Dolar 38,4212
Euro 43,6760
Altın 4.046,01
BİST 9.458,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 22°C
Hafif Yağmurlu
Bursa
22°C
Hafif Yağmurlu
Cts 18°C
Paz 16°C
Pts 15°C
Sal 17°C

Aşk ile yürüdüğün yolda tüm unsurlar hizalanır

31 Aralık 2024 18:53
349
A+
A-

Antik kültürler iki beynimiz olduğuna, dünyayı iki yoldan algıladığımıza inanırlardı: Biri analiz eden, karşılaştıran, ölçen mantıksal zihnimiz; diğeri düş kuran, metaforlar ve sembollerler düşünen şiirsel zihnimiz. Bugünün bilim odaklı dünyası, kararlar almanın geçerli bir yolu olarak sadece mantığı tanıyor. Karar vermeyi simgesel, şiirsel, bütünsel, içgüdüsel beynine bıraksaydın hayatın nasıl olurdu?

(Malika Liberman)

2025 yılına girerken Türkiye’ye yukarıdaki soruyu sorup yaptığım frekans analizi sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Burada kullandığım ben dili Türkiye’ yi ifade etmektedir. Ben ve kendim olarak cümlelere başladım, yazılanlar önce biz ve sonra ben için yapılan olumlamalardır. Frekans analizinde önce MRna tespit edilir: basit bir dille anlatmak gerekirse, senin şeklin, parmak izin tespit edilir. Mesela: sen bir papatyasın dediğimizde RNA tespit edilmiş olur ve devamında papatya nın hangi yaprakları kopmuş bunlara bakılır. En önemlisi de Papatya bir diken tarlasında mı, yoksa kendi cinsleri ile birlikte çiçek bahçesinde mi yaşıyor! bunun analizini yaparız.  Bu papatyanın yapraklarının kopmasının sebebinin hangi duygu durumları olduğu anlaşılmaya çalışılır.

Kendi yararıma ve herkesin yararına bu odaklanmayı anlama ve uygulama gücünü deneyimliyorum. Kişisel niteliklerimi geliştirerek, ileri düzey eğitimler için harika fırsatların olduğu bir ülke de yaşadığımızı düşünüyorum. Kendimi ve becerilerimi değişen durum ve koşullara uyarlayabilirim. Örneğin: Trumph Bitcoin’i rezerv para yapacağını söylemişken ben de Türkiye için aynı konuyu gündeme getirebilirim. Alacağım küçücük riskler ile yapacağım büyük yatırımları görebilme vizyonuna erişebilirim. Kendi ülkemde, kendi başıma yarattığım ekonomik sıkıntıların içinden emekli maaşı ve asgari ücret hesaplamaları yaparak kurtulamayacağımın bilincindeyim. Farkındalığımı ‘bilgi çağındaki’ ekonomik gelir kaynaklarına yönlendiriyorum. Dolar ya da Euro ile değil yeni bir ‘kaynak para’ rezervi kullanarak ülkemi geliştirmeye çalışıyorum. Burada anlatılmak istenen: Dolar, Tl ya da Euro basarak sadece enflasyon yaratmış olmamdır. Yıllardır enflasyona uğramıyor diye Dolar almayı tercih ederken, artık Doların da enflasyon karşısında günden güne değer kaybettiğini görüyoruz. Yani Bilgi çağına ayak uydurmak adına, Bitcoin in bir rezerv para olacağını düşünebiliriz. Bilişim toplumlarının ‘altın parası’ olarak kabul edebiliriz. 2017 yılında Merkez bankası gelirimizin yüzde 5 lik bir kısmı ile bitcoin almış olsaydı şu anda asgari ücret, ya da emekli maaşı zamlarında hiçbir sorun yaşamazdık.

Kabul ve uyumlu bir entegrasyon deneyimliyorum, Türkiye’nin, büyülü bir parçası olarak dünyayı bir çocuğun gözlerinden görmeye ve herşeye şen olma açısından yaklaşıyorum. Bu süreçteki ciddiyetimi de koruyabilme potansiyeline sahibim. Burada hem neşeli olmak, yani umudunu yitirmemek ve aynı zamanda da ciddiyetini sürdürmek gerektiği anlatılmıştır. Türkiye yi büyülü bir parça olarak düşünebiliriz, buradaki sihir, Türkiye de yaşayan her insanın içinde gizlidir. Sihri açığa çıkaracak şey ise çocuksu neşe ve şenliktir. Aşk için yürüdüğün bir yolda, ‘bu insan, ülke, hayvan aşkı’ ne olursa olsun farketmez, yapacaklarının çok ta mantıklı olmasına gerek yoktur, kalbimizle hizalanması, neşeli ve aydınlık olması yeterlidir. Aşk için yapıyorsan tüm unsurlar senin için hizalanacaklar ve diğer yazımda bahsettiğim gibi evreni senin hizmetkarın haline dönüştürecektir.

