Cinselliği Çocuklara Anlatmak!
Cinsellik… Çoğumuzun duymaktan bile rahatsız olduğu, ertelenen, sıkışan, çoğu zaman da yanlış kaynaklardan öğrenilen bir konu. Oysa cinsellik, insanın doğuştan getirdiği doğal bir merak alanıdır,gizemli veya tehlikeli değil. Bugün birçok ebeveyn “Çocuğum sordu, şimdi ne diyeceğim?” kaygısı yaşıyor. Aslında bu kaygının kendisi bile bize önemli bir şeyi gösteriyor:
Biz konuşmazsak, çocuklar başka yerlerden öğreniyor.
İnternetten,arkadaşlarından ve kontrol edemeyeceğimiz kaynaklardan…
Ve ne yazık ki çoğu zaman bu bilgiler yanlış, korkutucu veya çocuğa uygun değil
Peki hem çocuğu korkutmayan hem de ebeveyni zorlamayan bir iletişim nasıl kurulur?
Cinsellik anlatılmaz, doğallık içinde konuşulur.
Ebeveynler çoğu zaman “Oturup cinsellik konuşacağımız gün ne zaman?” diye düşünüyor. Oysa cinsellik, bir ders gibi “Şimdi anlatıyorum, dinle!” şeklinde verilmez.
Çocuk merak ettikçe, yaşına uygun bilgilerle adım adım ilerlenir.
Yani konuyu siz değil, çocuğun merakı açar.
Yaşa göre doğru anlatım nasıl olmalı?
2–4 yaş: Vücut farkındalığı dönemi
Bu yaşlarda çocuklar bedenlerini keşfeder, Erkek-kız farkını sorar.
Bende neden bu yok?”, “Kardeşim neden böyle?”
Bu sorulara vereceğiniz cevap çok önemlidir.
Bu yaş için doğru yaklaşım:
Basit, net ve utanmadan,
*Organların doğru isimleriyle öğretilmesi
*Utandırmadan, kızmadan, “ayıp” demeden konuşmak
*Vücudun her parçasının normal olduğunun anlatılması
İsimleri doğru söylemek, utanma duygusunun önüne geçer ve çocukta sağlıklı beden algısı geliştirir.
4–6 yaş: Mahremiyet ve güven eğitimi dönemi
Bu yaşta asıl konu cinsellik değil, mahremiyet ve beden sınırlarıdır.
Bu dönemde çocuk mutlaka bunları öğrenmeli:
*Mayo bölgesi ona özeldir.
*Bu bölgelere izinsiz kimsenin dokunamayacağı
*“Hayır” deme hakkı olduğu
*Bir şey onu rahatsız ederse mutlaka anne-babaya söylemesi gerektiği
Bu konuşmalar çocuğu korkutmaz; tam tersine korur.
6–9 yaş: “Bebek nasıl olur?” sorularının geldiği dönem
Artık çocuk “Bebekler nasıl olur?” diye sorabilir.
Bu soruya masal anlatmadan, kaba detaylara da girmeden açıklamak gerekir:
“Bir bebek, anne ve babanın vücudundaki özel hücrelerin birleşmesiyle oluşur.”
Çocuk burada duyguyu da öğrenmelidir.
“Bu birleşme, sevgi olan ilişkilerde olur.”
Bu kadar. Ne eksik, ne fazla.
Çocuğun zihni zaten fazlasını kaldıramaz ve istemez.
9-12 yaş ve sonrası: Bilimsel ve duygusal içerik birlikte verilir
Ergenlik kapıdadır.
Bu yaş grubu artık duyguyu, ilişkileri, sınırları konuşmaya ihtiyaç duyar.
*Vücudun değişeceği
*Bu değişimlerin tamamen normal olduğu
*Rıza, sınır, istemediğini söyleme hakkı
** Sosyal medyada karşılaşabileceği yanlış bilgilerden korunma
Hepsi açık ve bilimsel bir dille konuşulmalıdır.
Bu konuşma çocuğu özendirmez aksine korur.
Çünkü bilgi eksikliği, en büyük risk faktörüdür.
Ebeveynlerin sık yaptığı hatalar
*“Sen büyüyünce öğrenirsin” deyip konuyu kapatmak
** Utanıp konuyu değiştirmek
*Çocuğu susturmak
** Korkutmak
*Öğretmene yönlendirmek
*Bilgiyi ertelemek
Çocuğun sorusunu ertelemek, merakını bitirmez aksine büyütür ama sizi de devreden çıkarır.
Ebeveyn konuya utanarak yaklaşırsa, çocuk da utanmayı öğrenir.
Ebeveyn rahat ve netse, çocuk da güvende hisseder.
Cinselliği konuşabilen çocuk, ileride beden sınırlarını iyi korur, kötü niyetli kişileri daha kolay fark eder ve kendini ifade etme gücü artar.
Cinsellik eğitimi, tek bir konuşma değil; çocuğun büyümesiyle birlikte doğal biçimde ilerleyen bir süreçtir.
Anne ve babalar rahatladıkça, çocuklar büyüdükleri dünyayı daha güvenli, daha sağlıklı ve daha bilinçli bir yer olarak görür.
Çocuklara cinselliği anlatmak, bir koruma davranışıdır.
Konuşmaktan korkmayın… Çünkü siz konuştukça, çocuk güçlenir.