“Bursa’da Kadın Olmak: Kimin Yanında Değil, Ne Uğruna Durduğundur Asıl Mesele”
Bursa’da kadın olmak, dışarıdan bakınca bir şans gibi duruyor. Güzel bir şehirde, gelişmiş bir çevrede, tarih ve doğanın iç içe geçtiği bir yerde yaşamak.
Ama bir de içeriden bakanlar var.
Kadınların iç içe geçemediği, aksine birbirine çarpa çarpa yürümeye çalıştığı bir düzlemde, dışarıdan görünen her şey flulaşıyor.
Bu şehirde kadın olmanın en zor yanı, birine “bağlı” görünmeden var olmanın güçlüğü.
Kadınların bir kısmı, birilerinin çevresinde olmayı, bir isme, bir figüre yakın durmayı başarı sayıyor.
Ne yazık ki bu yakınlık, dayanışma gibi gösterilse de çoğu zaman sadece bir imajdan ibaret.
Çünkü birinin yanında görünmeye çalışırken, aslında sadece onun gölgesinde kalıyorlar.
“Birlikte güçlüyüz” diyerek yola çıkan nice kadın, yolda yalnızlaştırılmış başka kadınları görmezden geliyor.
Bir “çevren” yoksa, bir “grubun” yoksa, bir “ismin” arkasına yaslanmamışsan; yeteneklerin, emeğin, fikrin ne yazık ki göz önünde bile olmuyor.
Senin söylediklerin, onların kurduğu masaya göre fazla oluyor ya da yetersiz görülüyor.
Aslında mesele ne kadar doğru söylediğin değil, kimin yanında söylediğin oluyor.
Ben de bu sistemin içine çekildim bir dönem.
Kimse tam olarak fark ettirmese de, fark ettim.
İnsan bazen kendi yolunu başkasının ışığıyla aydınlatmaya çalışırken, aslında ne kadar karanlıkta kaldığını geç fark ediyor.
Ama iyi ki fark ettim.
Ve şunu öğrendim:
Gerçek görünürlük, birilerinin seni parlatmasıyla değil, kendi ışığını yakmanla mümkün.
Kadın olmak, kendi sesiyle konuşmak, kendi rüzgarıyla yol almak demek.
Bu şehirde, kadınların birbirini yükselttiği değil, yer açtığı bir düzen kurulmalı.
Çünkü biz birbirimizin yerini değil, yanında yürüyecek yolu aramalıyız.
Kadın olmak, sadece yan yana olmak değil; el ele birlikte büyümektir.
Ben artık kimsenin gölgesinde durmuyorum.
Kendim olmayı seçtim.
Ve biliyorum ki; gerçek kadın dayanışması, isimler üzerinden değil, değerler üzerinden kurulur.
Göründüğümüz kadar değil, olduğumuz kadar varız.
Ve biz, olduğumuz yerde de yeterince güçlüyüz.
Birilerinin yanında değil, kendi ışığında parlayan kadınlara selam olsun.