Ülke de yaşayan hiçbir insanı tehdit olarak algılamıyorum çünkü kendime saygı duyuyorum ve kendime iyi bakıyorum. Güven ortamı içinde yaşayan ve çalışan insanlarla birlikte geleceğe yürüyorum. Kişisel dürüstlük içinde yaşıyorum, sözlerim ve davranışlarım uyum içinde. Benim için tutarsız olan önceki standartlarımı ve inançlarımı kabullenmek yerine, yapıcı bir şekilde bunları sorguluyorum. Burada bahsedilen: Türkiye’ye ve bana hizmet etmeyen düşünce ve davranış biçimlerinden kaçınmak: Örnek vermek istersek, siyasi bir tutum sergilemiş olacağımdan örnekten kaçınıyorum. Örnekleri kendi kendinize verebilirsiniz, iç hesaplaşma şeklinde.

Kendimi, geri çekme veya diğer çok gelişmiş ülkelerden ayrı tutmama sebep olan bilinçdışı nedenleri farkediyorum. Hem kendimin hem de gerçek değerlerimin farkındayım. Özsaygı ve özgüvenimi optimize ediyorum. Başka ülkeler işime karışmasın diye ‘karda yürüyüp izimi belli etmeme’ tutumumu bilinçli bir farkındalık ile dönüştürüyorum.

Diğer ülkelerle anlaşmaları gözardı etmemin ve dolayısıyla ilişkilerimdeki enerjinin kökten bloke olmasını anlıyorum ve dönüştürüyorum. Ülke olarak sözlerimizin arkasında duruyorum ve bu sözleri herzaman tutuyorum. Biz güvenilir bir ülkeyiz, önce büyülü parçamızın içinde olduğu kalbimize, sonra da ülkemize duyduğumuz aşka güveniriz.

Ülke olarak Zihnimin sınırlamalarını serbest bırakıyorum ve ben gerçek ve bütün varlığımın bizzat kendisiyim. Ben bir bütünüm ve herşeyle uyum ve huzur içinde birleşmiş durumdayım.

Kendi bedenimi reddetmeme sebep olan bilinçdışı nedenlerin farkındayım. Ben yaradanın planında yazıldığı gibiyim, benim hiçbir kusurum yok, ben ilahi düzenim. Türkiye yi bir beden olarak düşündüğümde bedenimi kabul ediyorum ve onun ihtiyaçlarına çok dikkat ediyorum. Ülke olarak, kendimi tüketme konusundaki isteksizliğimin bilinçdışı nedenlerinin farkındayım. İstekliyim ve yapabiliyorum. Ben sınırsız yaşam gücüyüm ve sevgi dolu eylemdeki yaşama sevinciyim.

Bu paragrafın bana düşündürttüğü: Türkiye şiirsel zihnimizin  kumanda ettiği bir beden ise, bu bedene çok iyi bakmam gerekiyor. Doğru düşüncelerle düzgün bir beden kontrolü sağlayabilirim. Örneğin bu kadar bol su kaynakları olan bir ülke de çeşmeden su içemiyor olmamız, temiz su kaynaklarının büyük şirketler tarafından satın alınmış olması ve o kaynaklardan akan suların, bize gelen kaynaklarla birleşemiyor olması, hem Türkiye’ yi hem de bizi beden olarak güçsüz konuma düşürmekte. ‘Suyun hafızası vardır’ yani akan suyun bilgisi, içtiğimiz çeşme suyundan bana geçer. Bu bilgi büyük ölçüde iyileşme bilgisi barındırır. Yani daha sağlıklı bir toplum. İlaçsız yaşam. Temiz su kaynağından içtiğiniz su: ‘ ben kendimi tertemiz tutabiliyorum ve şifa deposuyum’ bilgisi taşır ve akan bu temiz su, benim bedenime de aynı bilgiyi ulaştırır. ‘Bakın demiyorum ki; ‘bir gün damacana da beklemiş su diye’. Bekleyen ve duran herşey ölür, yaşam enerjisi biter. Bizim satın aldığımız sular ne yazıkki ölmüş sulardır. Türkiye benim bedenlerimin toplamı ise ben de bedenime bu anlamda iyi bakmalıyım.

