İnsanları memnun etme alışkanlığından nasıl kurtulunur?

Sık sık başkalarını mutlu etmek için yapmak istemediğiniz şeylere evet dediğinizi fark ediyor musunuz?
“Hayır” demek boğazınızda düğümleniyor mu?Birilerini üzmemek için, kırılmasınlar diye, ortam gerilmesin diye… ama bedelini hep siz mi ödüyorsunuz?

Genelde duyduğum cümlelerden biri şu: “Ben sorun çıkarmamak için susuyorum,ama içimde hep bir şeyler birikiyor.”

Bu noktada çoğu kişi insanları memnun etme davranışıyla karşı karşıya olduğunu fark etmeye başlıyor. İnsanları memnun etme çabası ; başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarınızın önüne koymayı, çoğu zaman kendi ruh sağlığınız, sınırlarınız ve öz saygınız pahasına sürdürdüğünüz bir alışkanlık haline getirebiliyor.

Çoğumuz, çocukluk dönemimizde veya kişisel deneyimlerimiz yoluyla, sevgiyi sürekli vererek, hizmet ederek veya başkalarını memnun ederek kazanıldığına inanmaya şartlandırıldık. Bu, baskıcı veya ihmalkar aile, sağlıksız ilişkiler veya uyumlu ve fedakâr olma yönündeki toplumsal baskılardan kaynaklanabilir.

Ancak zamanla, bu başkalarını memnun etme davranışları bizi yıpratmaya başlar.
“Ben fazla geliyorum”, “İsteklerim yük”, “Benim ihtiyaçlarım ikinci planda olmalı” gibi inançlara dönüşebilir. Böylece sadece duygularımızı değil, düşüncelerimizi, hatta kapladığımız alanı bile küçültmeye başlarız. Nihayetinde gerçek arzularımızı benliğimizi ve hayır deme yeteneğimizi kaybederiz.

İnsanları memnun eden kişi rolünden çıkmanın temelinde tek bir kavram yatar:
Kendini değerli görmek.
Bu, bencillik değildir. Bu, başkalarına verdiğiniz değeri kendinizden esirgememeyi öğrenmektir.

İşte bu yolda atılabilecek bazı önemli adımlar:

1.Fark Edin
Kendinize şu soruyu sorun:
“Bunu gerçekten istediğim için mi yapıyorum, yoksa hayır demekten korktuğum için mi?”
Bir şeye “evet” dedikten sonra içinizde huzursuzluk varsa, orada bir sınır ihlali olabilir.

2.Temel Nedenleri Anlayın
Bu davranışları neden geliştirdiğinizi düşünmek için biraz zaman ayırın. Başkalarını rahatsız etmenin veya onlara yük olmanın doğru olmadığını ne zaman ve nasıl öğrendiniz?
İhtiyaçlarınızı dile getirdiğinizde ne oldu?
Onay mı kaybettiniz, sevgi mi eksildi?
Bu soruların cevabı, bugünkü otomatik tepkilerinizi anlamanıza yardımcı olur.

3.Kendinizi Hayır Demeye Alıştırın
Hayır demek, başkalarını memnun etme alışkanlığının üstesinden gelmenin en güçlü araçlarından biridir.

İlk başta küçük, duygusal yükü az durumlarda sınır koymayı deneyin. Açıklama yapmak zorunda değilsiniz. Nazik ama net olmak yeterlidir.Özgüveniniz arttıkça, daha büyük durumlarda daha kolay ve zarif bir şekilde hayır diyebileceksiniz.

4.Düşünce Yapınızı Değiştirin
“Hayır dersem beni sevmezler” düşüncesini sorgulayın.
Gerçekten sizi sadece her şeye evet dediğinizde seven ilişkiler, ne kadar sağlıklıdır?

Gerçek şu ki, sınır koymak öz saygının bir işaretidir ve başkalarına size nasıl davranmaları gerektiğini öğretir. Kendinize öncelik vermenin sorun olmadığını kabul edin. Herkes gibi siz de ilgi ve saygıya layıksınız.

5.Kendinizi Destekleyen İnsanlarla Çevreleyin
Değişiklik yapmak zor olabilir, bu nedenle sınırlarınıza saygı duyan ve sizi destekleyen insanlarla birlikte olmayı seçin. Karşılıklı saygı ve dürüstlüğün değer gördüğü ve ihtiyaçlarınızı ifade etmenin güvenli olduğu ilişkiler arayın. . Bunu başarmanın bir yolunu bulmakta zorlanıyorsanız, şu soruyu düşünerek başlayın: Hayatımda neyin değişmesi gerekiyor ki, başkaları gibi (zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak) yer kaplamayı hak ettiğimi hissedebileyim?

İnsanları memnun etme alışkanlığını bıraktığınızda, dünya başınıza yıkılmaz.
Aksine,
* Daha dürüst ilişkiler kurarsınız
* İçinizde biriken öfke azalır
* Kendinize saygınız artar

Şunu da bilmek önemli:
Kendinizden vazgeçerek kurulan hiçbir ilişki sağlıklı değildir.
Sevilmek için küçülmek, kabul görmek için yok sayılmak zorunda değilsiniz.

Ve belki de artık sormanız gereken tek soru şudur:

Bugün kendim için neyi farklı yapabilirim?