Ucuz kurtulduk…
Muşspor futbolcuları maç boyunca hiç durmadan baskı yaptı, sürekli saldırdı. İlk yarıda 1-0 öne geçmemize rağmen, ikinci yarıda arka arkaya yediğimiz gollerle takım adeta çöktü. Maçın bu bölümünde moral olarak çöküş yaşadık, sahada kontrollü oynamak neredeyse imkânsız hâle geldi.
Zeki, ceza sahasında etkileyici bir çalım atarken düşürüldü ve hakem penaltı kararı verdi. Bu pozisyon, adeta nefes almamızı sağlayan bir fırsattı. Penaltıyı kullanan Muhammet Demir’di. Ana top Neredeyse ağlarla buluşmayacaktı .Tesadüfen de olsa, ağlarla buluşan bu top takımın motivasyonunu bir nebze yükseltti ve maça yeniden tutunmamıza yardımcı oldu.
Bursaspor taraftarı maça başlangıçta oldukça iyi destek verdi. Ancak ikinci yarı ilerledikçe dikkatleri dağıldı ve tribünler giderek maçtan uzaklaştı. Bu durum, sahadaki moral kaybını daha da derinleştirdi. Sertaç Çam’a yapılan tepkiler de yanlıştı; sonradan gönül almak için çeşitli girişimler olsa da, bu çabaların ne kadar etkili olduğu tartışılır.
Maç sonrası röportaj alanında Tahsin Tam’la konuşurken, bir anda malum takımın otobüsünden yüksek sesle halay müziği çalındı. Tepki göstermek için hemen o yöne yöneldim, fakat benden önce Sertaç ve AS TV Müdürü sevgili Tolgahan olaya müdahale etti. Bu saçma durumun amacı ve mantığı hâlâ anlaşılır gibi değil. Taraftarın tepkisi ve sahadaki olaylar arasında kopukluklar yaşandı; kontrolsüz tepkiler, zaten zorlu olan geceyi daha da zorlaştırdı.
Sonuç olarak, maç sadece sahada oynanan bir oyun değildi. Taraftarın sabrı, oyuncuların morali ve takımın direnci de sınandı. Bir anlık dikkatsizlikler, savunma hataları ve dış müdahaleler, bu zor gecenin unutulmaz olmasını sağladı. Bu tür maçlar, sadece skorla değil, sabır ve disiplinle de kazanılır ya da kaybedilir.