Atalarımdan kalma izlerin farkındayım umutsuzluğumu çözüme kavuşturuyorum. Kendimi güvenle savunuyorum. İsteklerimi, değerlerimi ve ihtiyaçlarımı dikkate alıyorum ve bunu pratikte uygun bir şekilde ifade ediyorum. Türkiye’ de kendi köklerinden gelen derin yaraları umutsuzluk olarak algılamakta, fakat bunu güce dönüştürebilme umudu ve kabiliyeti hepimizin içinde mevcut. Sırtımızı yaslayabileceğimiz çok güçlü bir liderler ordusu ve tarihimiz mevcut.

Şimdi araya hepimiz için kısa bir meditasyon bırakıyorum: Zihnini ve onun bitmek bilmeyen planlarını susturabilmek için kalbine iyi gelecek olan bu meditasyonu uygula;)

Nefes alırken, nefesim taç çakra aracılığı ile yukarıdan kalbime akar, nefes verirken ise içimden dışarı doğru akar ve dünyaya ilahi sevgi yayar.

Zihnimin manipilasyona açık olmasına yol açan bilinçdışı nedenlerin farkındayım. Kendim üzerinde herzaman iyi bir kontrole sahibim, zihnim benim hizmetkarımdır. Ruhum ve benliğim bilmem gereken herşeyi biliyor. Refahım için gereken tüm bilgi kendi içimden geliyor. Mutluluğu yanlış yerlerde aramaya iten bilinçdışı nedenlerin farkına varıyorum. Dünyanın her köşesinde benim tarafımdan keşfedilmeyi bekleyen bir mutluluk olduğunu şükranla anlıyorum. Kendimi ve varlığımı sınırlama olmaksızın ortaya koyuyorum.

Sessizlikte sevginin ilahi gücü açığa çıkar, benim aracılığım ile bütün dünyanın iyiliği için bu sevgiyi dünya ya akıtıyorum. Ne olursa olsun izin veriyorum ve ben onun aracıyım. Kendime hizmet ederken aynı zamanda başkalarına da faydalı olduğumun farkındayım.

Şimdiye kadar dikkatleri üzerime çekmeme hizmet etmiş olan olumsuz yaklaşımlarımın farkındayım ve arkamda bırakıyorum. Kendimi kişisel geçmişimdeki karmaşalarımdan kurtarıyorum. Olmuş olmakta ve olacak olan herşeyi kabul ediyorum. Sessiz kalmayı tercih ediyorum ve sessizlikte açığa çıkan güce teslim oluyorum. Sessizlikte ilham olduğunu biliyorum.

Hayatımı ve işlerimi olumlu bir şekilde tasarlamak için kendimi geliştiriyorum. Uyanıyorum ve büyüyorum. Uzun vadeli projeler bana herzaman uygundur. Sıkıcı görevler söz konusu olduğunda da kendimi motive edebilirim.

Başımın üzerinden ışık saçan altın bir küre hayal ediyorum, nefes aldığımda bu ışık taç çakrama akıyor ve nefes verirken bedenime yayılıyor. Bu ilahi ışık her şehre nüfus etmiş ve herşeyi doldurmuş durumda.

Değer sistemimde stres yaratan bütün faktörleri tanıyor ve dönüşütürüyorum. Varlığımın doluluğu ve çeşitliliği aydınlanıyor ve tatmin olmuş huzurlu bir sevgiyle parlıyor. Kişisel dürüstlük içinde yaşıyorum sözlerim ve davranışlarım uyum içinde. Farkındalığım benim için neşe ve memnuniyet kaynağıdır ve beni anlamla doldurur. Gerçek seçkinliğimin ve özdeğerimin farkındayım. Ben eşsiz ve kıyaslanamaz biriyim. Duygusal dengeyi deneyimliyorum.

Evet sizlere, Türkiye’ nin 2025 yılı için yapması gereken olumlamalar listesini hazırladım. En çok dikkatimi çeken değersizlik hissi ve umutsuzluk oldu. Burada kullanılan cümleler olumsuz ifadeler taşımadığı için dua niteliğindedir. Her birey kendi kendine de bu olumlamaları çalışabilir.

Mutlu seneler:)

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.