Marmara Sallanıyor Uzmanlar Uyarıyor
Marmara Bölgesi ve yakın çevresinde son aylarda art arda meydana gelen depremler, uzmanların uzun süredir dikkat çektiği sismik hareketliliğin devam ettiğini ortaya koydu. Özellikle Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde üst üste yaşanan sarsıntılar, bölgedeki enerji birikiminin sürdüğüne işaret ederek Bursa’nın içinde bulunduğu deprem risk kuşağını yeniden gündeme taşıdı. Gemlik merkezli 3.9 ve 4.3 büyüklüğündeki depremlerle birlikte hissedilen hareketlilik, Bursa’nın deprem hazırlıkları konusunda gecikmeye tahammülü olmadığını bir kez daha gösterdi.
Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Bursa Platformu Derneği Başkanı İsmail Hakkı Kavurmacı, Bursa’nın deprem riski yüksek iller arasında bulunduğunu hatırlatarak özellikle kamu yapılarının ivedilikle gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Marmara’daki fay hattında devam eden sismik hareketliliğin göz ardı edilemeyeceğini ifade eden Kavurmacı, “Sındırgı depremleri de dahil peş peşe yaşanan sarsıntılar, Marmara’da enerjinin biriktiğini ve bu sürecin ciddiyetle ele alınması gerektiğini göstermektedir” dedi.
Bursa’nın hem yoğun nüfusu hem de güçlü sanayi kimliğiyle stratejik bir şehir olduğuna dikkat çeken Kavurmacı, hazırlık süreçlerindeki gecikmenin büyük riskler doğurabileceğini belirterek, “Bilimsel veriler, Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük deprem için enerji birikiminin sürdüğünü ortaya koymaktadır. Bu nedenle Bursa’da depreme hazırlık artık ertelenemez bir zorunluluktur” ifadelerini kullandı.
“1855 Depremi Unutulmamalı”
Tarihsel deprem hafızasının önemine değinen Kavurmacı, 1855 Bursa Depremi’ni hatırlatarak o dönem yaşanan büyük yıkıma dikkat çekti. Kavurmacı, “1855’te Bursa ve Mudanya’yı etkileyen büyük depremde binlerce kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda tarihi yapı çökmüştü. Bu acı tecrübe, bugün alınacak önlemlerin ne kadar hayati olduğunu gösteren en güçlü uyarıdır” dedi.
Kamu Yapıları ve Ulaşım Hatları Acil Tarama Gerektiriyor
Depreme hazırlık sürecinde kamuya açık alanlarda güçlü denetim mekanizmalarının hızlandırılması gerektiğini belirten Kavurmacı, özellikle kamu binaları, okullar, hastaneler ve sosyal tesislerin deprem dayanıklılığı açısından yeniden incelenmesi gerektiğini ifade etti. Bunun yanı sıra köprüler, viyadükler ve şehir içi ulaşım akslarının da teknik incelemeye alınması gerektiğini vurgulayan Kavurmacı, yapısal güçlendirmelerin gecikmeden yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi.
“Bugün Atılmayan Adım, Yarın Enkaza Dönüşebilir”
Riskli yapıların dönüşümü, zemin etütlerinin güncellenmesi ve afet yönetimi kapasitesinin artırılmasının acil ihtiyaçlar arasında olduğuna dikkat çeken Kavurmacı, küçük ölçekli sarsıntıların bile uyarı niteliği taşıdığını belirterek, “Bugün atılmayan her adım, yarın ağır kayıplara neden olabilir” uyarısında bulundu.
Toplumsal Farkındalık Olmadan Mücadele Eksik Kalır
Depremin sadece mühendislik önlemleriyle değil, aynı zamanda toplumsal bilinçle yönetilmesi gereken bir süreç olduğunu ifade eden Kavurmacı, kurumların hazırlık yaparken vatandaşların da sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Kavurmacı açıklamasını, “Depremin ne zaman geleceği bilinmez ama hazırlığın ertelenmesi telafisi imkânsız sonuçlar doğurabilir. Bursa’nın geleceği için herkes bilinçlenmeli ve üzerine düşeni yapmalıdır” sözleriyle tamamladı.