksel gölge oyununu yeniden canlandırma fikrini doğurduğunu belirtti.
ULUSLARARASI AÇILIM
1983 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği festivalin dönüm noktası olduğunu ifade eden Çelikkol, bu sayede Tuncay Tanboğa, Metin Özlen, Tacettin Diker ve Orhan Kurt gibi önemli ustalarla tanıştığını söyledi. 1992’de başlatılan festival atağının ardından Kent Otel’de düzenlenen düzenli gösterimlerin yabancılar tarafından yoğun ilgi gördüğünü aktardı. Çelikkol, bu başarıların ardından düzenlenen 1. Ulusal Karagöz Festivali’nin kısa sürede uluslararası bir boyut kazandığını ve yabancı grupların katılımıyla Karagöz’ün dünya sahnesine taşındığını belirtti.
KARAGÖZ MÜZESİ VE YENİDEN CANLANDIRMA ÇALIŞMALARI
En önemli çalışmalarından birinin Karagöz Müzesi’nin kurulması olduğunu anlatan Çelikkol, eski bir elektrik trafosunun dönüştürülmesiyle müzenin hayata geçirildiğini söyledi. Müzede Karagöz tasvirlerinin yanı sıra bölgenin kültürel zenginliğini yansıtan Yörük ve Rumeli Türklerine ait kıyafetlerin de sergilendiğini kaydetti.
Figür yapımında kullanılan deride büyük sıkıntı yaşandığını vurgulayan Çelikkol, “Türkiye genelinde sadece iki derici kaldı. Biri Bursa’da, biri Tokat’ta. Ayrıca Karagöz yapımında kullanılan derinin bir kısmı ithal ediliyor. Bu durum sanatı tehlikeye atıyor” dedi.