Dursun kardeşler
Bursaspor, Trabzon 1421’i 1-0 mağlup ederek üç puanı hanesine yazdırdı. Skor sevindirici, ama oynanan futbol taraftara keyif vermekten uzak kaldı. Maç boyunca kılpayı fırsatlar harcandı, oyunun ritmi bir türlü bulunamadı.
Karşılaşmanın dikkat çeken isimlerinden biri, rakip takım formasıyla sahaya çıkan eski futbolcumuz Sedat Dursun’du. Onu yeniden sahada görmek farklı duygular uyandırdı. Fakat akıllarda asıl kalan konu, kardeşi Zeki Dursun’un oyuna alınmaması oldu.
Düşünsene… Bir tarafta yıllarca yeşil-beyaz için mücadele etmiş bir ağabey, diğer tarafta gelecek vaat eden genç bir kardeş. İkisini aynı anda sahada izlemek, hem camia için unutulmaz bir anı olurdu hem de futbolun en güzel hikâyelerinden biri yazılırdı. Ama Adem Hoca, bu fırsatı kullanmadı. Zeki son 10-15 dakikada bile oyuna girebilirdi; yeteneğini gösterme şansı bulur, tribünler de bu özel anı yaşardı. Ne yazık ki bu şans heba edildi. İşte bu tercih, en az oyunun kendisi kadar eleştirilmeli.
Tribünlerde ise bambaşka bir tablo vardı. 30 Ağustos Zafer Bayramı için hazırlanan koreografi tek kelimeyle muhteşemdi. Türk bayraklarıyla donatılmış tribünler, dev bayrak ve Mustafa Kemal Atatürk’ün posteri… O an gözler doldu, yürek kabardı.
Bu maçın gerçek şampiyonu yine Bursaspor taraftarı oldu. Texas tribünü, Zafer Bayramı’nı kendine yakışır şekilde kutladı ve bizlere unutulmaz bir gece yaşattı.
Üç puan önemliydi, ama Bursaspor’un ihtiyacı yalnızca skor değil. Gençlere cesaret verildiğinde, hikâyelerle büyüyen galibiyetler geldiğinde bu camia gerçek kimliğini bulacak