Güzellik ve bakımın adresi evlilik mi rekabet mi ?
Kadınlar gerçekten eşleri için mi süsleniyor, yoksa işin içinde başka sebepler mi etkili ?
Araştırmalara göre : Kadınların büyük kısmı, süslenmeyi ve bakımını karşı cinsten çok, hemcinsleri ile arasındaki rekabet için yapıyor. Çünkü kadın dünyasında görsel olarak kıyaslama çok güçlü bir etken. Hangi marka çanta, hangi renk ruj, hangi model saç… Bunlar çoğu zaman erkeklerin fark etmediği ama kadınların anında yorumladığı detaylar. Bu yüzden çoğu kadın, dışarı çıkarken diğer kadınların gözüne nasıl görüneceğini de hesap ediyor . Ve bu durum bazen eşinin gözüne iyi görünmekten daha öncelikli olabiliyor.
İlişkinin ilk yıllarında çiftler birbirine özen gösterirken, evliliğin ileri yıllarında “zaten artık benim “ düşüncesiyle bakım rutini azalabiliyor. Evde rahat olmak elbette normal, ancak bu rahatlık zamanla özensizliğe dönüşebiliyor. Bir diğer sebep ise ev içinde görünme ihtiyacının azalması. Kadın, eşinin ilgisini zaten garantilediğini düşününce, süslenmeye gerek duymuyor. Ama dışarı çıkarken sosyal çevre, iş ortamı, hemcinsler ve genel beğenilme arzusu devreye giriyor.
Bu durumun arkasında yatan psikolojik durum şöyle:
Rekabet Duygusu: Kadınlar arasında görünmeyen ama güçlü bir “kim daha bakımlı” yarışı vardır.
Toplumsal Baskı: “Bakımlı kadın” imajı toplumda hâlâ yüksek bir değer görüyor.
Eşin Alışması: Uzun süre birlikte yaşayan çiftler, birbirinin özenli haline karşı duyarsızlaşabiliyor.
Tek Taraflı Beklenti: Bakımın sadece kadına ait bir görev sanılması, erkeklerin özeni bırakmasına neden oluyor
.
Tam bu noktada kadınların sitemini duyar gibiyim:
Neden kadınlar saçlarını boyatmak, formunu korumak, bakımlı olmak zorundayken; erkekler göbek salmış, saç sakal birbirine karışmış şekilde evde rahatça dolaşabiliyor?
Evet, haklı bir serzeniş. Çünkü bakım ve özen yalnızca kadından beklenmemeli. Erkek de kendi bedenine, giyimine, konuşmasına özen göstermeli. Bir erkek de eşinin gözünde cazip görünmek için tıpkı kadınlar gibi kendi bedenine, enerjisine ve tarzına özen göstermelidir. Kadın danışanlarımdan çok sık duyduğum bir problemdir: “Eşim kişisel bakımına özen göstermiyor, dişlerini fırçalamıyor, güzel kokmaya özen göstermiyor, ayakları kokuyor.” Hatta ayrılık sebebi…
İnsan, karşıdan nasıl göründüğünden çok, kendi psikolojik sağlığı için güzel görünmeye ve bakımına özen göstermelidir. Kendini iyi hissetmek ve aynada gördüğünden memnun kalmak, hem bireyin ruh haline hem de evliliğine olumlu yansır. Kendine güveni artan eş, ilişkide daha mutlu, enerjik ve bağlı olur. Bu da çiftler arasındaki bağı canlı tutar.
Son olarak şunu diyebilirim ki ; İlişkilerde en büyük sorunlardan biri, enerjinin ve özenin dışarıya odaklanmasıdır. Oysa dışarıya iyi görünme çabası, ilişkiye yönlendirilirse, ilişkiler ve evlilikler çok daha sağlam ve uzun ömürlü olur. Çünkü dışarıdaki her şey geçici, evde kurulan bağ ise kalıcıdır.