Altın Portakal’da Belgesellerden Kısa Filmlere, Genç Sinemacılardan Mitolojiye: Festival Perdesi Renklerle Dolu!
62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, bugün kısa filmlerden belgesellere, sinema okulları öğrenci filmlerine kadar uzanan geniş seçkisiyle sinemanın her rengini izleyiciyle buluşturdu. Atatürk Kültür Merkezi (AKM), Aspendos ve Perge salonlarında gerçekleşen gösterimlerde, yakın geçmişin izini süren belgeseller, güncel konulara dokunan kısa filmler ve mitolojiden ilham alan hikâyeler festival coşkusunu doruğa taşıdı.
Gerçek ve Kurmaca Arasında Bir Hikâye: “The Making of Michale Petite”
Ulusal Belgesel Yarışması’nda gösterilen “The Making of Michale Petite”, bir yazarın hikâyesi üzerinden başlayıp belgeselden kurmacaya dönüşen yapısıyla dikkat çekti. Gösterim sonrası yapılan söyleşide yönetmen Feyyaz Yıldırım, filmin tesadüflerle şekillendiğini belirterek,
“Bir projenin peşinde koşmam için onun beni heyecanlandırması gerekir. Bu da ancak risk alarak mümkün,”
dedi. Yapımcı Ferahnaz Ör, projedeki heyecanın “birlikte üretme tutkusundan” kaynaklandığını vurguladı.
Yıldırım, “Bütün bir hayatı kurmaca olarak görüyorum aslında. Gerçeklik yok; sadece bizim yarattığımız küçük gerçeklikler var,” diyerek filmin felsefesine değindi.
“Roman Gibi” Belgeseliyle Sabiha Sertel’e Saygı
Türkiye’nin ilk kadın gazetecisi Sabiha Sertel’in hayatını anlatan “Roman Gibi” belgeseli, AKM Perge Salonu’nda izleyiciyle buluştu. Yönetmen Tayfun Belet, filmin Türkiye’den yurt dışına gitmek zorunda kalan kuşağın hikâyesini anlattığını belirterek,
“Bu filmle rahatsız etmek istedim; rahatsız olduysanız memnun olurum,”
dedi.
Sabiha Sertel’in yeğeni Nur Deriş ise, “Cumhuriyet’in çocukluk hastalıkları bir türlü tedavi edilemiyor. Bu ülke hâlâ demokrasiyi sindiremiyor,” diyerek Sertel’in mirasının bugüne yansımasını değerlendirdi.
Nilgün Marmara’nın İzinde: “Nilgün”
Yönetmen Tolga Oskar’ın imzasını taşıyan “Nilgün” belgeseli, Türk edebiyatının özgün kalemlerinden Nilgün Marmara’nın dilini ve dünyasını merkezine aldı. Gösterim sonrası yapılan söyleşide Oskar,
“Marmara’nın kelimelerle kurduğu yapıyı çözümlemek istedik. İntiharına değil, yaşamına odaklandık,”
dedi. Görüntü yönetmeni Atakan Demirbozan da, “Dramatik değil, yalın bir anlatı tercih ettik,” diye ekledi.
Ulusal Kısa Film Yarışması’nda Güçlü Sesler
AKM Perge Salonu’nda gösterilen ikinci kısa film seçkisi izleyiciden yoğun ilgi gördü.
-
**“Giderayak”**ın yönetmeni Nuh Lalbay, “Bu filmi bir sonuca varmak için değil, tartışma yaratmak için yaptım,” dedi.
-
“Akşam Yemeği” filminin yönetmeni Okan Akgün, hikâyeyi uzun metraja dönüştürmeye hazırlandıklarını açıkladı.
-
**“Defne”**nin yönetmeni Hamdi Furkan Yıldırım, Joseph Campbell’ın Kahramanın Sonsuz Yolculuğu kitabından yola çıkarak mitolojik bir karakteri modern bir anlatıya dönüştürdüklerini ifade etti.
Sinema Okulları Öğrenci Filmleri Yarışması’nda Genç Yetenekler Sahnedeydi
Festivalin bu yıl ilk kez düzenlediği Sinema Okulları Öğrenci Filmleri Yarışması’nın ikinci seçkisi AKM Aspendos Salonu’nda seyirciyle buluştu.
Gösterimlerin ardından “Sazdan Örülen Hayat”, “Çukurova’nın Kara Ekmeği”, “Seni Görebilecek Miyim Anne?”, “Tümseğin Uğultusu” ve “Köye Dönerken” filmlerinin yönetmenleri izleyicilerle bir araya gelerek yapım süreçlerini paylaştı.
Festivalde Günün Özeti
Altın Portakal bugün, yakın geçmişe bakan belgesellerden güncel meseleleri tartışan kısa filmlere, mitolojiden ilham alan öykülerden genç sinemacıların umut vadeden yapıtlarına uzanan renkli programıyla sinemaseverlere tam anlamıyla bir festival günü yaşattı.