Dolar 41,2951
Euro 48,3745
Altın 4.805,30
BİST 10.606,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 29°C
Parçalı Bulutlu
Bursa
29°C
Parçalı Bulutlu
Çar 30°C
Per 30°C
Cum 30°C
Cts 29°C

İnsanlığımızı nerede kaybettik?

6 Eylül 2025 19:33
32
A+
A-

Bursa’nın tam merkezinde bir rezidansta yaşıyorum. Şehrin kalabalığı, gürültüsü, koşuşturması içinde bir de küçücük hayatlar var burada: dört tane yavru kedi. Daha doğrusu, dört taneydiler… Önce altıydılar, sonra dörde indiler. Şimdi iki tane kaldı. Biz, yani ben ve belki birkaç aile, onları besliyoruz. Kaplarını temizliyoruz, yuvalarını değiştiriyoruz, elimizden geleni yapıyoruz. Ama bu iki küçük canı bile koruyamıyoruz.

Kaybolan iki kediyi bulabilir miyiz diye sorduk. Aldığımız cevap bir umut ışığı olmadı. Üzücü ama gerçek: Küçücük, daha bir aylık, yüz gramlık bu hayvanlara bile tahammül edemeyen, onlara gelenler etmeyi kendine hak gören insanlar var. Ve daha da acısı, bu kötülüğe sessiz kalan, görmezden gelen hatta destek olan bir kesim de var.

Bazen kendi kendime soruyorum: Biz ne zaman bu kadar acımasız olduk?
Ne zaman bir canlının yaşama hakkını bu kadar kolay elinden alabilecek kadar vicdanımızı susturduk?
Ne zaman en savunmasız olanı korumak yerine, yok saymayı seçtik?

İnsanlığımızı nerede kaybettik?

Üstelik aynı site içinde daha büyük sorunlar yaşanırken – insanların birbirine hakaret etmesi, kavga etmesi, huzuru bozan onlarca olay olurken – bu konular sessizce geçiştiriliyor. Ama söz konusu iki minik kedi olduğunda ortalık ayağa kalkabiliyor. İşte buna gerçekten üzülüyorum.

Bir toplumun en büyük sınavı, en güçsüzüne, en savunmasızına nasıl davrandığıdır. Biz çocuklarımıza merhameti nasıl öğreteceğiz? Çocuğum her gün o kedileri seviyor, onlara mama veriyor. Peki yarın bir gün o kediler ortadan kaybolduğunda ben ona ne diyeceğim? “Birileri istemedi, yok ettiler” mi?

Merhamet sadece güçlüye, bize benzeyene gösterildiğinde eksik kalır. Asıl mesele, bize yük gibi görüneni, sesi çıkmayanı, karşılık veremeyeni koruyabilmektir.

Belki de değişim burada başlamalı.
Bazen sadece iki küçük kediye sahip çıkmakla…
Bazen tek bir canı hayatta tutmakla…
Bazen sessiz çoğunluğun arasından çıkıp “hayır, bu doğru değil” diyebilmekle.

Bu iki küçük can için üzülüyorum, evet. Ama aslında en çok biz insanlar için üzülüyorum. Çünkü bir gün kendi vicdanımızı kaybedersek, hiçbir şeyi yerine koyamayız.

O yüzden çağrım şudur: Gelin, bu iki minik cana birlikte sahip çıkalım. Belki onların minik patilerinden tutarsak, kendi insanlığımızı da yeniden yakalayabiliriz.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
18 Ağustos 2025 09:49
27 Haziran 2024 14:14
6 Haziran 2025 16:19
30 Mart 2025 10:34
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.