Lamia ile gönülden… Seçimlerimiz yaşayacaklarımızın teminatıdır
“Değişimlere direnmek yerine teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil,seninle. beraber aksın.” Şems-i Tebrizi
Çocukken ailemizden öğrendiğimiz ve bir olay karşısında istemsizce açığa çıkan davranışlarımız vardır. Bilinç dışına kodlanmış bazı sözler ve davranışlar bizi karar verme yönünde etkiler.
Hz.Mevlana Mesnevi’de ” Ey Salik,beden bir mektup gibidir,ona önce bir bak.Padişaha layık olduğunu görürsen onu ,ona götür.” der.(13993-5)
Bizler de beden kalıplarımızı,ailemizden gelen birikimlerimizi, kabımızı nasıl ve ne ile doldurmak istediğimizi mektup gibi okumalıyız.Kendimizi iyi tanımalı,analiz etmeli ve gözlemlemeliyiz.Yoksa seçimlerimizde hep suçlu ararız.Hiç bir zaman hatalarımızın sorumluluğunu almayız.
Örneğin; hayır demeyi bilmeyen,herkese koşmaya çalışan bir ailede büyüdüysek,muhtemelen hayatımız kimseyi kırmamak adına, herkese yetişmeye çalışan bir kurtarıcı olmakla geçer.Herkes sizden övgülerle bahseder.Sizin en ihtiyaç duyduğunuz anda yanınızda kimseyi bulamadığımızda,karşı tarafı suçlar,şikayet eder,kurban rolüne geçeriz.Oysa seçimlerimizde mesafeli,sınır koyabilen, gerektiğinde hayır diyebilen olsaydık,ne kurtarıcı ne de kurban olur,beklenti içinde olmazdık.
[ ] Yeniliğe kapalı bir ailede büyüdüysek onaylanmak yerine sürekli isteklerimize eleştirel yaklaşıp,duvar ören bir tutumla karşılaşırız.” İcat çıkarma” ile başlayan sözler,hayatta bizi adım atmaya korkan,özgüvensiz biri haline getirir.Yaş aldıkça da ailemizi suçlar,şikayet eder,olduğumuz yerde sayarız. Temelde onlar da aile üyelerinden kendilerine kopyadıkları davranışları sende uyguluyorlar.
Yıllarca geçmiş ve bizim nesillerden anne babalarının engellerini dinlemişizdir.Hayâl ettiklerini gerçekleştirememiş,ailelerinin yön verdiği sohbetlere bir çok kez şahit olmuşuzdur.Anne babalarımız istekleri ile kendi isteklerimiz arasında sıkışıp kaldığımız zamanlar olmuştur.
Fakat bizler böyle olmak zorunda değiliz.Bunu çocuklarımızda da devam ettirmek zorunda değiliz.Bunun yolu farkında olmak ile kendimizi tanımaktan geçiyor.Değişime niyet etmekten geçiyor.
Aksi takdirde biz de kendimizi büyüklerimizin konuştuğu gibi kopyalanmiş bulabiliriz. Aynı tekrarlara düşmemek için önce ne istediğine karar vermeli,çevreni,yemeni,içmeni, alışkanlıklarını bir gözden geçirmeli,kendi özüne hicret etmelisin.Bunlar değiştikçe her şey değişir,sen de istediğin kişiye dönüşürsün. Burada büyüklerimize saygımız hep olacak.Ama kendi yolumuzu kendimizi tanıyarak belirleyeceğiz.
Filozof Epiktetos ” Herkes ölümden korkuyor,ama ruhunun ölümünden kim korkuyor.” der. Dünyadaki en zor şey belki de ruhuna iyi gelen işlerde engellenmiş olmaktır. O yüzden seçimlerimizde kimseyi suçlamamak ve keşke dememek için çok geç olmadan kendimize dönmeliyiz.
” Eğitimin işlevi çocukluktan başlayarak,başka birisine benzemeye çalışmanız yerine kendiniz olmanızda size yardımcı olmak olmalıdır.” Jiddu Krishnamurti