Dolar 41,6051
Euro 48,8540
Altın 5.141,59
BİST 11.082,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 25°C
Açık
Bursa
25°C
Açık
Per 24°C
Cum 22°C
Cts 20°C
Paz 21°C

KENDİSİNİN EFENDİSİ OLMAYAN HİÇ KİMSE ÖZGÜR DEĞİLDİR

28 Eylül 2025 12:40
165
A+
A-

“İnsanın en büyük zaferi, kendisine hâkim olmasıdır.”
— Platon

İnsanın kadim sorusu hep aynı: Neyi arıyoruz?
Bizi yollara düşüren, nice ömrü tüketen, uykusuz gecelerde içimizi kemiren arayışın son durağı neresidir?

Kimi “para” der, kimi “sağlık.”
Bir başkası için hayatın özü “sevmek”tir; kimine göreyse “sevilmek.”
Ne var ki bütün bu isteklerin ardında gizli bir öz yok mudur?
Aslında hepimiz, farklı yollardan geçsek de aynı menzile yönelmiyor muyuz?
Mutluluk… ve onunla beraber gelen dingin bir huzur.

Ama işte soru burada derinleşir:
Mutluluk, sahip olmakla mı gelir; yoksa hiçbir şeye sahip olmadığımızda mı kapımızı çalar?
Tüm bağlarımızdan arındığımızda mı özgürleşiriz, yoksa bırakamadıklarımızla mı daha çok sınanırız?
Ve en önemlisi: Sahip olduklarımızı ardımızda bırakmak, sandığımız kadar kolay mıdır?

Belki de hakikatin özü, dışarıda aradığımız şeylerde değil, içimizdeki kudrette saklıdır.
Çünkü kendisinin efendisi olamayan, başkasının zincirinden de kurtulamaz.
Gerçek özgürlük, insanın kendi üzerinde kurduğu hâkimiyette gizlidir.

Belki de gerçek özgürlük nefsani arzulardan kurtulabilmektir, ya da onu tanıyıp dizginleyebilmektir.

Bu hakikati yüzyıllar öncesinden bize fısıldayan Stoa duası, hâlâ kulaklarımızda yankılanır:

“Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet;
değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret;
ve bu ikisini birbirinden ayırmak için hikmet ver.”

Belki de mutluluğun sırrı, ne çok şeye sahip olmakta ne de her şeyden vazgeçmekte…
O sır, kabullenmenin dinginliğinde, cesaretin ateşinde ve hikmetin ışığında saklıdır.

 

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.