Dolar 42,9606
Euro 50,5307
Altın 6.013,74
BİST 11.220,17
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 12°C
Az Bulutlu
Bursa
12°C
Az Bulutlu
Çar 2°C
Per 1°C
Cum 4°C
Cts 11°C

Doç. Dr. Caner Özdurak: “Ocak 2026’da Enflasyon Yüksek Gelirse Faiz İndirimi Pas Geçilebilir”

Doç. Dr. Caner Özdurak: “Ocak 2026’da Enflasyon Yüksek Gelirse Faiz İndirimi Pas Geçilebilir”
31 Aralık 2025 12:49
1
A+
A-

İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Özdurak, 2026 yılının ekonomik görünümünü değerlendirdi. Özdurak’a göre, mevcut faiz politikaları tek başına enflasyonu kalıcı olarak düşürme gücüne sahip değil ve Türkiye ekonomisi düşük katma değerli büyüme ile fiyat yapışkanlığı sorunlarıyla karşı karşıya bulunuyor.

“Kontrolsüz Fiyat Artışları Enflasyonu Vuruyor”

Enflasyonla mücadelede faiz politikasının etkisinin sınırlı olduğunu belirten Doç. Dr. Özdurak, “2026’da enflasyonla mücadele sadece faiz kararlarına dayanırsa, yüzde 20’nin altına inmesi zor görünüyor. Ekonomide kalıcı başarı için sanayi politikaları ve makroekonomik stratejiler yeniden kurgulanmalı” dedi.

Hizmet sektöründeki kontrolsüz fiyat artışlarının, konut ve eğitim harcamalarındaki yükselişin enflasyona yapışkanlık kazandırdığını belirten Özdurak, faiz indirimlerinin temkinli şekilde sürebileceğini, ancak Ocak 2026’da beklenenden yüksek enflasyon gelmesi durumunda indirim kararlarının pas geçilebileceğini söyledi.

“Düşük Katma Değerli Büyüme Kur İstikrarını Tehdit Ediyor”

Özdurak, Türkiye’nin büyüme modelinin inşaat ve finans gibi düşük verimli sektörlere dayandığını vurgulayarak, “Bu model sürdürülebilir döviz girişi yaratamıyor ve kur istikrarını tehdit ediyor. Kaynaklar inovasyona değil, spekülatif kazançlara yöneliyor” dedi.

“Küresel Sermaye Akışı ABD Faizlerine Bağlı”

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz beklentilerinin küresel sermaye akışını etkilediğini ifade eden Özdurak, “2025 boyunca ABD faizleri yüksek kalacak, bu da gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı baskısını sürdürecek. Türkiye’ye yabancı yatırım ise iç dinamiklere ve makroekonomik stratejilere bağlı olacak” dedi.

“2026’dan Beklenti Nitelikli Mücadele”

Doç. Dr. Özdurak, TÜİK’in Ocak 2026’dan itibaren AB standartlarına uyum amacıyla yapacağı metodolojik değişikliklerin teknik uyumu sağlasa da, gelir dağılımı bozukluğu ve temel ihtiyaç fiyatları nedeniyle hissedilen enflasyon ile resmi enflasyon arasındaki farkı artırabileceğini belirtti.

Özetle, Özdurak’a göre Türkiye ekonomisinin temel sorunu sadece para politikasıyla çözülemeyecek kadar derin: düşük katma değerli büyüme modeli ve yapısal enflasyon yapışkanlığı. 2026’dan beklenti ise, bu duruma karşı nitelikli bir ekonomik mücadele başlatılmasıdır.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.