ÇINAR
Evimin karşısında bir çınar var, genç değil ama orta yaşın başlarında sanırım.
Beni tanıyanlar bilir çocukluğum bir çınarın altında geçti, çokta severim çınarları.
Sabah erken saatte, camın önünde ki babamdan kalan, minderi solmuş koltukta oturmayı mağrur duruşlu çınarı izlemeyi alışkanlık edindim.
Ona bakmak bana iyi geliyor, güne başlarken farkında olmadan motive ediyor beni.
O kadar güçlü, o kadar umursamaz ki…
Mevsimler geçiyor o hep aynı enerji de, yağmur yağıyor, kar (nadiren) yağıyor, dallarına Rüzgar tüm gücüyle sarsmayı deniyor biraz bile duruşunu, enerjisini değiştiremiyor.
Ya güneşe ne demeli, yeşil yapraklarının arasından köklerine ulaşmaya çalışırken yakarcasına içine işliyor. O tüm bunlardan daha da güzelleşerek sıyrılıp, olduğunca enerjik dimdik, bulutlara değmeye çalışırcasına yükseliyor.
Yaprakları yeşeriyor, sararıyor, dökülüyor ama yaşam döngüsü yine yeniden sürüyor.
Dallarının arasında yuvalar var. Yazın kuşlar konuyor, işte onlara hiç bir şeyin ulaşmasına izin vermiyor. Yuvalarını ona emanet edip giden kuşlara nasıl bir söz verdiyse her daim onları koruyor, her fırtınadan birlikte sağ ve salim çıkıyorlar, tıpkı bir anne gibi ..
Güzelliği dimdik duruşundan mı, ilkeli oluşundan mı bilemem hayranlık verici.
Ağaç bu, nasıl bu kadar özel olur demeyin, gerçekten baktıkça insana değerli olduğunu düşündürüyor.
Her sabah günün ağarışına beraber eşlik ediyoruz, ben çayımı yudumlarken o da derin nefeslerle oksijen gönderiyor parkta yürüyenlere, az dostluk mu, bence çok güçlü bir etkileşim.
Ona bakarken toparlanıyorum kendime çeki düzen veriyorum .
Akıllı olan, düşünme yeteneğiyle ödüllendirilen hatta hisseden, duyguları olan biz insanoğlu öyle kolayca boş veremeyiz, vaz geçemeyiz.
Bir ağaç gibi dimdik durmalı, direnmeliyiz yaşama, hem de neşeyle, umutla.
Yaz akşamları kuş seslerinin melodisiyle tatlı tatlı dans eden çınar dalları gibi yaşamın akışında biz de keyifle varolmalıyız.
Ben söylemiyorum parkta ki çınar söyletiyor.
Düne, yaşanmışlara kaçırdıklarımıza çare yok.
Keşkeler çözüm değil, hatalar yapılır ders almak için, yanlış kararlar verilir tecrübe edinmek için, bazen yanlış bir yerde dururuz doğrunun değerini görebilmek için bazen yanlış insanlar olur yakınımızda farkındalıklarımızı arttırmak, kıymet bilen olamamız için.
Hepsinin bir anlamı vardır iş ki biz harekete geçelim, bir şey yapalım.
Zamanımızı ve varlık sebebimizi zorlayan tek şey hiç bir şey yapmamaktır.
İsraf, ömür israfı, yaşam, zaman, hava, su akla gelebilecek her şeyin israfı…
Dün geçti ama bu gün var, şu an var.
Bu dönemde herkes yeni yıl da yapılacakları anlatır, planlar.
Ben şimdiyi yaşamayı teklif ediyorum, daha aralık ayının bitmesine zaman var.
Haydi bu yıl bitmeden geçen yıl ki listeden kalanları yapmaya başlayın.
Olduğu kadar, yetiştiğince..
Aklınıza gelen, canınızın istediği, hayal ettiğiniz ne varsa kalkın hadi şimdi başlayın.
Hayat keşke demek için fazlasıyla değerli ve biz iyiki demeyi hak ediyoruz.