Abartılı mezuniyet baloları gerçekten çocuklar için mi?
Geçtiğimiz hafta okulların kapanmasıyla birlikte sosyal medyada binlerce mezuniyet görüntüsüne tanık olduk. İlkokul ve ortaokul çağındaki çocukların kep attığı, heyecanla dans ettiği bu görüntüleri keyifle izledim. Ama bir noktadan sonra bir şeyler gözüme takıldı, içim sıkıştı.
Minicik çocukların, yetişkin gibi giydirildiği, topuklu ayakkabılarla yürümekte zorlandığı, ağır makyajlarla adeta yaşlarından çok büyük bir kalıba sokulmuş şekilde sahnelerde yürüdüğünü gördüm. Yüzünde çocuksu bir heyecandan çok, yetişkin görünme telaşı vardı bazılarının.. Peki Eğlenmek yerine yürümekte zorlanan, kıyafetini çekiştiren, özgürce dans edemeyen bir çocuk neyi kutluyor olabilir?
Bu gerçekten onların gecesi mi?
Yoksa ailelerinin hayallerinin bir yansıması mı?
“Benim çocuğum çok özel, bir gecelik prenses olsun” diyerek onu çocukluğundan eden bir akımın parçası mı?
Çocuğa göre değil, göze hitap eden bu kutlamalar, çocukta şu mesajı bırakır:
“Sen böyle görünürsen değerlisin.”
“Güzel olmalısın, zarif durmalısın, dikkat çekmelisin…”
Peki ya çocuk, sadece çocuk olmak isterse?
Oysa mezuniyet bir geçiştir; çocuksu coşkuyla yaşanacak bir anıdır.
Dans edecekse özgürce dans etmeli…
Gülüp eğlenmeli koşturmalı düşmeli ve kimse yadırgamamalı…
Kıyafeti onu sınırlamamalı, tam tersine hareket özgürlüğü sunmalı.
Çocuklarınız büyüsün ama zamanında…
Onlara küçük yaşta yetişkinliği oynatmak , onların gelişim hızını bozar.
Toplumun dayattığı kalıplar, sizin farkında olmadan çocuklarınıza giydirdiğiniz rollerle başlar.
Gelişimsel olarak çocuklar bu yaşta kimlik arayışında değil, oyun arayışındadır.
Makyaj yerine renkli boyalarla, topuklu yerine bez ayakkabılarla…
Ve en önemlisi, kendileri gibi olarak bu dönemi yaşamak isterler.
Bu noktada bir danışman olarak okul yönetimlerine, organizasyon firmalarına ve özellikle ailelere naçizane çağrım şudur ;
Mezuniyet töreni yapmayalım demiyorum.
Yapalım. Kutlayalım. O anları ölümsüzleştirelim.
Ama çocuğun yaşına, ruhuna, gelişimsel ihtiyacına uygun şekilde yapalım.
Çocukların değil, velilerin yarıştığı bir geceye çevirmeyelim.
Bırakın çocuk, çocuk gibi kalsın. Çünkü bu dönem bir kez yaşanıyor ve telafisi yok.