Konuşmadan anlaşılmayı beklemek

İlişkilerde yaşanan çatışmaların önemli bir kısmı, açıkça ifade edilmemiş beklentilerden kaynaklanıyor.

“Üzüldüğümde anlasın”, “Yorulduğumda fark etsin”, “İş için emek verdiğimde  söylememe gerek olmadan takdir etsin” …. Evlilikler, dostluklar, aile bağları, iş ilişkileri çoğu zaman bu konuşulmamış beklentiler nedeniyle yıpranıyor. Çünkü iletişimlerimizi bir anlaşılma romantizmi üzerine kuruyoruz.

“Beni seviyorsa neye ihtiyacım olduğunu bilir “

“İyi niyetimi görüyordur “

“Benim yerimde olsa o da böyle hissederdi “ Peki ya bilmezse ?

Genel olarak söze dökülmeyen duyguların, jestlerin daha kıymetli olduğuna inanıyoruz.

“Söyledikten sonra ne anlamı kalır?” cümlesi, bu inancın en yaygın mottosudur. Oysa bu, ilişkilere yüklenen en büyük ve en haksız yüklerden biridir. Karşımızdaki kişi ne kadar severse sevsin, ne kadar iyi niyetli olursa olsun, zihnimizi okuyamaz. Herkes kendi geçmişi, değerleri ,ve algısı üzerinden anlamlandırır hayatı. . Sizin için çok anlamlı olan bir davranış, karşınızdaki için sıradan olabilir. Bu farklılıklar doğaldır; sorun, bu farklılıkları konuşmamakta yatar.

Bu Beklentiler Neden Yıpratıcıdır ?

* Beklersiniz, olmaz. İçinizde bir ukde kalır. Bu ukde birikir, birikir ve en sonunda patlar. Karşı taraf ise bu patlamanın nereden geldiğini anlamakta zorlanır. “Daha önce neden söylemedin?” sorusu, krizin fitilini ateşler.

* Siz, karşılığında hiçbir şey söylemeden, içinizden bir iyilik yaparsınız. Karşı tarafın da buna karşılık vermesini beklersiniz. Bu, maddeleri belli olmayan ve taraflardan sadece birinin haberdar olduğu bir sözleşme gibidir. Ve elbette adil değildir.

* Beklentisi karşılanmayan kişi, duygularını doğrudan ifade etmek yerine, surat asma, laf sokma, soğuk davranma gibi dolaylı yollara başvurabilir. Bu durum, ilişkininin havasını olumsuz etkiler.

Çözüm : İletişim, İletişim, İletişim

• Duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı dillendirin “Üzüldüğümde yanımda olman, sadece sakin bir şekilde dinlemen beni çok rahatlatıyor,” deyin. “Bu projeyi bitirmek için çok emek verdim, takdirinizi duymak isterim,” deyin. Bu bir zayıflık işareti değil, ilişkinize ve kendinize duyduğunuz saygının göstergesidir.

• Duygularınızı Ertelemeden Paylaşın: Üzüntü, kırgınlık veya takdir ihtiyacı hissettiğinizde, bunları biriktirmeden uygun bir dille ifade edin. Karşı tarafın da sizin beklentilerinizi öğrenme hakkı vardır.

• “Ben” Dili Kullanın: “Sen neden hiç anlamıyorsun?” yerine, “Kendimi yalnız hissettiğimde yanımda olmanı isterim” demek, savunmaya geçmeyi engeller.

Hiç kimse sizin zihninizin içini okuyamaz. Anlaşılma beklentisi, sevginin bir göstergesi değil, iletişimsizliğin bir sonucudur.

Söylenmeden anlaşılmak güzel bir duygu olabilir, ancak söylenince anlaşılmak daha değerlidir. Çünkü birincisi şansa, ikincisi ise karşılıklı çabaya dayanır. İlişkilerimizi şansa bırakmak yerine, iletişimi seçmek, daha güçlüdür.