Kadınları tehdit eden üç kanser türüne dikkat

Her yıl dünyada 1.5 milyon, Türkiye’de ise 15 bin kadın jinekolojik kanser tanısı alıyor. Uzmanlar düzenli tarama ve HPV aşısının önemini vurguluyor.
Dünyada her yıl yaklaşık 1.5 milyon kadın, Türkiye’de ise 15 bin kadın jinekolojik kanser tanısı alıyor. Bu hastalıklar nedeniyle dünya genelinde 680 bin, ülkemizde ise 6 bin kadın yaşamını yitiriyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum / Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Serkan Erkanlı, erken teşhisin hayat kurtardığını vurgulayarak rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanserlerinin en sık görülen jinekolojik kanser türleri olduğunu belirtiyor.
Rahim ağzı kanseri: HPV aşısı ile korunmak mümkün
Dünya genelinde kadın kanserleri arasında dördüncü sırada yer alan rahim ağzı kanseri, Türkiye’de her yıl 2 bin 500 kadında teşhis ediliyor. En önemli risk faktörü HPV enfeksiyonu. Sigara, erken yaşta cinsel ilişki, çok sayıda doğum ve bağışıklık sistemi zayıflığı riski artırıyor. İlk belirtiler arasında ara kanamalar ve cinsel ilişki sonrası lekelenme yer alıyor.
HPV aşısı rahim ağzı kanserine karşı en etkili korunma yöntemi. 11–12 yaşlarında yapılması önerilen aşı, 26 yaşına kadar uygulanabiliyor. Tarama açısından Pap Smear testi 21 yaşından itibaren 65 yaşına kadar üç yılda bir, HPV testi ise 30 yaşından sonra beş yılda bir yapılmalı.
Rahim kanseri: Anormal kanamaları hafife almayın
Türkiye’de yılda 7 bin 800 kadında teşhis edilen rahim kanseri, menopoz sonrası dönemde daha sık görülüyor. En önemli risk faktörü östrojene fazla maruz kalmak. Obezite, erken adet ve geç menopoz da riski artırıyor. En önemli belirti anormal vajinal kanama. Erken evrede yakalandığında tedavi başarısı yüzde 95’in üzerinde.
Standart tedavi rahim ve yumurtalıkların alınması. Gerektiğinde kemoterapi, radyoterapi veya hormonal tedaviler uygulanabiliyor.
Yumurtalık kanseri: Sessiz ilerleyen tehlike
Ülkemizde yılda yaklaşık 4 bin kadında görülen yumurtalık kanseri, genellikle ileri evrede teşhis ediliyor. Risk faktörleri arasında ileri yaş, ailede meme veya yumurtalık kanseri öyküsü, hiç doğum yapmamış olmak ve hormon tedavileri bulunuyor. Erken evrede belirti vermediği için yüzde 60’tan fazlası ileri evrede tanı alıyor.
Karın şişliği, hazımsızlık ve adet düzensizlikleri şikayetler arasında. Düzenli jinekolojik muayene ile erken dönemde fark edilebiliyor. Tedavi cerrahi ile başlıyor; rahim, yumurtalıklar ve omentum çıkarılıyor. Gerektiğinde kemoterapi ve akıllı ilaç tedavileri ekleniyor.
Prof. Dr. Serkan Erkanlı: “Jinekolojik kanserlerde düzenli jinekolojik muayene, Pap Smear testi ve HPV aşıları konusunda farkındalık hayat kurtarır.”